Hun Çeviri İspanyolca
287 parallel translation
Kriemhild Hun'ların ülkesine ulaştığında, artık bahar gelmişti.
Cuando Krimilda llegó a la tierra de los hunos, había llegado la primavera.
Hun'ların, Nibelungen ile yaz dönencesini kutlamaları.
De cómo los hunos celebraron el solsticio de verano con los nibelungos.
Attilla'nın konağında canlı tek bir Hun bile yok!
¡ No queda ningún huno con vida en la sala de Atila!
Hun'lar, ölünüzün intikamını alın!
¡ Vengad a vuestros muertos, hunos!
Hun'lar, ölünüzün ve asil çocuğun intikamını alın!
¡ Vengad a vuestros muertos y al hijo del rey!
Şurası Hun bölgesi.
Es el territorio de los hunos.
Batı İmparatorundan Hun Hükümdarı Rua'ya mesaj getirdim.
Traigo un mensaje del emperador de Occidente a Rua, rey de los hunos.
Margus piskoposu Hun Krallarının mezarlarını yağmaladı.
El obispo de Margus ha violado las tumbas de los reyes de los hunos.
Bir kaç sene önce binlerce Hun yaşamını oradan geçen bufalo sürülerine borçluydu.
Hasta unos años atrás, la existencia de miles de hunos dependía del paso de una manada de búfalos.
Krallarının ve Hun halkının geleceğine içiyorum.
Yo brindo por su fortuna y la de los hunos.
Hun bir kral dövüşmek için askerini hakir görmez.
Un rey huno no desdeña una pelea con uno de sus soldados.
Pek çok Hun bunu idrak etti, buna kardeşin de dahil.
Muchos hunos lo han entendido, incluyendo tu hermano.
Çünkü sadece çok az Hun Bleda gibidir, kardeşim.
Porque sólo muy pocos hunos son como Bleda, hermano.
Alarico Hun değildi.
Alarico no era huno.
Tek bir Hun askeri yüz kişiye bedeldir.
Un solo soldado huno vale por 100.
Bir Hun kullanmaya niyeti olmadıkça kılıcını çekmez.
Un huno no saca su espada... a menos que vaya a usarla.
Kardeşin Hun gibi değil de Romalı gibi hareket ediyor.
Tu hermano no actúa como huno, sino como romano.
Amaç yoksulluğu değil bölünmüşlüğü yenmek ve Hun'ları saldırılamaz, yenilmez birleşik bir halk yapmaktı.
No fue para conquistar la pobreza... sino para conquistar la dignidad. Y hacer de los hunos un pueblo unido, que sea inatacable e invencible.
Hun'ların birliğini bozdu.
Habría destruido la unidad de los hunos.
Hun liderinin öfkesini bastırmak için Papa hangi kelimeleri sarf etti?
iQUé OtlaS palablaS dijo el Vicario de Cristo para tratar de calmar la furia bárbara del líder de los hunos?
Hun'un memleketi Almanya'dan!
Desde Alemania.
Hun İmparatoru Attila?
¿ Atila el huno?
- Hun vazosu.
- Un jarrón Han.
Ama hiçbiri güç ve zulümde Hun imparatoru Attila'yı geçemedi.
Pero ninguno superó en fuerza y crueldad al poderoso Atila, el Huno.
Bayanlar, baylar. İşte Hun Attila Şovu.
Señoras y señores, "El Show de Atila el Huno".
Buyurun, Bay Hun!
Aquí está, Sr. Huno.
Hun imparatoru Attila.
Atila, rey de los hunos.
Clouseau'yla karşılaştırılınca, Hun İmparatoru Attila bile, Kızıl Haç gönüllüsü sayılır.
Comparado con Clouseau... Atila, el huno, era un voluntario de la Cruz Roja.
Babam Hun kralı Atilla gibidir.
¡ Mi padre es más reaccionario que Atila!
- Hun İmparatoru Attilla gibi.
- Como Atila, el Huno.
Hun İmparatoru Attila, 1.57.
Attila el Huno, 5 pies y 1 pulgada y media.
İskit, Hun, Avar ve diğer göçebe toplulukların anısına.
En memoría de Scythian, Hun, Avar, y otros pueblos nómades.
- Öyle mi? Bu akşam arka odadaki müşteri "Çoban ve Hun" diye bir oyun oynar mıyım diye sordu. - Evet.
- ¿ Sí?
Hagreb'in Hun'u, Refik.
Por Rafeeq, el Huno de Hagreb.
Yağmacı Hunlu gibi davranıyorsun, onlar gibi muamele görmelisin.
Ley like un merodeador Hun y you'II ser tratados like uno.
Hun atları karayelde koşuyor.
Los caballos hunos se bañan en el viento del norte.
Kazanması en muhtemel olan Büyük Hun İmparatoru Attila'dır. Çünkü öleli uzun zaman oldu.
Atila, el Huno, es seguro, porque ya se fue hace mucho tiempo.
Yasadışı dinleme olayları HJ Yung tarafından, belgelendikten sonra.... Komiser Stanley White görevinden alındı.
Hay una denuncia por escuchas ilegales presentada por H. J. Yung, jefe de la asociación Hun San, que ha provocado el cese del capitán Stanley White.
Bazen bunlar başrolünde, Hun San'un olduğu bir Çin operasında bir bölümmüş gibi geliyor.
Nos preguntamos si no será una cortina de humo para ocultar el papel que Hun San tiene en esta ópera china.
Onu incitmek istemedim.
l didn't want to hun him.
frog, squarehead, kraut, jerry, Hun, chink, jap, nip, slope, slopehead, zip, zipper head, gook, diyemezsin.
"burro", "pavo", britón, gabacho, cabeza cuadrada, "salchicha"... "Jerry", huno, chino, japo, nipón, cabeza inclinada, cabeza de cremallera, "amarillo"...
48 hun gao mu yemişim?
Cuarenta y ocho "hun gao" pedí?
Ben hiç hun gao görmedim.
No vi nunca un "hun gao".
Bu hun gao değil.
Esto no es "hun gao".
Burada hun gao demiyor.
Ahí no dice "hun gao".
Orada hun gao demiyor!
Bien, ahí no dice "hun gao"!
Chikan Hun.
¡ Chicken Hung!
Hun.
¡ Hung!
Bir Hun ve bir Romalı dövüşecek. - Hayır.
Un huno.
Hun Attila Şovu başrollerde HUN ATTİLA
EL SHOW DE ATILA EL HUNO
- Belki 400... 4 sevgilim oldu.
Tal vez cuatro hun...