Komşum Çeviri İspanyolca
904 parallel translation
Yoldaş, şimdi kanalizasyondan yukarı doğru tırmandığına göre seni komşum olarak görebilirim.
Ahora que has trepado fuera de la alcantarilla, camarada te puedo reconocer como a un vecino.
Hayır, sadece bir komşum.
No, una vecina.
Zafer, sevgili komşum!
¡ Victoria, mi querido vecino!
O şişko, toparlak komşum Bay...
Ese gordo y bulboso vecino mío, el señor...
Varville Baronu, bu komşum Madam Duvernoy.
El Barón de Varville, ella es mi vecina Madame Duvernoy.
Komşum olduğun için çok mutluyum!
¡ Me encanta tenerte como vecino!
Bu bana büyükbaba olmuş kapı komşum olan eski bir dostumu hatırlattı.
lncluso una antigua amiga me recuerda que pronto seré abuelo.
Ne! Bunu sadece ben duymadım karım ve kapı komşum da duydu.
"Esto fue escuchado no únicamente por mí sino por mi esposa y la señorita que vive al lado".
Yan komşum.
Mi vecino de al lado...
Yan komşum dedim ama buradan 32 km. uzaklıkta yaşıyor.
Bueno, mi vecino de al lado vive a más de 32 km de aquí.
O benim güney komşum ve Rod'da kuzey komşum olurlar.
Linda con nosotros al sur y Rod linda conmigo al norte.
O sadece bir komşum.
Es una especie de vecino.
- Biliyor musun, bir komşum vardı. Soyadı da komşu idi.
Usted sabe, tuve un vecino una vez y su apellido era Vecinos.
Bu insanlar benim komşum, arkadaşım.
Esta gente son mis vecinos y amigos.
Bir komşum. Hadi yatağımı aldığını söyle.
Un cartero me dijo que te llevaste mi cama.
Bir akşam, bir komşum yabancı biriyle münakaşaya girdi.
Una noche, un vecino tenía problema con un extraño.
Ama tetiği tutukluk yaptı ve komşum onu öldürdü.
Pero su revólver no y mi vecino lo mató.
Komşum dürüst bir insandı. Örnek bir hemşeriydi.
Bueno, que mi vecino Era una gran persona, realmente un gran hombre,
Komşum Vashti Hake diye bir kız.
Mi vecina es una chica, Vashti Hake.
O benim komşum.
Es una vecina.
Komşum bunun nasıl olduğunu biraz uzun sürse de anlattı. Bunun mümkün olabileceğini düşünemiyordum.
Mi vecino me enseñó como, pero no lo lograba ni le creía...
Sağımda ise, seslerime karşılık vermeyen bir komşum vardı.
Mi vecino de la izquierda no respondió.
- Alttaki komşum, iki gün önce vuruldu.
¿ Mi vecino de abajo? Ayer lo fusilaron.
Komşum, Bayan Martin ve küçük kızı.
Mi vecina, la Sra. Martin, y su hijita.
Siz üst komşum musunuz?
¿ Vive justo arriba?
O, benim komşum, John Butler.
Es John Butler, mi vecino.
Fakir bir komşum.
Éste es barrio de pobres.
Doktor olduğunuzu unutamaz mısınız? Sadece komşum olarak burada olsanız?
¿ No puede olvidar que es médico, y estar aquí sólo como vecino?
Komşum.
Mi vecina.
İspanyol komşum...
- ¿ Te acuerdas de mi vecina, - la española? - Sí.
Bayan Golightly, komşum da nezaket gösterip giriş kapısını açtı.
Miss Golightly, mi vecina, amablemente me dejó pasar.
Komşum gördü.
Mis vecinos pueden vernos.
Dün yan komşum kapıyı açtı ve karşısında bir adam vardı.
Ayer, cuando la mujer de la casa de al lado abrió su puerta, había un hombre.
Ama hiç değilse komşum ve dostum olan insanlarι öldürmüyorum.
Pero no hombres que eran mis vecinos y mis amigos.
Bugün sana eşlik edecek zamanı yok, sevgili komşum.
No tiene tiempo para atenderte, querido vecino.
- Irma Johnson, komşum, arkadaş da... - Ed Stander.
Irma Johnson, mi vecina, quiero presentarle a -
O benim komşum.
Ella es mi vecino.
Abby, bu Bayan Ruskin. Kapı komşum.
Abby, es la señora Ruskin.
Ne zaman bir komşum olsa, ve onun da karısı olsa.
Siempre que tuve un vecino que tuviera una mujer.
Komşum yolladı.
Me las dio la vecina porque le ayudé a pintar la buhardilla...
Bu Jacques Desmarais, arkadaşım ve komşum.
El Sr. Jacques Desmarais, un vecino y amigo.
Üst katta oturan komşum.
Él es uno de mis vecinos.
Şimdi, bu benim kapı komşum desen, liberalsin demektir.
Es fácil decir : "Soy vecino de alguien". Sólo determina que es liberal.
Sevgili komşum. Burada olmana çok sevindim.
Ay, querido vecino, me alegro tanto de que esté aquí.
Nelson, sevgili komşum.
Nelson, querido vecino.
Fotoğrafçı olan kapı komşum, dolgun Alman'ı, bizi izlerken görmüştüm.
Un fotógrafo que vive al lado, con una gorda alemana. He visto que nos miraban.
Bir büyücü. Bir komşum söylemişti.
Es lo que dice mi vecina.
Komşum Hart Hubbard, çim biçme uzmanı
Mi vecino, Hart Hubbard. Es un cuidador de césped profesional.
Bu tavrım, bir tek komşum Gatsby için geçerli değildir.
Sólo Gatsby, mi vecino, sería la excepción.
Daisy, seni komşum Bay Jay Gatbsy ile tanıştırayım.
Daisy, te presento a mi vecino : El Sr. Jay Gatsby.
Komşum yahu.
Ella es mi vecina.