Gece vakti Çeviri İspanyolca
544 parallel translation
Gece vakti.
¡ Por la noche!
" Gece vakti kuzey rüzgarı estiğinde milyonlarca ölünün'Suçluyorum!
Cuando el viento norte sopla por la noche, ¿ no escucháis las voces de millones de estertores agónicos clamando : " ¡ Yo acuso!
Gece vakti.
La Noche
- Fakat gece vakti silah sesi duyulabilir.
- Oirán el disparo por la noche.
Zaten burası gece vakti boş oluyor.
Igual, el lugar está vacío de noche.
Doktor neden hep gece vakti geliyor?
¿ Por qué el médico sólo viene de noche?
Bir kızın gece vakti burada yalnız kalmasını istemezsiniz, değil mi?
No dejará que una chica pase la noche sola aquí, ¿ o sí?
- Gece vakti bu tamirat ne?
- Vaya horitas para hacer obras.
Benzin nadirdir gece vakti...
Racionamiento de gasolina, hora de la noche...
- Gece vakti?
Quiero ver a Janet.
Gece vakti mi?
¿ De noche?
Gece vakti insanları bu şekilde arabana alır mısın?
¿ Recoge a muchas personas en noches como ésta?
# Âşıklar kol kola yürür Güler geçer giderler gece vakti #
Los amantes pasean abrazados, ríen y flirtean en la oscuridad,
Denizde geçen aylardan sonra, bir gece vakti karaya yanaşmak.
Llegar por la noche, despacio, después de pasar meses en el mar.
Gece vakti, ışıklarla dolu bir limana yanaşmak.
Llegar por la noche a un puerto lleno de luz.
Gece vakti çiçek getirmene gerek yok.
No hay necesidad de sacar flores de noche.
Gece vakti, düşüncelerim canlandı - - Sesler ve sevdiklerimle, çok yakın, gerçek dostlarım gibi.
Tarde por la noche, mi mente adquiría vida con voces... historias y amigos tan queridos como los del mundo real.
Gece vakti 500 metre falan gider.
De noche, yo diría que un cuarto de milla.
Gece vakti konuşulamayacak kadar önemli bir konu bu.
Es un tema muy serio para hablarlo esta noche.
Gece vakti beni yataktan çıkardıktan sonra mı?
¿ Después de dejar mi cama a esta hora?
İki saat kızakla gece vakti gerçekten, oraya gitmek istiyor musun?
¿ De verdad te apetece ir? Dos horas de trineo, de noche.
Hiç güleceğim yoktu, gece vakti ne arıyorsun burada?
Pártanme al medio, jamás esperaba verlo fuera esta noche.
Sal üstünde gideriz. Gece vakti.
Podemos utilizar una balsa,... por la noche.
Gece vakti çiftliğimizi yakanlara yaptıklarımız için bizi kimse suçlayamaz.
No se nos puede reprochar lo que hagamos a unos jinetes que nos incendian el rancho.
Gece vakti çekip gitmiş.
Se marchó por la noche.
Evet, bir defasında gece vakti senin odandan çıkarken görülmüş, Alec.
Sí, la vieron salir de tu dormitorio tarde, una noche.
Fakat kasabaya gece vakti gidemem.
Antes o después. No puedo llegar de noche a un pueblo.
Gündüz vakti de yaparlar. Gece vakti de yaparlar.
Lo hacen de día y lo hacen de noche.
İlk defa bir yüzbaşı ile baş başayım. Hem de gece vakti! Ne tuhaf.
Es la primera vez que voy sola por la calle con un capitán, y además de noche, me parece divertido.
Gece vakti bazen daha yüksektir.
- De noche a veces es más.
Sert birisin Dave bunu biliyorum ama gece vakti çıkan ani bir ses ürkütücü olabilir.
Sé que eras un policía duro, Dave... pero un ruido repentino en la noche asusta a los negros.
Elbet bir gece vakti, zulmetmek için yok etmek için geri döneceğim.
¡ Volveré para atormentarte, para destruirte en la noche de los tiempos!
Cadı senin arkadaşını Şeytan'ın bir kölesine dönüştürmüş. Gündüz vakti ölü, ama gece vakti canlı. Bu şekilde efendisinin kötücül emirlerini yerine getirebiliyordu.
La bruja ha hecho de su amigo un esclavo del demonio, muerto durante el día, pero vivo de noche... para ejecutar los malvados designios de su señor.
Baban gece vakti seni çekerek ne yapmaya çalışıyordu?
¿ Qué intentaba hacer tu padre fotografiándote de noche?
Gece vakti onu buraya getir.
Tráela aquí esta noche.
Sence ihtiyacım var mı Fritz, yaşlı kaplan gece vakti işte böyle gelecek gizlediğimiz çukura doğru yürüyecek.
Creo que me hago una idea. cuando los hoyos estén cubiertos.
Bu yüzden de karar verdim, neden gece vakti dışarı çıkıp yalın ayak dolaşmıyordum?
Y pensé : "¿ Por qué no salgo a pasear descalzo esta noche?"
Gece vakti para makinesine gitti.
Se ha metido por la ranura de la caja nocturna.
Gece vakti.
Es de noche.
Dediklerine göre, dürüst insanlar gece vakti bu nehirde yolculuk yapmazmış.
Dicen que los hombres honrados no navegan de noche.
Çünkü yıldız için gece vakti.
Porque para ella ahora es de noche.
Ama cinayet gece vakti işlendi.
No me queda duda de que la Sra. Ward tiene razón.
Tam vakti değil mi? "Gece yarısına bir dakika var"
Un minuto para la medianoche
Birçok gece için olamayacak. Big Jim'in bütün vakti dolu.
Big Jim tiene muchos compromisos.
Ben, yangın olabileceğini düşünmemiştim. Miles'ın adamlarını sürüden uzak tutacaktım,... gece vakti de orada beklemeyi gereksiz gördüm.
Supe que el grupo de Miles no robaría nuestro ganado, así que no veía el sentido de quedarme.
Nadine, bu gece yemek vakti müsait olacağım.
Nadine, después de todo podré cenar esta noche.
- Sinirli... - Gece uçuşunun vakti...
- ¡ Por Dios, qué hambre tengo!
Dün de gece kuşu, güpegündüz, öğle vakti ötüp durmuş çarşının ortasında çığlık çığlığa.
Ayer a mediodía se posó el ave nocturna en el foro... gritando y chillando.
Ama onları dün gece şafak vakti eğlenirken gördüm.
Los vi anoche pasándolo de lo lindo en el crepúsculo...
Ayrılış vakti bu gece yarısı.
La hora de partida es a la media noche de hoy.
Olabilir ama ayrılış vakti bu gece yarısına ayarlandı ve ayrılışınız bu gece yarısı olacak.
Puede ser, pero lo partida está señalada para la media noche,... y la partida será a media noche.