English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Korsan

Korsan Çeviri İspanyolca

3,195 parallel translation
Gemi korsanı olabilirim ama şu konuda eminim :
Podré ser un simple pirata, pero sé una cosa.
Bir korsan olabilirim ama bir kızın kalbini kaybetmesi tüylerimi diken diken eder tabii kalbini bana kaybetmezse.
Podré ser un pirata, pero odio pensar que una mujer pierda su corazón. Salvo que sea por mí.
Bir gorilla, bir palyaço, bir de korsan kostümü.
un gorila, un payaso, un pirata...
Duncan Welch'le tanışın, tam gün sabıkalı yarım gün korsan.
Conocé Duncan Welch, a tiempo completo penal, a tiempo parcial pirata.
Mesela içlerinden 2 tanesi korsan olmak istedi ve bir tanesi de "Ben söyledim" ve diğeri de " Her defasında korsan sen oluyorsun.
Al igual que, tal vez dos de ellos querían ser el pirata, y entonces uno de ellos es como, "Me llamó," y al igual que el otro es : "Siempre llegar a ser el pirata. Nunca llegaría a ser el pirata".
"En son korsan sen oldun."
" Tienes que ser el pirata última vez.
"Bu sefer korsan ben olacağım. Sen de palyaço olacaksın denyo."
"Esta vez voy a ser el pirata, y usted tiene que ser el payaso tonto,."
Vadim Pushkov olağanüstü derecede yetenekli, tek tabanca takılan bir bilgisayar korsanıydı.
Vladim Pushkov era un excelente hacker y un lobo solitario.
Ona korsan taksi kullanmamasını hatırlatmak istiyorum.
Quiero recordarle que no debe coger un taxi sin licencia.
Motorlara yeterli gücü yönlendireceğim, böylece korsan gemisinin bizi tutmasını önleyebiliriz.
Redirigiré energía suficiente a los impulsores para que podamos liberarnos de la nave pirata que nos detiene.
Korsan Hondo saldırdı ve gemimize büyük zarar verdi. Ayrıca koruyucumuz Ahsoka Tano'yu ele geçirdi.
El pirata Hondo ha ataca y dañado gravemente nuestra nave y ha secuestrado a nuestra acompañante, Ahsoka Tano.
Korsan gemisinden kaçarken bütün filtreleme sistemi parçalanmış.
Cuando nos separamos por la fuerza de la nave pirata se dañó el sistema de filtrado al completo.
Espri yapmayı kesebilirsin korsan.
Puedes prescindir de las chocarrerías, pirata.
Yeni bir efendin olduğu anlamına geliyor pis korsan.
Significa que tienes un nuevo amo, basura pirata.
Sen de bir tane olduğunu biliyoruz bütün bir korsan filosu.
Sabemos que tienes una. ¡ Una flota pirata completa!
Bir korsan olabilirim, fakat çocukları savaşa sokmaktan hoşlanmıyorum.
Y yo tal vez sea un pirata pero no me gusta ir con niños a la batalla.
Eğlenceli korsan grubumuza katılabilirsin.
Puedes unirte a nuestra alegre banda de piratas.
"Ganimet" bizi korsan gibi gösteriyor.
"Ganancias" suena como si fuéramos piratas.
Başka bir siber korsan ismi mi? Anlayacağımız dilden konuşur musun? Mısır gevreği markası.
- Mi trabajo en Digi-Dome es lo único que nos está conservando los Cap'n Crunch.
Korsan adıyla tanıyorum. - Acayip yeteneklidir.
Este chico, ¿ ha trabajado alguna vez para Kong?
Seni tutukladıktan sonra acayip bilgisayarlarından her şeyi indirip senin kesinlikle Dünya çapında bir siber korsan olduğunu öğrendiğimizi mi?
¿ Qué le vas a contar a tu abogado, exactamente? Que el Cinco-0 ha allanado tu local ilegal de hackers, mientrás disparabas un cañón a mi cara.
Ambargoyu delmeyi göze alabilecek bir çok korsan tanıyorum.
Conozco muchos piratas dispuestos a arriesgar el bloqueo.
Bir hava korsanı olabilir.
- Sí. - Podría ser un secuestrador.
Bizim hava korsanına ait olabilir.
Podría ser de nuestro secuestrador.
Charles Harrigan, hava korsanı olduğunu sandığımız adam.
