English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Geciktiniz

Geciktiniz Çeviri İspanyolca

382 parallel translation
- Neden geciktiniz?
- ¿ Cuál es la demora?
- Geciktiniz.
- Llegas tarde. - Sí.
Geciktiniz.
Llega tarde.
- Sağ olun. Bugün geciktiniz.
- Llega tarde hoy, general.
Çok geciktiniz.
Están muy atrasadas.
- Geciktiniz, bekliyorlar.
Estas atrazado, estan esperando.
- İyi akşamlar Bay Finsbury... geciktiniz!
- Buenas noches. Llega tarde.
Evet, geciktiniz, değil mi?
Sí, llegó tarde, ¿ verdad?
10 dakika geciktiniz.
Diez minutos tarde.
Geciktiniz, bayım.
Llega tarde, señor.
Geciktiniz!
¡ Llegas tarde!
Geciktiniz ama rahip çok iyi.
Vamos con retraso, pero el sacerdote es muy gentil.
Sizi bekleyip durduk. 7 : 00 de dediğinizi sanıyordum. Neden geciktiniz?
Habías dicho a las 7 : 00. ¿ Qué te ha entretenido?
- Geciktiniz.
- Llegan tarde. - Lo sé.
Neden geciktiniz?
¿ Qué te demoró tanto?
Geciktiniz.
Llega demasiado tarde.
Azıcık geciktiniz, Bay Ferrante, hemen yayına girmek zorundayız.
Llegó tarde, Sr. Ferrante, y hay que salir al aire.
Dün gece biraz geciktiniz, bunu kabuledemeyiz, biliyorsun.
Ayer cerraste un poco tarde y no Io podemos permitir.
- Bayan Marina, geciktiniz.
- Srta. Marina, llega tarde. - ¿ Qué?
- Günlerce geciktiniz.
- Se atrasaron varios días.
- Geciktiniz, hem yorgunum.
- Es tarde y estoy cansada.
Geciktiniz. On yıl geciktiniz.
Señorita, llega usted diez años tarde.
- Epey geciktiniz.
- Ya era hora.
1 saat geciktiniz.
Ha llegado una hora tarde.
Posta için geciktiniz, Bayan Benham.
Va tarde al correo, Srta. Benham.
O yüzden mi geciktiniz?
¿ Es su cumpleaños?
Bir saat beş dakika geciktiniz.
¡ Debía estar aquí hace una hora y cinco minutos!
Bayan Chester, neden bu kadar geciktiniz?
¡ Señorita Chester, cuánto ha tardado!
- Niye bu kadar geciktiniz?
- Por qué tardasteis tanto?
Geciktiniz.
Se retrasa.
- Geciktiniz, Bay Kelly. On gün.
- Llega diez días tarde, Sr. Kelly.
Hey geciktiniz!
¡ Eh, llegáis tarde!
Rapor vermekte geciktiniz.
Su comunicación tardaba... No pasa nada.
´ ´ - Güzelsiniz ama geciktiniz.
- Estáis guapos, pero llegáis tarde.
Geciktiniz.
Demasiado tarde.
Bu arada, geciktiniz, çok ihmalkarsınız.
Por lo demás, os habéis retrasado mucho, sois negligentes.
Bir saat geciktiniz.
Llegas una hora tarde.
Bay Kirby akıl vermekte biraz geciktiniz.
Su consejo llega un poco tarde.
- Neden geciktiniz?
- ¿ Por qué te retrasaste?
- Üç yıl geciktiniz.
- Tres años demasiado tarde.
Geciktiniz.
Os llevó mucho tiempo.
Geciktiniz.
Os ha llevado mucho tiempo.
- İki saat geciktiniz!
- Dos horas!
İki saat geciktiniz!
Espero una explicación.
Biraz geciktiniz.
Estamos comenzando un poco tarde.
Dün 20 dakika geciktiniz.
Ayer nos retrasamos 20 minutos.
Geciktiniz.
- Llega tarde
Çok geciktiniz, affedilmez bir davranış.
- Así es.
Geciktiniz.
Llegas tarde.
- Evet, geciktiniz.
- Sí, llega tarde.
Geciktiniz.
Llegan tarde, chicos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]