Kalabilirim Çeviri İspanyolca
1,545 parallel translation
Eğer istersen evde kalabilirim.
¿ Sabes? puedo quedarme en casa si quieres. No.
Şey için arıyordum... Eve geç kalabilirim.
Sí, te llamaba porque quizá llegue tarde a casa.
Gemiyi bölgelerinin içine götürmek zorunda kalabilirim.
Puede que tenga que llevar esta nave dentro de su espacio.
Eve dönmek zorunda kalabilirim.
- Creo que tal vez deba mudarme aquí.
Yoksa, onu kendi ellerimle öldürmek zorunda kalabilirim.
O puede que tenga que matarlo yo misma.
Bu yüzden, kahvaltını bitir ve çalışmaya başla, yoksa onu bizzat ellerimle öldürmek zorunda kalabilirim.
Así que acaba el desayuno y ponte en marcha, o puede que le tenga que matar yo.
Çalışmaya başla, yoksa onu bizzat ellerimle öldürmek zorunda kalabilirim.
Ponte en marcha, o le tendré que matar yo misma.
Thelma'ya arkadaşlık etmek durumunda kalabilirim.
Bueno, a lo mejor necesito que Thelma me haga compañía.
Yine hamile kalabilirim.
Podemos tener otro bebé.
- Sanırım biraz daha kalabilirim.
- Creo que me quedaré un rato.
Aynen şöyleydin, "Geç kalabilirim."
Cuando dijiste : "puedo llegar tarde".
Aynen şöyleydim, "Geç kalabilirim."
Cuando dije, "puedo llegar tarde".
- Evet. Onun peşinden gitmeyeceksen, o zaman ben onun peşinden gitmek zorunda kalabilirim.
Si no vas por él, creo que yo misma debería ir por él.
Walter'la evlenmek zorunda kalabilirim ve sonunda da senden daha süslü olurum.
Yo me podría casarme con Walter y finalmente sería más elegante que tú.
Sen de gerçekten hoş görünüyorsun, papyonunun biraz eğri olması dışında. Ve eğer onu düzeltmezsen, bu konuşmaya bir son vermek zorunda kalabilirim.
Tú estás realmente bien también excepto por tu nudo que está un poco torcido y si no te lo arreglas, voy a tener que dejar esta conversación.
Ama sürekli burda kalamazsın ki... Kalabilirim
No puedes quedarte aquí siempre...
Bak kalabilirim sen -
Mira me puedo quedar hasta..
- Kalabilirim, eğer- -
- Puedo quedarme si tú- -
Sizin beni işten almanıza gerek olmayacağı için artık fazla mesaiye de kalabilirim, böylece eve daha çok para getirebilirim.
Podré trabajar turnos adicionales puesto que no tendré que irme contigo,... lo que significa que traeré más dinero a casa.
Onu öldürmek zorunda kalabilirim.
Quizá deba matarlo.
odamda kalabilirim.
En algún día que no tengas que trabajar.
Ben kalabilirim, tabiki. Çünkü ben seçilmiş kişinin favorisiyim.
Yo puedo quedarme, por supuesto, porque soy el favorito del Elegido.
- Belki, bu kasabada bir süre daha kalabilirim. - Hayır.
- Quizas deba quedarme en este pueblo un tiempo.
Gitmeyeceksin? Evet, kalabilirim, tabii. Evet.
Sí, puedo quedarme, dalo por hecho.
- Nasıl kalabilirim ki?
- ¿ Cómo podría quedarme?
İstersen kalabilirim.
Puedo quedarme contigo si quieres.
42.yi bir gün sana uygulamak zorunda kalabilirim.
El Nº 42 puede que algún día necesite usarlo para matarte.
- Yanında kalabilirim.
- Puedo quedarme contigo.
Belki biraz daha kalabilirim.
Quizá pueda quedarme un poco más.
Askeri üste Lois'le kalabilirim.
Puedo... Puedo quedarme con Lois en la base militar.
Yarın işe dönmek zorunda kalabilirim.
Deberia mañana ir a trabajar.
Nasıl bundan uzak kalabilirim?
- ¿ Cómo lo hago?
Benimle evlenirsen, bu ülkede kalabilirim ve bir sürü bebeğimiz olur. Tabii.
Si te casas conmigo, podré quedarme en este país y tendremos muchos niños.
Korunmasız kalabilirim.
Puedo estar seriamente expuesto.
- Arkadaşım Vic'te kalabilirim ama... Bunun çok iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Podría quedarme con mi amiga Vic pero no creo que sea buena idea.
Birkaç gün daha kalabilirim.
Quizá pueda quedarme unos días más.
Sen hapse girdiğinde, ben de Charlie'le kalabilirim.
Irás a la cárcel. Quiero quedarme con Charlie.
İstediğim yerde kalabilirim.
Puedo vivir donde quiera.
Çok az kalabilirim.
Sólo puedo quedarme un momento.
İstersem daha da fazla kalabilirim.
Más si quiero.
Sen yapman gerekeni yaparken ben de senin yanında kalabilirim.
Puedo quedarme contigo mientras haces lo que necesitas.
Burada Gui ile biraz daha kalabilirim.
puedo quedarme aquí un poco más con Gui.
İstersen, kalabilirim.
Puedo quedarme si gustas.
Bir iki saat daha kalabilirim.
Estoy bien para un par de horas más.
Evet, şey, her neyse, belki bir süreliğine burada kalabilirim diye düşündüm.
Nadie. Sí, en fin... ¿ me puedo quedar aquí un tiempo?
Doğuma kadar burada kalabilirim.
Me quedaré aquí hasta el nacimiento.
Ömür boyu sakat kalabilirim ama sen sadece Büyük Eski Opry'den mi bahsediyorsun?
Casi quedo lisiada de por vida y tú solo piensas en el Gran Antiguo Opry?
Belki bir gece daha kalabilirim diye düşündüm.
Quizá trate una noche más.
İçkileri karıştırmak zorunda kalabilirim.
Podría haber puesto alcohol en estas bebidas.
Burada kalabilirim.
Voy a dormir aquí abajo.
Kalabilirim.
No hay problema.