English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Gece gündüz

Gece gündüz Çeviri İspanyolca

2,694 parallel translation
30 gün aralıksız gece gündüz savaştık.
Por 30 días seguidos. Día y noche.
Özellikle gece gündüz izlenirken.
Especialmente ahora que nos vigilan.
O zamandan beri gece gündüz çalıştım. Ve bu kez doğru yaptığıma eminim.
Desde entonces he estado trabajando día y noche y esta vez estoy seguro de que lo he hecho bien.
Gece gündüz beraberdik.
Bug robó un supermercado para mí.
Gece gündüz burnuna dolan ölüm kokusundan yıllar boyu kurtulamamak demektir.
Significa una peste de años por el olor a muerte penetrando en tus narices día y noche.
- Gece gündüz sıkıştırdım Lil.
Le ataqué día y noche, Lil.
O saçma şapka içinde gece gündüz müşterilerimin üzerine heyula gibi çökmen yetiyor zaten.
Ya es suficientemente malo tenerte por aquí en persona más aún colgarte sobre los clientes día y noche con ese tonto sombrero.
Gece gündüz burada yüzlerce kişi partiye katılır adamım.
Cientos de personas están de fiesta aquí cada día, cada noche, viejo
Gece gündüz onu kuleye tuhaf sandıkları taşırken gördüm.
Yo lo veía llegar, día y noche, con cajas cargadas de cosas extrañas.
Yani beni gece gündüz izliyorlar.
Quiero decir, me vigilan de día y de noche.
Ben senin hayatının daha iyi olması için gece gündüz burada çalışıyorum.
Trabajo aqui dia y noche para hacer mejor tu vida.
Senin uğruna, memnuniyetle ölebileceğini ve gece gündüz seni düşlediğini söyledi.
Ha dicho... que estaría dispuesto a morir por ti. Y... Que sueña contigo día y noche
Askerler gece gündüz çalışıyorlar.
Los hombres trabajan todo el día y toda la noche.
İstediğin zaman ara beni, gece gündüz fark etmez.
Llámame en cualquier momento, día o noche.
Gece gündüz durmadan besledi yavrumu koynundan hiç ayırlmadı.
Noche y día alimentó al bebé arropandola junto a sí
Gece gündüz.
Día y noche.
Görünüşe göre gece gündüz gözetlemeyi hak etmişiz.
Aparentemente somos merecedores de supervisión continua.
Talimatlar doğrultusunda gece gündüz durmaksızın üç vardiya çalışıyoruz.
Estamos trabajando sin descansos, en 3 turnos, para cumplir los plazos.
- Gece gündüz. - İyi hissettiriyor olmalı. Bilirsin, kendi halkın için bir şeyler yapmak.
- Oh, debe sentar bien, ya sabes, hacer algo por "tu gente".
Gece gündüz demeden çalıştık.
Trabajamos duro día y noche.
Gece gündüz çalıştı.
Estudiaba día y noche...
Bakın, inanın ki ekibimiz bu olayı çözmek için gece gündüz çalışacak.
Es curioso. Escuche. Puedo prometerles que estamos trabajando sin descanso para hacer justicia en este caso.
Gece gündüz. Fark edilene dek.
-... hasta nuevo aviso.
Bu kasabada insanlar gece gündüz ailem hakkında kötü şeyler söylüyor.
¿ En secreto? La gente habla mal de mi familia noche y día en este pueblo.
Linux Laboratuarında yardıma ihtiyacın olursa gece gündüz hazırım.
Si necesitas un poco de ayuda con el laboratorio Linux, yo puedo ayudarte sea día o noche.
İki ekip gece gündüz çalışmaya hazır. Sırf sen istedin diye baş belası bir muhabiri yeniden işe aldım.
Durante una semana he tenido a 2 unidades preparadas las 24 horas, y acabo de readmitir a una joven y exasperante periodista porque pediste que lo hiciera ella.
Bunun için gece gündüz çalıştık.
¡ Llevamos trabajando día y noche!
Gece ve gündüz kaderden bahsedip duruyorsun.
Noche y día estás hablando del destino.
Ya ben gündüz savaşırım, gece de yazarım diye düşünmüştüm baba.
Pensé que podría luchar de día y escribir de noche, papá.
Gece ve gündüz zorla geçiyor.
"Es muy difícil pasar días y noches."
Nelson, sen yargıcın gündüz korumasını yapacaksın ve Raylan, yargıç seni özellikle gece için istedi.
Y, Nelson, tú serás su seguridad diurna y, Raylan, específicamente te pidió a ti para la noche.
Gündüz ya da gece.
Día o noche.
Tabii, Sen ve kardeşin, gece ve gündüz gibi...
Sí, tú y tu hermana sois como el día y la noche.
Gece ve gündüz elinde bir içki şişesi.
bebes de día y de noche.
Gece demeden gündüz demeden çok çalışıyor
Trabajo duro día y noche.
Gece ve gündüz biraz sür. İyileşmesi ne kadar sürer?
Ponte un poco por la mañana y por la noche.
Hayır, sadece gece veya gündüz, istediğim zaman sana ulaşabileceğim.
No, significa que puedo contactarte a cualquier hora del día o de noche.
Gündüz hocasın, gece vampir avcısı.
Maestro de día, cazador de vampiros por la noche.
Bu işkence görmüş kaya parçası, gündüz 450'C den, gece - 180'C dereceye olmak üzere, bütün gezegenlerden çok sıcaklık salınımına uğrar.
Esta torturada pieza de roca sufre de oscilaciones de temperatura mas grandes que todos los otros planetas, de 450 grados Celsius en el día, a menos 180 grados en la noche.
Gündüz antrenör, gece ceset gömen.
Entrenador de día, enterrando cuerpos de noche.
Gündüz mü gece mi bilemiyorum
Don't know whether it's morning Or night
Her zaman insanlara kapıları açık. Gece-gündüz. Cehennem gibi.
Oh, no, dan la bienvenida a todo el mundo todo el tiempo, dia o noche como en el infierno
Gündüz vakti, bir sürü insan gece kulübüne girip çıkar.
Demasiadas personas yendo y viniendo para ser un club nocturno en pleno día.
Onu hem gündüz hem de gece, her yerde gördüm.
¡ Lo he visto en cualquier sitio a la luz del sol y en la noche!
Orada zaman ne şimdi, Gece mi gündüz mü? Evet.
- ¿ Qué es ahí, mañana o ayer?
2 gün sonra bütün pencereler gece ve gündüz kapalı hale getirilmişti.
Al cabo de unos días...... había que cerrar las ventanas hasta de noche
Bazen gündüz olur, bazen gece.
A veces hay un día y luego una noche.
Gündüz karım olup gece olunca misafire dönüşmen ilginç değil mi?
¿ No es oportunista ser mi mujer durante el día y convertirte en invitada por la noche?
Tommy diyor ki Sheila gece-gündüz çocuğun başında.
Tommy dijo que, Sheila se la pasa con el pibe día y noche.
Müzede Bir Gece'deki gibi sadece bu sefer gündüz.
Sería una especie de noche en el museo o algo así, Excepto durante el día.
- Doğru. Gündüz ya da gece. Turist olsun ya da olmasın.
Eso es verdad, día, noche, turístico o no turístico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]