English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Ever

Ever Çeviri İspanyolca

341 parallel translation
# Have you ever seen the love lights # # In a lady's eyes #
¿ Alguna vez has visto el brillo del amor en los ojos de una mujer?
Nothing would ever frighten us again.
Nada podría asustarme nunca más.
Ördek şarkısını mı yoksa Tavşan şarkısını mı? Hayır.
¿ "Baby's Boats", "A silver Moon" o "Did You Ever See a Rabbit CIimb a Tree"?
- Ah, ever.
- Oh, sí.
Ama biraz solgun görünüyorsun evlâdım. Çok mu ders çalıştırıyorlar sana yoksa? - Ever doğru.
Pero estás un poco ojeroso querido, tal vez estudias demasiado.
"... ve Şelah'tan Ever oldu. "
"... Y Sala engendró a Heber... "
Ve bu gece. Bebek Jane'e Ne Oldu? filmindeki rolüyle aday olan Bayan Bette Davis.
Y aquí tenemos a la señora Bette Davis, nominada también por su actuación en What Ever Happened to Baby Jane?
Bebek Jane'e Ne Oldu? filmiyle Bette Davis.
Bette Davis en What Ever Happened to Baby Jane,
# Sen tatlı birisin, eğer varsa öyle biri
# You're a sweetheart if there ever was one
# Eğer varsa öyle biri o sensin
# If there ever was one it's you
# Eğer varsa öyle biri
# If there ever was one
# Eğer varsa öyle biri o sensin # # Eğer varsa öyle biri o sensin #
# If there ever was one it's you #
# Sen tatlı birisin #
# You're a sweetheart # If there ever was one #
O yüzden Osman'ı ever. Bul güzel bir kısmet, bitsin gitsin bu iş.
Tienes que buscarle una mujer para que dejen de chismorrear.
Nevruze doğru söylüyor, Osman'ı ever Bahar.
Tiene razón, cásalo.
- Ever
- Sí.
The man buried there is the only one who ever died of pneumonia here!
El hombre enterrado allí es el único que murió de neumonía por aquí. Tranquilízate.
- Was there ever a temple here?
- ¿ Hubo un templo aquí alguna vez?
You'll take me for ever?
Casados por toda la vida?
Peşimden koşmalı, beni kemerle dövmeli ve sürükleye sürükleye ever geri getirmeliydin.
Deberías haberme dado un par de tortazos y haberme forzado a volver.
# # Never, never, ever go away
Nunca jamás te vayas lejos
# # Whenever I'm bored, I travel abroad, but ever so properly
Acompañantes regios Cuando me aburro viajo Al extranjero adecuadamente
"Could we ever feel much finer..."
"Could we ever feel much finer..."
"Could we ever feel much finer?"
"Could we ever feel much finer?"
This is our second gig. This is the second time we've ever played in front of people, man!
Esta es la segunda vez que tocamos en público.
"Did you ever in your long-legged life..."
¿ Alguna vez, en tu vida de piernas largas...
" Did you ever
¿ Alguna vez
ever, özür dilerim.
Sí. Perdón.
Ever made it with an aardvark before?
¿ Alguna vez te acostaste con un cerdo hormiguero?
Ever.
Si.
* Oldu ilk söylediği *
# That she ever said
* Asla *
# Has ever
* Kimsenin anlamadığı kadar *
# Than I ever seen in any man
* Tek istediğim oydu hayatta *
# He's all I ever wanted
Ever, o Simon, imparatorun oğlu ve tahtın varisi.
Es Simon, hijo del emperador y heredero del trono.
- Ve sahip olduğun diğer her şeyi? Ever.
- ¿ Y todo lo que tienes?
Her zamankinden iyi
Better than ever
Her zamankinden iyiyim
I'm better than ever
Ve şimdi her zamankinden iyiyim
And now I'm better than ever
Her zamankinden iyi olacağım
I'll be better than ever
Her zamankinden daha iyi
Better than ever
Be it ever so
Aunque sea muy
Be it ever so humble
Aunque sea muy humilde
I'm Stickin'With You, arka tarafı Ever Lovin'Fingers.
I'm Stickin'With You, del otro lado esta Ever Lovin'Fingers.
# Ever strong, our future song # Herzamankinden güçlü, geleceğimizin şarkısı
# Siempre fuerte, nuestra futura canción #
- Ever.
Eso no importa.
Porto Riko, Bahamalar, Ever lades.
Puerto Rico, Las Bahamas, Everglades.
I can fly Now I'm stronger than ever
Puedo volar. Ahora soymás fuerte que nunca.
No one ever showed me how
Nunca nadie me mostró cómo hacerlo.
Cause no one ever showed me how
Nunca nadie me mostró cómo hacerlo.
Didn't you ever do anything just for the hell of it?
¿ Nunca haces nada por gusto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]