Herkes biliyor Çeviri İspanyolca
3,425 parallel translation
- Jeroen söyledi, herkes biliyor.
- Jeroen me lo dijo, todo el mundo sabe.
- Sen ayarladın sigtorta parası için, Siskel, bunu herkes biliyor!
- Que tu provocaste para cobrar el seguro, Siskel, ¡ y todos lo saben!
Onun Ussing'den çaldığı için polis tarafından suçlandığını herkes biliyor.
Todos saben que ha sido acusado por la policía por el robo de Ussing.
Herkes biliyor sanıyordum.
- Lo siento, pense, Pense, Yo, yo Pense que todo mundo sabía.
Evet, Chris... Bunu herkes biliyor.
Sí, Chris, todos lo saben.
Kampanyadaki herkes biliyor.
Todo el mundo de la campaña lo sabe.
- Herkes biliyor gerizekâlı.
Todo el mundo lo sabe, imbécil.
Bunu herkes biliyor.
Todos lo saben.
Herkes biliyor!
¡ Todos los sabrán!
Şarkının bağlantı noktasından gürleyip, o sonsuz melodiyi geri getirmesi gerekiyor. Ama herkes biliyor ki önemli olan melodi değil ; önemli olan "O"!
Él cruza los puentes y vuelve sobre sus pisadas, con tanto sentimiento que todos saben que importa más que la melodía, pero es "eso".
Herkes biliyor, milletin ağzına yapışmış.
Todos lo saben, se corrió la voz.
Bunu herkes biliyor.
Todo el mundo lo sabe.
Herkes biliyor ama sana ben söyleyeyim, eğer eve giderse, Çok kötü bir süprizle karşılaşacak.
No lo sé, pero si decide regresar... se va a encontrar con una muy mala sorpresa.
- Herkes biliyor sanıyordum.
- Creí que todo el mundo sabía.
Bunu onun dışında herkes biliyor.
Todos saben esto, excepto ella.
Herkes biliyor gibiydi.
Todos parecían saberlo.
Bunu herkes biliyor.
Todo el mundo sabe eso.
Herkes biliyor o senin dizaynındı ve Josh üzerine yattı.
Todos saben que el diseño es tuyo, y Josh se porta como si fuera de él.
- Herkes biliyor.
- ¡ Todos lo saben!
Bunu herkes biliyor.
Todos lo sabemos.
Herkes biliyor.
Todos lo saben.
- Gerçek adı Beth, herkes biliyor bunu.
Su nombre es Beth. Todos saben eso.
Neyden bahsettiğimi herkes biliyor!
¡ Todos saben de qué estoy hablando!
Herkes biliyor mu?
¿ Todos lo saben?
Herkes biliyor muydu?
¿ Todos lo sabían?
Evet, herkes biliyor ama Chris'in yaptigindan sen sorumlu degilsin.
Sí, todos saben de eso pero tú no eres responsable de lo que hace Chris.
Herkes biliyor.
Todo el mundo lo sabe.
Herkes sana gerçekten ne olduğunu biliyor, anne.
Todos saben qué te pasó, mamá.
Öyleyse, herkes planı biliyor mu?
Bueno, ¿ todos conocen el plan?
- Herkes onun olduğunu biliyor.
Todos saben que es él.
Şey, Jenna, herkes ne kadar rahat olduğunu biliyor.
Bueno, Jenna, todo el mundo sabe lo tranquila que eres siempre.
Herkes bana ne dedi, biliyor musun? "Kocaman pembe bir kuklaya aşık olduğun bir kız filmine imza atma."
Sabes, todos me dijeron... "no firmes para una película para chicas donde te enamoras de un títere rosado gigante", pero los dije, " no...
Bunu hiç hak etmedin ve buradaki herkes bunu biliyor.
Estoy haciendo esto como un favor para el sello que ayudé a crear. No te has ganado en absoluto ese puesto, y todo el mundo lo sabe.
Annem misafirleri için bir gösteri sergileyecek. Ama herkes bunun bir Şükran Günü yalanı olduğunu biliyor. Çünkü babam onu fahişenin biriyle aldattığından bu yana araları hiç de iyi değil
Mi madre hará un espectáculo para sus invitados, pero todos saben que es una mentira porque pasan por momentos difíciles desde que mi papá la engaño con una puta.
Ve herkes bunu biliyor. Bacakların harika.
Tienes unas piernas de acero.
- Herkes ne yapacağını biliyor mu?
¿ Sabe todo el mundo su papel?
Buradaki herkes suçlu olduğunu biliyor ama sana bir şans daha vermek istiyorum.
Cada persona presente sabe los crímenes por los cuales eres culpable... pero estoy dispuesto a ofrecerte una oportunidad.
Yani herkes Thor'un Toothless'a kızgın olmadığını biliyor.
¿ Entonces todos saben que Thor no estába furioso con Toothless?
Buradaki herkes kimlerin fotoğrafını çektiğimi biliyor.
Todos en la industria saben que tomé esa foto.
Artık herkes burada benim sözümün geçtiğini biliyor
# Es cierto que en el patio de recreo, a menudo soy yo la ley. #
Herkes onun ne harika bir adam olduğunu biliyor.
Sabemos qu茅 gran hombre era.
Herkes Solstein Donagan'ın Bolton Village'ı yıkacağını biliyor.
Todos saben que Solstein Donagan va a derribar Bolton Village.
Herkes onu temyiz ettiğinizi biliyor.
Todo mundo lo sabe.
Herkes, Armaan ve Alina'nın arasındaki bağın farkında ama gerçeği ancak Tanrı biliyor.
Todos saben del amor entre hermano y hermana. Pero sólo el hombre de arriba ( Dios ) sabe qué está pasando aquí abajo.
Sonuçta herkes bunun ne anlama geldiğini biliyor.
Todos ya saben lo que significa.
Bu odadaki herkes, daha önce yaşananları biliyor.
Todos en este cuarto saben que hay una historia aquí.
Herkes herkesi biliyor.
Todo el mundo conoce a todo el mundo.
Nasıl oluyor da o bakiyesini doğru biliyor da diğer herkes yanılıyor?
¿ Cómo puede estar bien su saldo y que los demás estén mal?
Herkes onun başlattığını biliyor.
Todos saben que empezó él.
Ve herkes bunu biliyor.
Y todos lo saben.
Görünüşe göre herkes daha ben bilmeden benim sırlarımı biliyor.
Todo el mundo siempre parece saber mis secretos, antes de que yo misma los conozca.
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyor musun al 19
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyordum 1178
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyor musun al 19
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyordum 1178