Geçer Çeviri İspanyolca
6,491 parallel translation
Kim bir kadına tecavüz edip öldürür kimin kafasından böyle bir şey geçer, anlamaya çalışırım bu yüzden sana neden kulaklarını kestiğinizi soruyorum?
No puedo ni siquiera tratar de entender... lo que pasa por la cabeza de alguien... que viola y mata a una mujer. así que tengo que preguntarte, ¿ por qué cortarle la oreja?
Evet. Sahneye çıkınca geçer ama hepinizi yok saymam gerekecek.
Sí, tengo meses en eso, pero sin dudas... tendré que bloquear a todos ustedes.
Ülkeni temsil etme fırsatı eline kaç kere geçer ki?
¿ Cuántas veces se os ofrece representar a vuestra nación?
Hava soğuyor benim öfkeden ateşim yükseliyor. Bu yüzden siz beyler bu bin yılında içeri geçer misiniz?
Se está enfriando, y yo me estoy enfadando, caballeros, ¿ piensan ustedes venir durante este milenio?
Onun yerine sen geçer misin? Yalvarırım.
Por favor quédate su trabajo, te lo ruego.
- Geçer. Kendisi kızım olur. O halde medikal açıdan her şey tamam demektir.
Vaya, entonces tendremos todo lo necesario desde el punto de vista médico.
- Evet, geçer. 4 haftada.
Cada cuatro semanas.
Etkisi 10-12 saatte geçer.
Se pasará en 10-12 horas.
Iksen'den Iksen'e geçer.
Ha pasado de Iksen a Iksen.
Üzerinden geçer garanti olur.
Que le pase justo por encima, cosa segura.
Bir sarılsak geçer mi dersin?
¿ Quieres que... quieres que nos abracemos?
Emma, buraya gelip baş pozisyona geçer misin?
Emma, por qué no vienes y tomas la primer posición.
Jobi fındıkları... Gardiyana verdiğin yiyecek kötü etki yapar, hayal gördürür ama etkisi geçer.
Nueces Jobi, la comida que le dijiste a mi guardia, está en mal estado, causa visiones, pero desaparece.
Gerçi, adamla bir kahve içmek seni oldurmezdi. Geçer nota ihtiyacimiz var.
No te mataría tomar una taza de café con el tipo, aunqué sí que necesitamos aprobar.
Biraz kalp kırıcı olabilir ama geçer.
Es un poco desgarrador, pero él va a estar bien.
Cehalet ise değişimin önüne geçer.
Y la ignorancia impide el cambio.
Stockton limanından çıkan herşey Barosky'den geçer. Bunu biliyorsunuz.
Oye, todos sabéis que todo lo que sale del puerto de Stockton, tiene que pasar por Barosky.
Öyle olsun. Umarım ikinizin de bu yeni macerası iyi geçer.
Bueno, entonces les deseo suerte a los dos en su nueva aventura.
Elime geçer geçmez parayı harcamalıydım.
debería haberme largado con el dinero en cuanto lo tuve.
Onlar irtibata geçer geçmez bilmem lazım.
Pronto, ya que hacen Póngase en contacto con lo que necesito saber.
Kumarda paranın hükmü geçer, en iyi oyuncunun borusu öter.
En HwaTu quien tiene dinero es "rey" y quien tiene buenas cartas es "maestro"
- Geçer birazdan.
Pasará.
- Osurursun geçer. Bunu yapmanı bekliyordum.
Oh, suéltalo por el culo! Esperaba que hiceras eso.
Blauman'ın siniri geçer nasılsa.
Blauman se tranquilizará eventualmente.
Fakat kardeşinin hayatını kurtarmak için tahta geçer miydin?
¿ Pero la tomarías, para salvar su vida?
Etkisi yavaş yavaş geçer. Her zaman böyle olur.
Me he excedido, Haskell.
Soba dumanı kulübenin içine verirse soğuyana kadar 20 dakika kadar geçer!
Si la estufa echa humo dentro de la choza, ¿ cuánto tardaría 20 minutos o menos para que queden inconscientes?
