Kalabilir Çeviri İspanyolca
5,265 parallel translation
Arada kalabilir. Bu onların problemleri.
Si gente se cruza en el camino, ese es su problema.
Tamam, Candi'yle ben kalırım. Dina da Valeri'yle kalabilir.
- Okey, yo me quedo con Candi, y Dina se puede quedar con Valerie.
- Bir süre bende kalabilir mi acaba?
¿ Crees que yo podría aferrarse a esto un poco?
Onun burada olması da oylamayı etkileyebilir. Bu yüzden Jean-Marc da kalabilir.
Ella entró acá y el hecho de verla puede influenciar... entonces, no entiendo ¿ por qué Jean-Marc no puede estar aquí?
Bugün, sadece iki kişi kalabilir.
Escucha, solo dos personas pueden irse hoy.
O içeri girdiğinde burada kalabilir miyim bilmiyorum.
No sé si puedo quedarme aquí si él entra. Me pongo un poco...
Ancak bunu bilenler, buna göre yaşayanlar bunu savunanlar ancak bunlar gerçekten özgür kalabilir.
Sólo un hombre que conoce la verdad de Dios, y vive por ella, y la defiende, sólo ese hombre es verdaderamente libre.
Onlar sende kalabilir ama pek yardımcı olabileceğini sanmıyorum.
Puedes conservarlas, pero dudo que vayan a servirte.
Eşimle bir dakika yalnız kalabilir miyim?
Si pudiese tener un momento a solas con mi esposa.
Aramızı hoş tutmaya gayret edeceğine söz verirsen, kutu sende kalabilir, oldu mu?
Hagamos un trato, dejaré que te quedes con la caja si prometes intentar llevarnos bien, ¿ de acuerdo?
Hastanedeki yeri için mücadele eden Hintli taksici ülkedeki yeri için mücadele etmek zorunda kalabilir
Y negligencia criminal causando daño corporal. El taxista de la India quien lucho por su residencia en el hospital.. .. estará luchando por su propia residencia en este país.
Ona kefilseniz d'Artagnan'ın odasında kalabilir.
Bueno, si va a responder por él, puede quedarse en el cuarto de d'Artagnan.
Köylüler tekerleklerin altında kalabilir.
Los agricultores caen bajo las ruedas.
Muhtemelen tüm gazeteler de bunu bilmek ister çünkü aniden birileri ağzından hamile kalabilir.
Todos los periódicos querrían saberlo de repente, la boca de un tipo estará embarazada.
Üstü kalabilir.
Usted puede quedarse el cambio.
Verdiğin umutlar sen de kalabilir.
Puedes quedarte tus promesas.
Schulman kalabilir.
Schulman podría.
- Biraz onunla kalabilir miyim?
¿ Le importa si me siento con ella un rato? He terminado aquí.
Kenya döndüğünde, başka bir iş aramak zorunda kalabilir.
Sabes, cuando Kenya regrese, tal vez tenga que buscarse un nuevo trabajo.
Bilirsin, bu bende kalabilir mi?
¿ Puedo quedarme con esto?
Bakın, ne diyeceğim, bunlar aramızda kalabilir, değil mi?
Escuche, sabe qué, ¿ podemos guardar esto entre nosotros?
Ben, Dave'le kalabilir,... Vegas'a gidebilir ve orada evlenebiliriz.
Ben puede quedarse con Dave, podemos volar a Las Vegas y casarnos.
Sadece bu gece için, Burada kalabilir mi?
Sólo por esta noche, ¿ Puede quedarse aquí?
Tabiki kalabilir.
Por supuesto que puede.
Aslında bir süre bu halde kalabilir miyim?
Um, en realidad, ¿ podría quedarme con este aspecto por ahora?
Bu gece bir motelde kalabilir miyiz sence?
Sí. ¿ Crees que quizás pudiéramos, sabes, quedarnos en un motel por la noche?
Shandong'da, Chor amcayla kalabilir misin?
¿ Puedes quedarte en Shandong con el tío Chor?
- Her şey kalabilir mi?
- ¿ Puedo quedarme con todo?
Bu bende kalabilir mi?
¿ Puedo quedarme con esto?
İsteyen burada kalabilir!
Es de todos los humanos.
Bütün kameramanlar çıkacak yalnız gazeteciler kalabilir.
Los periodistas pueden quedarse, pero... todas las cámaras de T.V. deberán salir.
Jonas, izninle biraz yalnız kalabilir miyiz?
Jonas, ¿ te importaría si tenemos algo de tiempo a solas?
Kısa bir süreliğine hayatta kalabilir.
Ella puede sobrevivir un corto tiempo.
"Selam ağabey, bir şişkoyu becerirken senin evde kalabilir miyim?"
"Hola, hermano mayor. ¿ Puedo quedarme en tu casa mientras me cojo gordas?"
- Seninle kalabilir miyim? - Hayır, henüz değil.
- ¿ Puedo quedarme contigo?
Anesteziden uyandırmayı denersek sağ kalabilir mi emin değilim.
Si lo despertamos de la anestesia no sé si sobreviva la resucitación.
Onunla irtibat halinde kalabilir misin?
¿ Puedes mantenerte en contacto con él?
Burada kalabilir miyim?
¿ Puedo dormir de nuevo?
Dost olarak kalabilir miyiz?
Todavía podemos ser amigos...
Tavsiyen sen de kalabilir.
Me quedo con el queso, mamá. Tú puedes quedarte con tu consejo.
Kalabilir miyim?
¿ Me puedo quedar?
Kalabilir.
- Se puede quedar.
Burada seninle kalabilir miyim?
¿ Puedo quedarme contigo?
Aksi halde şehir yetkilileri heykeli imha etmek durumunda kalabilir.
... de lo contrario la ciudad se verá obligada a demoler la estatua.
İkizlerin uyku vakti için kalabilir misin?
¿ Puedes quedarte para acostar a los gemelos?
Bir kan pıhtısı serbest kalabilir ve ciğerine yada kalbine yerleşebilir,... bir mum gibi onu söndürür.
Un coágulo de sangre podría liberarse y encontrar su camino a sus pulmones o corazón, sofocarlo como una vela.
Hayatınız kalabilir.
Has tenido tu oportunidad.
Sadece burada kalabilir, dinlenebilirsin. - Kalamam.
Puedes quedarle aquí.
Her an Selfridge'in çay merkezi bana kalabilir.
Dame el emporio en el Selfridge cada día.
Onun sebep olduğu zarardan ötürü kızlardan biri işi bırakmak zorunda kalabilir.
Una de las chicas podría tener que irse por los problemas que ha causado.
Hayır, süt sizde kalabilir.
No, puedes quedarte la leche, ¿ vale?