Henrik Çeviri İspanyolca
575 parallel translation
"Peder Henrik, Kardeş John büyülenmiş."
"Padre Henrik, el hermano John está hechizado."
"Kalk kardeşim, Peder Henrik geliyor."
"Levántate, hermano, el Padre Henrik se acerca."
" Ah, Peder Henrik, genç bakirenin göz yaşlarına bakın.
" Oh, padre Henrik, mire las lágrimas de la joven doncella.
Bram Stoker'ın "DRACULA" romanından Uyarlayan : Henrik Galeen.
Según la novela'Drácula'de Bram Stoker versión libre de Henrik Galeen
Hans ve Henrik'e söyleyin o tarafa gitsinler.
- Hans y Henrik que suban por allí. - Sí.
Henrik'in birşeylerin kıyısında olmasından korkuyorum, karanlık, bilinmeyen şeylerin.
Miedo de que yo, Henrik... me encuentre con algo negro, algo desconocido.
Hey, Henrik...
Eh, Henrik...
Henrik'in günlüğünü sen gönderdin.
Me mandaste el diario de Henrik.
Sonra Henrik'in ellerini düşünüyorum, ve bana dokunmana nasıl izin verdiğime akıl erdiremiyorum.
Pienso en las manos de Henrik y no sé cómo dejé que me tocaras.
- Henrik...
- Henrik...
Henrik, lütfen böyle yapma.
Henrik, no seas así.
Henrik evde mi acaba?
¿ Está Henrik en casa?
Henrik bu aralar eve çok nadir geliyor. Gecesi gündüzü belli olmuyor.
Henrik casi nunca está en casa, ya sea de noche o de día.
Neden saklanıyorsun Henrik?
¿ Por qué te escondes ahí, Henrik?
Henrik mirasıma konacak.
Henrik heredará.
Seni de seviyorum sevgili Henrik.
A ti también, querido Henrik.
Sıkı sar beni Henrik.
Abrázame, Henrik.
Henrik, benim küçük sevgilim.
Henrik, cariño.
Henrik...
Henrik...
Henrik burada, kök salmaya başlayarak yatıyor.
Henrik está enterrado y comienza a pudrirse.
Bu şekilde Henrik'i unutabildim.
Así fue como olvidé a Henrik.
Bu şekilde Henrik'i unutabildim.
De esta forma me olvidé de Henrik.
Henrik'i unuttum.
Le olvidé.
Git Henrik.
- Sigue, Henrik.
73. doğum günün kutlu olsun, Henrik.
Felicidades por tu 73º cumpleaños, Henrik.
- Siz gidin birbirinizi tebrik edin.
Felicitaros mutuamente mejor. Lo haremos Henrik.
- Edeceğiz, Henrik.
Intenta ser bueno.
Henrik, geceliğini değiştirmişsin sanırım.
Henrik, creo que te has cambiado el pijama.
Ne hoş, değil mi, Henrik?
¿ No es encantador, Henrik? Encantador...
- Daha fazla konuşamam. - Henrik, kapatma lütfen. Henrik, lütfen dinle beni.
Henrik, no cuelgues, escucha.
Adım Erik Otto Adalbert Karl Henrik Kristoffer.
Mi nombre es Eric Otto Adalbert Carl
- İçeri gel Henrik.
Bienvenido, Henrik.
- Merhaba Henrik.
¿ Cómo estás, Henrik?
Zavallı Henrik.
¡ Pobre Henrik!
Seni buraya zorla getirmedim Henrik, ama gelmen beni gerçekten çok mutlu etti.
Fue una estupidez hacerte venir.
Ben, bir zamanlar aşık olduğun Henrik değilim, belki sen de farketmişsindir.
Ya no soy el de antes, es evidente.
Güle güle, Henrik.
Adiós, Henrik.
Bir adamın elinde küçük bir çocuğun parmakları!
¡ Pobre Henrik! , ¡ Dedos de niño!
Evet, niyetimiz bu. Henrik teklif etti. Telefon ettiğinde biz de bunu konuşuyorduk.
Henrik me preguntaba si podría acompañarlo, justo cuando sonó el teléfono.
- Bu, ortak gücümüz Henrik.
Eso es lo nuestro, Henrik.
Vicdan azabı çekmemek elinde değil.
¡ Pobre Henrik!
Sen de bu yüzden Henrik'den çocuk istiyorsun.
Usted quería un niño con Henrik... Sí : usted quería un niño para retenerlo a él.
Henrik ve sen tanışmadan önce ben, aşırı kıskanç biriydim.
Antes que usted y Henrik se conocieran yo era muy celosa.
Bu yüzden Henrik'e çok çektirdim. Onu kaybetmekten çok korkuyordum.
Le hice la vida imposible a Henrik.
Şimdi gitmen gerekiyor, Henrik.
¿ Te marchas, Henrik?
Gitsen iyi olur, Henrik.
Vete, Henrik.
Henrik!
Henrik...
Şimdi de adım Henrik'mi oldu?
- ¿ Ahora me llamo Henrik?
Henrik'de kim?
¿ Quién es Henrik?
Beğendiğin birini seçebilirsin.
Henrik Kristoffer, puede usar el que más le agrade.
Zavallı Henrik.
, no puede evitar tener remordimientos.