Hızlı bir şekilde Çeviri İspanyolca
1,675 parallel translation
Bu arabanın hızını yapabildiğim kadar hızlı bir şekilde 0'dan 60'a çıkaracağım.
Voy a acelerar este coche de 0 a 100 lo más rápido que pueda.
Hızlı bir şekilde olgunlaştım.
Crecí demasiado pronto.
Çok hızlı bir şekilde bu dergiye bir kaç tane harika yazar bulmalıyım.
Necesito traer un par de estupendos escritores a esta revista y rápido.
- Hızlı bir şekilde yapabiliriz.
Pero podemos hacer esto rápidamente.
Ben, bu çok hızlı bir şekilde bitebilir.
Ben, van muy rápido con esto.
Hızlı bir şekilde saraya gelmenizi talep etti.
Ha solicitado tu presencia en la corte.
Şundan hızlı bir şekilde 50 fırt çek.
Dale 50 veces, rápido.
Senin gibi tecrübeli birini daha hızlı bir şekilde ne becerebilir ki, tatlım?
¿ Qué es otro polvo rápido para alguien con tanta experiencia como tú, cariño?
Biz sadece hızlı bir şekilde evlenme dairesinde evlenebilirz.
Sólo haremos algo rápido en el Ayuntamiento.
İlk iğne onu hızlı bir şekilde uyutacak.
Esto es así : la primera inyección lo dormirá.
Mesela, mevcut durumunda, çok hızlı bir şekilde iyileşiyorsun.
En tu estado actual, te curas muy rápidamente.
Belki hızlı bir şekilde Highland'e geri dönmelisin?
Tal vez deberías regresar a Highland, ¿ sí?
Listeyi bu kadar hızlı bir şekilde bu üç kişiye indirgememizden gururlandım.
Me enorgullece que ya tengamos a los tres finalistas.
Çok hızlı bir şekilde niyetleri kendini belli eder.
Muy de prisa sus intenciones se aclaran.
Yaptığın işin, ruhani bir iş olduğunu idrak ettiğin zaman hızlı bir şekilde çevreyi izlemeyi bırakıyorsun.
Dejas de mirar a tu alrededor lo suficientemente rápido para darte cuenta que tu negocio es el negocio de las almas y de todo.
Bir dakika içinde bu evden olabildiğince hızlı bir şekilde kaçacağız.
Tendremos que alejarnos corriendo de esta casa tan rápido como podamos.
Uzun süre maruz kalırsan baygınlaşacaksın akli dengen hızlı bir şekilde zarar görecek.
Una exposición prolongada te llevará al desfallecimiento con una rápida degradación de tus facultades mentales.
Sonra da mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde ağaçlara doğru koşmalısın.
Debes correr tan rapido como puedas a los arboles.
Donanmadaki askerlerimiz Hawai'nin parlayan güneşinin tadını çıkartırlarken ansızın Japon uçakları alçaktan ve hızlı bir şekilde onlara doğru yaklaşıyordu.
Nuestros marineros estaban disfrutando del sol hawaiano cuando llegaron los japoneses volando bajo y rápido.
İçeri sert ve hızlı bir şekilde girip hepsini geberteceğiz.
Iremos con fuerza, iremos rápido y los mataremos a todos.
O zaman ne kadar hızlı bir şekilde Sinir Hastalıkları Hastanesine yattığını görürüz.
Entonces verás lo rápido que regresas al hospital psiquiátrico.
Motor deyince, hızlı bir şekilde koş, tamam mı?
- Yo. Cuando empecemos sé rápido ¿ de acuerdo?
Sonra her şey çok hızlı bir şekilde gelişti.
Entonces, todo sucedió muy rápido.
Ayaklarının seni götürebileceği kadar hızlı bir şekilde zirveye koşmanı istiyorum.
Quiero que vienen en la parte superior, tan rápido como sus piernas te llevará.
Reaktör hızlı bir şekilde kapanıyor.
El reactor se está apagando rápido.
Bayanlar ve baylar güvenlik nedeniyle, marketimizi hızlı bir şekilde boşaltmanızı rica ediyoruz.
las Señoras y los Caballeros, / yo complazco permiso de ausencia Para la seguridad razono / yo como rápidamente como posible el negocio. yo
Hızlı bir şekilde çalışmalısınız.
Que nos trae aquí más rápido!
Veer Singh hızlı bir şekilde yere düştü Belki de yaralandı.
