Izliyordum Çeviri İspanyolca
1,627 parallel translation
- Hayır, uyumanı izliyordum.
No. Te estaba mirando dormir.
Kampüsün dışında, görüntüleri izliyordum.
Fuera de la escuela, mirando las imágenes.
Evet, sen beni çağırmadan önce izliyordum.
Sí, y lo estaba haciendo hasta que me trajiste hasta aquí.
Arkada acayip bir müzik çalıyor. Sen de : - "Seni uzaktan izliyordum." diyorsun.
Ellos tocan algo de música funky, y como dices, te he estado vigilando desde la distancia.
- Seni uzaktan izliyordum, Tony. O yüzden Jeanne'a ne kadar çok değer verdiğini biliyorum.
Bien, yo he estado vigilandote desde la distancia, por eso sé lo mucho que te preocupas por Jeanne.
Yaptığın şeyi izliyordum.
Te he estado viendo hacer lo tuyo.
Yüzbaşı Reynolds'ın öldüğü gün Charlottesville'de kongrenin yapıldığı bölgedeki bankamatiklerin görüntülerini izliyordum.
Yo estaba viendo las imágenes del ATMs alrededor de la convención farmacéutica en Charlottesville el día de la muerte del Capitán Reynolds.
Çoğunlukla otel odasında kalmıştım... Emma'nın binasını izliyordum.
Mayormente me quedé en mi habitación, ya sabe para ver el edificio de Emma.
Ödevlerini ben yapıyordum kız arkadaşlarımı ayartırken bir köşede onu izliyordum fakat bu...
Hacia sus trabajos, ve-veia como me robaba las novias, pero ¿ esto? Esto iba a cambiar mi vida.
Ben ise onun ölmesini izliyordum.
Le estaba viendo morir.
- Baba ne yapıyorsun izliyordum. - Eski Ahit 6.14.
Papa que haces, lo estoy viendo.
Seni izliyordum.
Yo te vi.
Geceyi izliyordum.
Veía la noche.
Geceyi... izliyordum. Gece bekçisiydim.
Observaba... la noche.
Tanrım! Geceyi izliyordum.
Dios, he estado viendo la noche.
Geceyi izliyordum.
Estaba observando la noche.
Ufak bir kızın büyüyüşünü izliyordum.
La habia visto crecer desde pequeña.
Sonra havaalanına girdim ve izliyordum...
Luego entro al aeropuerto, y estoy mirando...
Televizyondan izliyordum ve...
Estoy mirando la televisión, y yo...
Seni izliyordum.
Te he estado mirando.
Basketbolcuları izliyordum sikik takım kazanamadı, ben de kumandayı televizyona attım ve...
Sí, le rompí la cabeza. Estaba viendo un juego de baloncesto y mi maldito equipo perdió, y le tiré el control remoto a la televisión y... Descabezada.
- Bir şey yok. Haberleri izliyordum.
Estoy recibiendo nueva información.
Birkaç ay önce, günün bu saatinde TV izliyordum,
Hace unos meses veía TV En este momento del día
Seni izliyordum.
Te he estado observando.
Bilirsin, seni izliyordum.
Estuve observándote.
- Beni izlediğini gördüm. Evet, izliyordum.
te vi, viendome si, asi es
Manzarayı, denizi ve güneşi izliyordum.
Admirando el paisaje...
Kitaplarımdan birinden uyarlanan bir filmi izliyordum.
Veía un video de uno de mis libros en la televisión.
Bunu söylediğimde, "İyi Zamanlar" izliyordum!
Cuando dije eso, estaba viendo "Good Time".
Yatağımda yatmış, favori şovum One Tree Hill'i izliyordum.
Estaba en la cama mirando mi programa favorito, "One Tree Hill."
Oraya gelen botları izliyordum.
Estaba ahí mirando a los barcos entrar.
Gece gündüz televizyonda ne varsa onu izliyordum.
Solo sabía si era de noche o de día por la televisión.
Orada sarıldığınızda seni izliyordum.
Te estuve mirando mientras estabas ahí.
Kapıda durmuş nefretle onları izliyordum.
- y yo parado ahí en la puerta odiándolos profundamente.
Hay ben bişey yapmadım, sadece burda durmuş senin saçmalamalarını izliyordum
Ey, yo no he hecho nada, excepto estar aquí, viéndote cojear.
Arabamın üstünde yanışını izliyordum sonra orada yatan bedenimi gördüm bütün vucudum yanmıştı
Estaba flotando sobre mi coche viéndolo arder. Y vi mi cuerpo allí, toda la piel quemada.
Daha önce Gredenko'yla telefonla veya e-maillerle iletişime geçmiş olan izleme listemizdeki herkesi izliyordum.
Estuve monitoreando a todos en nuestra lista de vigilancia quienes alguna vez se hayan comunicado con Gredenko a través de llamadas telefónicas o e-mails.
Onun ölüşünü izliyordum, ve bunun farkında bile değildim.
La estaba viendo morir, y ni siquiera lo comprendí.
Ben, bir polis gösterisi izliyordum Adli adamlarla biri.
Estaba viendo una serie de policías, la de los forenses.
{ C : $ 9C8B7C } Evet, Misa'yı Ölüm Melekleri Diyarı'ndan uzun süredir izliyordum ve ona karşı bazı hislerim var.
Sí. Aunque soy un Shinigami, he estado observándola desde hace tiempo, desde el Reino de los Shinigami. Así que tengo ciertos sentimientos hacia ella.
Oğlumla görüşmeye başladığından beri seni izliyordum ve gün geçtikçe Clark Kent ile ilgili şok edici gerçeğe adım adım yaklaşıyordun.
La he estado observando desde que empezó a salir con mi hijo y cada vez se acercaba más y más a la sorprendente verdad sobre Clark Kent.
Kimse canım, yatakta "Desperate Housewives" ı izliyordum
Nadie querida, estoy arropado en la cama viendo "Desperate Housewives"
Sizi izliyordum, genç bayan kızsal havalarınız ve... arsız tavırlarınız ve şimdi de, yalancı bir suçlu olduğunuz ortaya çıktı.
Te estuve observando, pequeña malcriada con tus artimañas de niña y tus... modales descarados. Y ahora, al parecer, tu astucia criminal.
Burada oturmuş uyumanı izliyordum, ve çok mutlu görünüyordun.
Te veía dormir y parecías tan feliz.
Haberleri izliyordum.
He estado disfrutando las noticias.
Şu "Edward Scissorhands" filmini izliyordum, ve güm, birden bire, beni çok etkiledi.
Miraba la película "El Joven Manos de Tijera" cuando de pronto me di cuenta.
Ben de seni izliyordum.
- Y yo te seguía a ti.
History Channel izliyordum.
En realidad, yo no quería ver el History Channel.
Geceyi izliyordum.
Observaba la noche.
- İzliyordum ama.
- Oye, estaba mirando.
Ben seni izliyordum.
Yo te seguía a ti.