Liberia Çeviri İspanyolca
126 parallel translation
Şanslıysak şu büyük taşımacılık hatlarından birine sürükleniriz bir, iki gün içinde Liberyalı bir nakliye gemisi bizi alır.
Con suerte, pillaremos una de las grandes rutas marítimas... y en un par de dias nos recogera un carguero de Liberia.
- Diana yarından sonraki gün Liberium'dan Mineus'la evlenecek.
Diana se casará pasado mañana con Mineus de Liberia.
- Bahse girerim bu, zengin Liberium'lu köle tüccarlarına pek uymuyordur.
Y eso no les cae bien a los ricos tratantes de esclavos de Liberia.
- Liberium'dan kim burada?
¿ Quién de Liberia está aquí?
Bu benim Liberium'dan çok gurur duymamı sağlayacak.
Estaré muy orgulloso de Liberia.
Size temin ederim, bugün buraya gelecek bütün Liberium grubu kölelerin azat edilmesini destekliyor.
la que intenta matarme. - Te aseguro... Todos los del contingente de Liberia que vendrán hoy aquí apoyan la emancipación de los esclavos.
- O Glauce, Liberium büyükelçim.
Es Glauce, mi embajador en Liberia.
Liberianlılar ziyaretçilere hediye vermekten hoşlanırlar.
A los de Liberia les gusta obsequiar a sus visitantes.
- Liberium'da köleliğin sonuna...
Por el fin de la esclavitud en Liberia.
Liberya uzaya çıktıgında değil.
Y mucho menos cuando llevas el déficit de Liberia en el bolsillo.
Maya Angelou'ya merhaba de Huang Hua'nın valisi.
- A Liberia. Saluda a Maya Angelou y al embajador Huang Ha.
- Liberia'danım.
- De Liberia.
Liberya'nın lanetli bakterileri aşkına!
¡ Maldita bacteria de Liberia!
Kongo, Sudan ve Libya gibi... savaş bölgelerine direkt olarak giren... silahla dolu.
directamente importadas en las zonas de guerra como el RDC el Congo, Liberia, Sudán, etc.
Monrovia, Liberya - 1995
MONROVIA, LIBERIA - 1995
İşimin çoğunu Liberya'da... özgürlükler ülkesinde yapıyordum.
Mi principal negocio estaba en Liberia. "El país de los libres".
Liberya'ya, Sierra Leone'a ya da Fildişi Sahilleri'ne haftada en az bir kez silah gönderiyordum.
Introducía armas en Liberia, Sierra Leona o Costa de Marfil casi semanalmente.
Yuri, Liberya başkanı yukarı geliyor.
Yuri, el presidente de Liberia viene hacia aquí.
Monrovia, Liberya-2001
MONROVIA, LIBERIA - 2001 ONU
Liberya'ya mı gidiyorsunuz?
Está cruzando hacia Liberia.
Hem iç işleri bakanından bir mektubum hem de Liberya vizem var.
Tengo una carta del ministro del interior y también una visa de Liberia.
Beş yıldır, yan komşu Liberya'da 2 milyarlık ihracat yapılmışken bu ülkede neredeyse hiç elmas ihracatı kaydedilmedi.
Durante cinco años, este país no ha reportado exportaciones de diamantes mientras que Liberia, justo al lado, ha exportado dos mil millones de dólares.
Çok gariptir ki, Liberya'da bahsetmeye değer elmas bile yok.
Muy raro, considerando que Liberia no tiene diamantes.
Benim Liberya'ya kaçırdığım taşları alıyorlar.
Ellos reciben las piedras que yo saco de Liberia.
O gümrüğe para verir ve elmasların Liberya'dan çıkarıldığını onaylatır.
Él le paga a la Aduana y certifica que los diamantes fueron extraídos en Liberia.
Az süre önce Liberya sınırından on beş kilometre ötede Moa Nehri'nin yanında, bir zulüm manzarasıyla
Acabamos de encontrarnos una emboscada a quince kilómetros de la frontera con Liberia...
- Peki ya Liberya?
- ¿ Y Liberia?
Liberia.
Liberia.
Sana da o zaman haber vermiştim, Odell, Liberya'ya kadar, o mektubun gelmesi, senin mektubu alıp, Amerika'ya ulaşman,
Y no puedo imaginarme Odell, que allá en Liberia pudieras haber recibido mi carta que tomó el tiempo que tomó para llegar a ti y que luego tomaras pasaje para venir a América y llegaras de Nueva York pasando por un infierno hasta aquí todo en 27 días.
Liberya, efendim.
En Liberia, señor.
Liberya.
Liberia...
Liberya özgürdür.
Liberia libre.
Liberya mı?
¿ Liberia?
Liberya!
Liberia.
Liberya'daki cemaatinde baş yardımcı papaz olduğunu annene söylemişsindir sanıyorum.
Supongo que le has dicho a tu mamá sobre ser primer diácono de tu congregación en Liberia.
- Liberya'dan gelirken gemide içtin mi?
- Admito que sí, señor, sí. - ¿ Bebiste en el barco de Liberia?
Liberya'ya yardım etmek istiyor musun, Odell?
¿ Quieres ayudar a Liberia, Odell?
Liberya şansımın bulunduğu yerse benim için sorun olmaz.
Si Liberia es donde está mi oportunidad por mí está bien.
Seni Liberya'ya göndermek istediği kadar öldürmek de istediğinden adamı seninle New York'ta buluşacak.
Es igual de probable que te mate como de que saque pasaje contigo a Liberia el hombre suyo a quien conocerás en Nueva York.
Liberya'da da çok ateş vardı.
Hay mucho fuego en Liberia.
Odell, New York'ta Bay Hearst'ün bir adamıyla buluşup onunla Liberya'ya gidecek.
Odell se encontrará en New York City con un hombre que trabaja para el sr. Hearst. Volverá con él a Liberia.
- Sahibi belli değil.
Navega con bandera de liberia.
Görevleri Liberia, congo, RwandaMany gibi yaratıklarla dövüşmekti.
Muchos terminaron alli después de haber estado Luchando en sierra leona, Liberia... congo y Ruanda.
Liberya'yı terk edip Paris'e gittim.
Abandoné Liberia y me fui a París.
Ki buna Liberya da dahil. Liberya Dışişleri Bakanlığı'nın kasık kaşıntısı salgınına yakalanmış bazı üyeleri de toplantıya katılmıştı.
Eso incluye Liberia, que envió gente del ministerio del exterior que ha sufrido un brote de picazón genital.
ki onlari geri vermeliyiz, yani bildigin gibi... mesela Angola'ya veya Liberya'ya ya da Fildisi sahillerine yada Kongo cumhuriyetine.
Usted realmente debe darles la espalda. Sabías que... En Angola y Liberia o Côte d'Ivoire y o en la República del Congo.
Liberya sicilli, İtalyan gemisi.
El registro de Liberia, El barco italiano.
Şu ana dek Liberya'da çatışmanın sonucu olarak 200.000 den fazla kişi hayatını kaybetti.
Hasta el momento se han perdido más de 200.000 vidas en Liberia por ese conflicto.
Şu an Liberya'da amcamı ziyaret etmekte.
Está en Liberia visitando a mi tío.
Bu işte gerçekten iyisem, ki ikimizde öyle olduğumu biliyoruz az önce Liberya ekonomisini dağılıp parçalanmaktan kurtarmış olabilirim.
Bueno, si soy muy bueno, y los dos sabemos que lo soy,... podría salvar la economía de Liberia de caer y quemarse.
Liberia.
- Así que, ¿ adónde vas?