Giriyorum Çeviri İspanyolca
3,010 parallel translation
Kapıdan giriyorum ve iç çamaşırı, kıyafetler belinde kemerle bir erkek pantolonu görüyorum. Merdivenleri çıkıyorum ve birden DVD oynatıcısını görüyorum. DVD oynatıcısındaki CD'de düğün şarkımız çalıyor.
Veo entro y veo ropa interior y los pantalones de un tipo con el cinturón puesto, subo las escaleras y de repente veo el reproductor de DVD... que está tocando la canción de nuestra boda.
Bahse varım, bahse giriyorum.
Apuesto.
Sizin ikinizi de sisteme giriyorum.
- Voy a ingresarlos al sistema.
Pekala içeri giriyorum.
Bien, voy a entrar.
Ben içeri giriyorum.
Voy a entrar.
Saçmalık bu. Onu ben buldum, ben giriyorum.
Yo lo encontré.
İçeri giriyorum.
Poniendo modo visual.
Ya şundadır ya bunda, giriyorum şu yola!
De tin marin, de do pingüe, por allí iré.
Ana şebekeye giriyorum.
Entrando a la red principal.
Lanet olsun, ben içeri giriyorum.
- Maldita sea, volveré a entrar.
Yuan'a karşı bahse giriyorum.
Apostando a pérdida en contra del yuan.
Lutetia'da ben bu saatte yatağa giriyorum tamam mı.
En Lutecia a esta ahora me acuesto.
İyi. Anahtarlarımı alıyorum, arabama giriyorum...
Bueno, me tomo las llaves, me sentaré en el coche.
İçeri giriyorum.
Voy a entrar.
Meclis için seçimlere giriyorum.
Soy candidato.
Steve, hep ciddi düşünmeyen erkeklerle ilişkiye giriyorum.
Me engancho con tipos que no quieren una relación.
- Parti için forma giriyorum.
- Ponerme en forma.
- Tekrar giriyorum.
Va de nuevo.
- Tekrar giriyorum. - Tamam.
¡ Va de nuevo!
Tamam, şimdi buraya geldim, ve içeri giriyorum. Burada mısın?
Acabo de llegar y estoy entrando. ¿ Estás aquí?
- Ben... Onun içinde giriyorum.
- Yo voy adentro de eso.
- Gir hadi. - İtme, giriyorum.
Ingreso no se encuentre y espere.
Giriyorum bu yepyeni ve özgür dünyanın içine!
¡ Y me elevo sobre un mundo que es nuevo, que es libre!
Yuvarlayıp olgun hatun sınıfına giriyorum.
Redondeo y así parezco una asaltacunas.
FBI'da işe giriyorum dostum. Ne?
Vor aceptar un puesto en el FBI, hombre.
Şimdi binaya giriyorum.
Voy a entrar ahora.
İçeri giriyorum!
¡ Estoy entrando!
Arayamaz çünkü ameliyata giriyorum.
No podrá. Entraré a cirugía.
- Giriyorum!
- Eso hago.
İçeri el bombasıyla ve elimde kondomla giriyorum.
, voy ahí afuera con una granada de mano... y hay un maldito condón en mi mano.
Yalnız giriyorum ne olursa olsun sakın peşimden gelme tamam mı?
Entraré solo. No se te ocurra seguirme.
Bu bir metafor, basitçe o duvara dönüşen benim, duvar kağıdına giriş yapıp alçının içine giriyorum.
Es una metáfora. Básicamente soy yo que me convierto en muro, que entro dentro del papel, dentro del cemento.
- Geri çekilin. Giriyorum.
- Voy a entrar.
Burada ben devreye giriyorum.
- ¿ Y ahí es donde entro yo?
- Senin için riske giriyorum.
- Me estoy jugando el trabajo.
Giriyorum. Hazır mısın?
- Voy a entrar, ¿ Listo?
- Ama aynı zamanda evlere de giriyorum.
- Pero hago algunas otras cosas...
İlkbahar ve sonbaharda bunalıma giriyorum.
Deprimida en primavera y otoño.
Çok mu detaya giriyorum, Peder?
¿ Demasiados detalles, Padre?
Ben suya giriyorum, ardımdan sen de gel.
Voy a entrar. Tú sígueme.
Ben her gün porno sitelerine giriyorum!
Entro a sitios porno todos los días.
Dolap çevirmek klasik bir Blair işi ve böylece aynı istediğim gibi yeniden havaya giriyorum.
Intrigar es un clásico Blair, y estoy recuperando mi "magia" exactamente como quería.
Otoparkı gördüm, giriyorum.
Lo veo. Voy a entrar ahora.
Ben giriyorum.
Voy a entrar.
Odaya giriyorum.
"Entro en la habitación".
- Ben duşa giriyorum.
- Me voy a duchar.
Yani, şu anda erkekler tuvaletine giriyorum.
Quiero decir, estoy yendo al baño de los chicos ahora mismo.
Derine giriyorum bu arada.
Busco profundo, por cierto.
Derine giriyorum bu arada.
Que seguí, por cierto.
Ben de tıp fakültesinde ikinci yılıma giriyorum.
De hecho estoy en segundo año en la universidad de Medicina.
Bir savaşa giriyorum, John.
Voy a la batalla, John.