Sınırı geçer geçmez, bizi çölde gömecekler.
Tan pronto como crucemos esa frontera, van a enterrarnos en el desierto.
O kapıdan geçer geçmez kapı arkandan kapandı.
Cuando atravesaste esa puerta se cerró tras de ti.
Çocuklar böyle aşamalardan geçer.
Los niños pasan por fases.
Bu yıla kötü bir başlangıç yaptık ama umarım geri kalan zaman hepimiz için iyi geçer.
¿ Sabes qué...? Creo que aunque haya empezado mal, este será un gran año para todos.
Hem Cumhuriyet hem de Arılıkçılardan onay alan Clovis, Galaktik bankacılar klanının başına geçer.
Votado a favor tanto por los Separatistas y la República ahora Rush Clovis es elegido como el nuevo líder del Clan Bancario Galáctico.
Hayat, yaşam gücünden kozmik güce geçer ve onunla bütünleşir.
La vida pasa de la Fuerza Viva a la Fuerza Cósmica, y se une a ella.
Duada R harfi ile başlayan bir kelime geçer.
Por favor, dinos una palabra que comience con la letra R.
Dalganın çoğu tam yanından geçer fakat merkez kısmı geri döner.
Casi toda la onda le pasa por un costado pero la parte central rebota.
Carlo bankanın başına geçer geçmez başlayacak olan biraz indirim payı bırakacağımız bir ödeme planında anlaştım.
Negocié un calendario de pagos estables... con una ligera reducción de intereses, una vez que Carlo tome el control del Banco.
Harekete geçer ve sonra daha sonra konuşuruz.
Actuamos y luego hablamos.
İnsan ırkı yavaşça son valse geçer.
La raza humana lentamente se mueve en un vals final.
Umarım bayramın berbat geçer. Berbat Noeller, berbat Hanukkah, berbat Kwanzaa ve berbat kış günbatımı.
Espero que tenga unas fiestas horribles unas Navidades, Janucá, Kwanzaa y suplicio de invierno horribles.
"Beni tanımanın en iyi yolu nefret ettiğim şeyleri anlamaktan geçer"
la mejor forma de llegar a conocerme es entender lo que odio ".
- Birçok turist arabasıyla buradan geçer.
Muchos de los turistas pasan por aquí.
Eşyalarınız makineden geçer geçmez bir memur sizi metal dedektörden geçme konusunda bilgilendirecek.
Tan pronto como sus cosas pasen por la máquina... un oficial les dará instrucciones para... caminar a través del detector de metales.
Burada Middle'da kışlar soğuk geçer, sıkı giyinmeniz gerekir.
Aquí en The Middle, los inviernos son fríos, y tienes que abrigarte.
Kadın adamın peşinden koşar. İlaç ve alkol aldığından dolayı sendeler tepetaklak merdivenlerden aşağı yuvarlanır kafasının üstüne düşer ve boynunu kırar. O zaman da boyun omuru sert bir biçimde kafa boşluğuna geçer.
Ella corre tras él... y en su estado de confusión por las drogas y el alcohol... tropieza y cae de cabeza por las escaleras... aterrizando sobre su cabeza y rompiéndose el cuello... cuando las vértebras cervicales... se proyectan violentamente en su cavidad craneal.
- Odasına geçer geçmez size haber veririm.
- ¿ Podemos verlo? - Lo harán tan pronto como él esté en su habitación.
Bir filozofun hayatı ölüme hazırlanmakla geçer.
La vida de un filósofo transcurre preparándose para la muerte.
Öyle bir dedektif ki, bütün erkekleri geçer. O, sıradan bir kız değildir, bomba gibidir, işte Bobby karşınızda.
Traducido por Colibrired
Uyuyunca geçer.
Ya lo dormirá.
Ama kabullenirsen geçer gider.
En cambio, si uno lo acepta, se desvanece.
Dağları yarıp geçer.
- Si.
- Onlara bir isim verirsen, ceza durusmasi daha rahat gecer.
Si les das un nombre, la conferencia de la sentencia será mucho más fácil.