Kokusunu alabiliyorum Çeviri İspanyolca
553 parallel translation
- Şimdiden hayaletlerin kokusunu alabiliyorum.
- Ya huelo a los fantasmas.
Ve her şeyin üstünü kaplayan o dumansı sisin kokusunu alabiliyorum.
Aún puedo oler esa neblina que colgaba sobre todo.
Evet, Bayan Maitland. Kokusunu alabiliyorum.
Sí, Srta. Matiland, puedo olerlo.
kokusunu alabiliyorum. haydi.
Lo huelo. Vamos.
Buradan kokusunu alabiliyorum.
Lo sé por cómo huele.
Her şeyi unuttuğumu düşünürken... ve hiç bir neden yokken patlamayı duyabiliyorum... kokusunu alabiliyorum... ellerim titremeye başlıyor ve El Alameyn'deki yanan tanka dönüyorum.
Pensaba haberlo olvidado... pero sin motivos... oigo la explosión... huelo el humo... mis manos me tiemblan y regreso al tanque en El Alamein.
Şimdiden altının kokusunu alabiliyorum.
Ya puedo oler el oro.
Hissedip kokusunu alabiliyorum.
Puedo sentirlo y olerlo.
Kokusunu alabiliyorum.Biliyorum.
Puedo olerlo. Lo sé.
Yani, şurada bulunan kabuklardan kokusunu alabiliyorum.
Es fácil olerlo en los puños.
Kürar zehirinin kokusunu alabiliyorum.
Huelo como a curare.
Etinin kokusunu alabiliyorum.
Puedo oler carne...
- Pişirdikleri ekmeğin kokusunu alabiliyorum.
- Se huele el pan que cocinan
- Her tarafına sinmiş, kokusunu alabiliyorum.
- Puedo olerte.
Senin açgözlülüğünün ve hırsının kokusunu alabiliyorum Ve bu iğrenç ihanetinin kokusunu alabiliyorum.
Huelo tu ambición y tu codicia y tu asquerosa traición.
Jeanne'deyim ama fazla kalamayacağım, çünkü Rosen'in gelişinin kokusunu alabiliyorum.
Estoy en lo de Jeanne, pero no por mucho tiempo, puedo oler la llegada de Rosen.
Düşüncelerinin kokusunu alabiliyorum.
Huelo sus pensamientos.
Buralarda bir yerde. Kokusunu alabiliyorum.
Está por aquí. ¡ Lo huelo!
Köpek gibi kokusunu alabiliyorum.
Puedo olerlo como un perro.
Buradan kokusunu alabiliyorum.
Puedo olerla desde aquí.
Kokusunu alabiliyorum.
Me lo huelo.
- Sende kokusunu alabiliyorum.
- Lo huelo en ti.
Onların kokusunu alabiliyorum, ama onları anlayamıyorum.
Puedo olerlos, pero no entenderlos.
Ve buradasınız biliyorum çünkü beyninizin kokusunu alabiliyorum.
Y sé que estás aquí porque huelo tu cerebro.
Bu asit, tamamdır. Kokusunu alabiliyorum.
Es ácido, puedo olerlo.
Kokusunu alabiliyorum.
Puedo olerlo.
Zamanı gelince vereceğim, Benjamin. Paranın kokusunu alabiliyorum.
Los tiempos cambiarán, huelo la prosperidad en el aire.
Geliyor, kokusunu alabiliyorum.
Oh, shh! Creo Que lo huelo llegar.
- Kokusunu alabiliyorum.
¿ Qué? - Puedo olerlo.
Babanın kokusunu alabiliyorum.
Huelo a tu padre.
Çünkü portakal çiçeğinin kokusunu alabiliyorum,... şehrin dışından gelse bile.
Porque siento en el aire el perfume de las azaleas que viene del campo
Çünkü zencinin kokusunu alabiliyorum.
A causa de que huele a negro.
Stoller orada bir yerde. Kokusunu alabiliyorum.
Stoller esta por aquí. puedo olerlo.
50 adımdan sigara kokusunu alabiliyorum. Telefondan bile kokusunu hissedebiliyorum.
Huelo ese cigarro a 25 m de distancia, lo huelo por teléfono.
Kadınlığının kokusunu alabiliyorum!
¡ Desde aquí huelo tu coño!
Cebinizdekilerin kokusunu alabiliyorum.
Puedo olerlos en su bolsillo.
Kokusunu alabiliyorum.
Lo estoy oliendo.
Ama hala kokusunu alabiliyorum.
Pero huelo el perfume.
Kokusunu alabiliyorum.
Lo puedo oler.
Paranın kokusunu alabiliyorum.
Detecto el olor del dinero.
Kasabanın her yerinde kokusunu alabiliyorum.
Puede olerse en toda la ciudad.
Hala kokusunu alabiliyorum.
Aún lo huelo.
Paranın kokusunu şimdiden alabiliyorum.
Ya huelo el dinero.
Kokusunu alabiliyorum.
La huelo.
Zeytinlerin kokusunu alabiliyorum.
A oler los olivos.
Üstelik kokusunu bile alabiliyorum.
Tuve navíos...
Allah'ım, kokusunu buradan alabiliyorum.
Cielos, los puedo oler desde aquí.
Kokusunu alabiliyorum.
Lo huelo.
Sos karışımının kokusunu buradan alabiliyorum.
- Desde aquí huelo cuando la salsa cuaja.
Bak Domdom, kokusunu ta buradan alabiliyorum.
Mira, Gordo, grandote, huelo el paté de hígado desde aquí.
- Kokusunu ve sesini alabiliyorum.
Sí, puedo olerlo, incluso escucharlo