Hakkında ne biliyorsun Çeviri İspanyolca
2,217 parallel translation
Hayatta işlenmemiş günahlar hakkında ne biliyorsun?
Qué sabes sobre la mitad de los pecados que condenas?
Çabuk ol ama. - Rüyalar hakkında ne biliyorsun?
- ¿ Qué sabes sobre los sueños?
Jess hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué es lo que sabe de Jess?
Aslında insanlık hakkında ne biliyorsun ki?
De hecho, ¿ qué demonios sabe acerca de cualquier humano?
Yahudiler hakkında ne biliyorsun?
Que sabes sobre los judios?
Onun hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabrás tú?
Hayatım hakkında ne biliyorsun, Teresa?
¿ Qué sabes de mi vida, Teresa?
- Jacob mı, onun hakkında ne biliyorsun?
- Jacob ¿ Qué sabes de él?
- Çukur hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de las fosas?
- Kralım hakkında ne biliyorsun?
- ¿ Qué sabes de mi Rey?
- Sookie hakkında ne biliyorsun? - Hiçbir şey.
Que es lo que sabes sobre Sookie?
Frankie ve Taylor hakkında ne biliyorsun?
- Sí. ¿ Qué sabe sobre Frankie y Taylor?
Yüzük hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes sobre el Anillo?
Maskeli adamlar hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de hombres enmascarados?
Dinle, ahbap, mikro izleme çipleri hakkında ne biliyorsun?
Escucha, ¿ qué sabes sobre micro chips de GPS...
Kocam hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de mi esposo?
Bunun hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes acerca de esto?
Sen benim kardeşim hakkında ne biliyorsun ki lan?
¿ Qué carajo sabes sobre mi hermano?
İçi parmesan peynir dolu incirli pastırma sarması hakkında ne biliyorsun?
Wow. ¿ Qué sabes sobre el bacon envueltos con higo Bañados con parmesano?
Peki, Kaleygal'daki insanlar hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de la gente en Kalaygal?
Hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes sobre él?
Kellan Ashby hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes acerca de Kellan Ashby?
Sen protest hareket hakkında ne biliyorsun ki?
¿ Tú qué sabes del movimiento de protestas de todas formas?
Yeteneğim hakkında ne biliyorsun ki?
¿ Tú qué sabes de mi talento?
JESS : Ben size, bilmek, iyi, ortalama ne kadar çok, onlar gibi, beni hakkında ne biliyorsun
Me refiero, bueno, tú sabes, ¿ cuánto saben de mí?
Bu konu hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de eso?
Eleanor hakkında ne biliyorsun?
¿ Que sabes sobre Eleanor?
- Ağlayan melekler hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de los Ángeles Llorones?
Doktor, Ağlayan Melekler hakkında ne biliyorsun?
Doctor, ¿ qué es lo que sabe de los Ángeles que Lloran?
Rüyalar hakkında ne biliyorsun ki?
¿ Qué sabes tú de los sueños?
Jackie Wright ve Lacey Deshane hakkında ne biliyorsun.
Cuéntanos algo de Jackie Wright y Lacey Deshane.
Evet, onlar hakkında ne biliyorsun?
Sí, ¿ qué sabes de eso?
Anton Vargas hakkında ne biliyorsun?
Entonces, ¿ qué sabes sobre Anton Vargas?
Hastalık hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes sobre Pestilencia?
Yani bu adam hakkında ne biliyorsun ki?
Digo, ¿ qué sabes sobre este tipo?
Hileli kapılar hakkında ne biliyorsun?
¿ Que sabes sobre trampillas?
Hormonlar hakkında ne biliyorsun?
¿ cuánto sabes sobre hormonas?
Eva, alkol ve kadınlar hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
Eva, tú sabes lo que pienso de las mujeres y el alcohol.
Terapiler hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
Sabes lo que pienso de la terapia.
Ne biliyorsun onlar hakkında?
¿ Qué sabes, chico?
Milis güçler hakkında ne düşündüğümü biliyorsun değil mi?
¿ Sabe lo que yo pienso sobre los policías, no?
Onun hakkında başka ne biliyorsun?
¿ Qué más sabes sobre ella?
Ne hakkında konuşmak istediğimi biliyorsun.
Ya sabes de lo que quiero hablar.
Robin, pastalar hakkında tam olarak ne biliyorsun?
Robin, ¿ qué sabes de pasteles?
Onun hakkında başka ne biliyorsun?
¿ Qué más sabes de él?
Başka ne biliyorsun bunun hakkında?
¿ Qué más sabemos sobre él?
Sudoko hakkında ne hissettiğimi biliyorsun.
Sabes como me siento acerca del "sudoko"
- Onun hakkında ne biliyorsun?
- ¿ Qué sabe usted de ella?
- Onun hakkında başka ne biliyorsun? - Sadece ismini.
¿ Qué más sabes de ella?
İnsanlar hakkında ne hissettiğimi biliyorsun.
Sabes cómo me siento con la gente.
Terapi hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
Sabes lo que pienso sobre la terapia de pareja.