Charles Harrigan, el hombre que pensamos que era el secuestrador.
- Tahta bacaklı bir korsan.
¿ Un pirata con pata de palo?
Korsan kafesleri var.
Tenemos jaulas de piratas.
İki korsan teknesi bize yaklaşıyor muhtemelen arkalarında ana gemi var.
Se nos acercan dos lanchas piratas con una posible nave nodriza atrás siguiéndolas.
Dünyanın bu tarafında faaliyet gösteren beş korsan çetesi var.
Hay 5 bandas de piratas trabajando aquí.
Korsan saldırısı altındayız.
Nos están persiguiendo piratas.
Dört korsan gemide.
¡ Cuatro piratas a bordo!
Dört korsan ana güverteye geliyor.
Cuatro piratas vienen hacia la cubierta principal.
Muhtemelen biri korsan.
El otro, un pirata.
Bir korsan şüphelisi, sancak helikopter hangarında.
Sospechoso de pirata en el hangar de estribor.
Öfkesi korsan yayınlar yüzündendi.
Él la llamó porque estaba claramente molesto por esta publicación pirata.
Bu da ne, korsan silahı mı?
- ¿ Qué es esto?
Filosu hakkında çok şey duydum. Korsan Vidalar.
He oído historias de su escuadrón, Las Llaves Sonrientes.
Korsan Vidalar'ın bir sözü vardır : Volo pro veritas.
El lema de Las Llaves Sonrientes es Volo Pro Veritas.
Dusty, tıpkı Korsan Vidalar'ın Aleut Adaları'ndayken olduğu gibi alçaktaki, denize yakın havada daha çok nem vardır sen de bu yüzden buz tuttun.
Así como cuando Las Llaves Sonrientes volaron en Las Aleutianas el aire cerca del mar tiene más humedad por eso se formó hielo.
- Bu Korsan Vidalar'ın şöhret duvarı.
El Salón de la Fama de Las Llaves Sonrientes.
Korsan Vidalarla birlikteyim.
Estoy con Las Llaves Sonrientes.
Korsan Vida olarak ilk devriye görevim Glendal Kanalı'ndaydı.
Mi primer patrullaje como Llave Sonriente fue en Glendal Canal.
Onursal Korsan Vida olmak nasıl bir duygu, Dusty?
Eres una Llave Sonriente honoraria. ¿ Qué se siente, Dusty?
Patronumuz ve korsan arkadaşı burada.
Vino nuestro jefe con su amigo pirata.
Adrian Lamo, "evsiz hacker" olarak biliniyordu. Başkalarının evinde kalan bu bilgisayar korsanı The New York Times'ın bilgisayarına girmekten hüküm giymişti.
Adrian Lamo era conocido como "el pirata sin hogar", un infiltrado informático de sillón que fue condenado por piratear The New York Times.
Er Bradley Manning, Sacramento, Kaliforniya'da eski bir bilgisayar korsanını bulmuş, bu hacker da gittikçe paniğe kapılarak sonunda onu ele vermişti.
El soldado raso Bradley Manning encontró a un expirata informático en Sacramento, California, y dicho pirata se estaba alarmando cada vez más, hasta que al final lo denunció.
Julian bir bilgisayar korsanı, her bilginin iyi olduğuna ve her şeyin yayımlanması gerektiğine dayanan bir ideolojiden geliyor.
Julian es un pirata informático, proviene de la ideología de que toda información es buena, y que todo debe publicarse.
Uzmanlar görüntüleri halka bilgi vermeksizin inceledi. Ama bugün kendilerine "Conspira-leaks" diyen bir grup bilgisayar korsanı görüntüye ulaşmayı başardı ve internet sitelerinde yayımladı.
Los expertos estudiaron las grabaciones sin darlas a conocer al público, pero hoy, un grupo de hackers autodenominado Conspira-Leaks tuvo acceso a las grabaciones y las subieron a su sitio de internet.
ve devasa galakside, bir korsan gemisi görüyorsun... Misal bir baharat konvoyunu soyuyorlar. Savaşlar.
Y en eso, tú ves un pirata robando un convoy de especias, por ejemplo...
Bu onların siber korsan adları.
Un alce y una ardilla voladora.
Polislerin yasa dışı korsan dükkanını bastığını mı yoksa bana top ateşiyle karşılık verdiği mi?
Quiero hablar con mi abogado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]