Vire el singh cayo abajo sudenly mientras que funciona puede estar mal herido
Mahkeme ayrıca, Bay Benedetto'nun askeri sınıfının, 4F'den 1A'ya getirilmesine, herhangi bir engel çıkarılmadan başarılı ve hızlı bir şekilde kayıtların güncellenmesine karar vermiştir.
y la corte ordena que la clasificación de reclutamiento del Sr. Benedetto, cambie de 4F a 1A, Eliminando cualquier obstaculo que impida su rapido enlistamiento.
Hızlı bir şekilde kırılıyorlar.
Rompiendose... rápidamente.
Anlamadığım şey güzel bir öğleden sonra geçirdik sonra sen gelince hızlı bir şekilde kalktı sonra siz dışarıda konuştunuz.
Quiero decir por la tarde tuvimos una visita perfecta y cordial. Regresas a casa y, de pronto, ella tiene prisa por marcharse y luego hablan en la calle.
Bunun karşısında duran tek bendim, şu an öldüysem, eminim ki çok hızlı bir şekilde harekete geçmişlerdir.
Yo era lo único que se interponía en su camino y ahora que no estoy, estoy seguro que se moverán con mucha rapidez.
Çok hızlı bir şekilde göz gezdirsek mi?
¿ Nos sentamos a verla?
Yani parayı hızlı bir şekilde ayarlaman lazım.
Así que tienes que conseguir el dinero muy rápidamente.
Herkes hızlı bir şekilde hareket ediyor. Gün boyunca kimse onunla ilgilenmiyor.
Y todos andan muy apurados, nadie le dice la hora.
Çocuklara bir sürü sosisliyi hızlı bir şekilde yiyebileceğimi öğretiyor.
Le enseña a los nenes que puedo comer un montón de hot dogs muy rápido.
Böyle birbirimize bağlıyken hızlı bir şekilde hareket edemeyiz.
No iremos a ninguna parte de prisa unidos por los tobillos.
Epiglot, kaslar, dalak ve şimdi de karaciğeri hepsi % 20 işler durumda ve hızlı bir şekilde kötüleşiyor.
La epiglotis, músculos, el bazo y ahora su hígado el cual opera al 20 % y se deteriora rápidamente.
Şükür ki, oldukça hızlı bir şekilde de etkisini yitiriyor.
Afortunadamente, se vuelve inocua bastante rápido.
Çok hızlı bir şekilde.
En una sucesión muy rápida.
Hem de hızlı bir şekilde.
Solo espero que hagan alguna cosa.
Tamam, burada yapmamız gereken hedefin tam ortasına inecek şekilde uygun hizada, hızlı bir dalış yapmak.
Bien, marcamos el objetivo con un sobrevuelo rápido... Y ajustamos la trayectoria, justo al centro.
Geçenlerde bir çocuk hakkında bir hikâye yazmıştım. Babasından kendisine kalan bir şeyin onu sihirli bir şekilde daha hızlı koşturduğunu düşünüyordu.
Hace tiempo hice un reporte sobre un chico que pensaba que algo que su padre le había dejado era hacerlo correr más rápido mágicamente.
Hızlı ve iyi bir şekilde satılacak.
Se venderá rápido, y bien.
- Bunu hızlı ve güvenli bir şekilde yapabiliriz.
- Y lo podemos hacer rápido.
Bir çiftin, müzik eşliğinde hızlı ve ritmik şekilde yaptıkları hareketler.
Una serie de movimientos realizados en pareja donde la velocidad y ritmo se combinan armoniosamente con la música.
Bunu yavaşça ve acı verici bir şekilde yapabiliriz ya da daha hızlı olabilirim.
Lo podemos hacer muy lentamente... y muy doloroso. O lo puedo hacer relativamente rápido.
Senden olabildiğince hızlı ve güvenli bir şekilde durmanı istiyorum.
Quiero que usted pare lo más rápido y seguro que pueda.
Hızlı bir kopyasını çıkardı ve bir şekilde sayfalar karışmış olmalı.
Él hizo una copia rápida y en algún punto, las páginas han debido haberse mezclado.
Mısır Kraliyet Müzesi'nde hırsızlık Bengal körfezinde askeri helikopter kazası ve batı Fransa'da herkesi öldürmeye yetecek kadar şarbon yüklü bir bombanın patlaması gizemli bir şekilde başarısız oldu.
Un robo en el Museo Real Egipcio del Cairo. El choque de un helicóptero militar en la Bahía de Bengal. Y una bomba que contenía suficiente ántrax misteriosamente falla al detonar.
Ama sana daha hızlı bir çözüm yolu sunarsam başarısız olabilirim ve yine aynı şekilde sonuçlanır Mia.
lo sé pero si te ofrezco una solución rápida que tú sabes no puedo entregarte acabará del mismo modo, Mia.