English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ M ] / Martinelli

Martinelli Çeviri İspanyolca

85 parallel translation
Bay Murdock, bu Bay Martinelli, buranın sahibi.
Sr. Murdock, el Sr. Martinelli, propietario del local.
Bay Martinelli'nin özel stokudur.
Es especial del Sr. Martinelli.
Bay Martinelli tam bir....
El Sr. Martinelli es muy gentil...
Ve Martinelli, Johnny'nin ölümüyle bağlantılıydı.
Martinelli estaba mezclado en la muerte de Johnny.
Martinelli isimsiz bir ihbar yapıp polisleri peşime takmadan önce Louis'nin cesedinden kurtulmalıydım.
Tenía que librarme de Louis antes de que la policía siguiera el siguiente plan de Martinelli, una simple llamada anónima.
Adı Martinelli.
Se llama Martinelli.
Martinelli neden içkimize ilaç kattı, anlamıyorum.
No entiendo por qué Martinelli puso esa droga en las bebidas.
Martinelli için çalışırken, çantasını evrakları eve mi götürürdü, ofiste mi kilitli tutardı?
Cuando trabajaba para Martinelli, ¿ llevaba consigo a casa maletines, papeles o lo metía en la caja fuerte de su despacho?
Martinelli aldı.
La cogió Martinelli.
Martinelli onu çoktan yok etmiştir.
Martinelli ya habrá destruido la carta a estas horas.
Sanctuary Kulüp'te Martinelli'nin özel ofisi.
En el despacho de Martinelli en el Sanctuary Club.
Ama Martinelli'nin kasasıyla uğraşmam.
Le debo muchos favores, pero no pienso forzar una caja de Martinelli.
- Martinelli nerede yaşıyor?
- ¿ Dónde vive Martinelli?
Ben kulüpteyken o polis merkezinde olmalı.
Mientras yo esté en el club, quiero a Martinelli en la comisaría.
Martinelli'nin sahil evi k örfezi görüyordu.
La casa de Martinelli estaba frente a la bahía.
Martinelli hala oradaydı.
Martinelli estaba aún arriba.
Martinelli acele çıkmıştı.
Martinelli salió a toda prisa.
Martinelli gerçekten acele ile çıkmış olmalıydı.
Martinelli había salido disparado.
Ofise girmek için çektiğim sıkıntıdan sonra bu olamazdı.
Tantos problemas para alejar a Martinelli e iba a ser fácil.
Martinelli!
¡ Martinelli!
Şimdi hapı yuttun Martinelli.
Está perdido, Martinelli.
Ben Bay Martinelli.
Soy el Sr. Martinelli.
Martinelli ve Krause adlı iki katilin Johnny Preston'u Tarpon Springs yolunda öldürdüğüne dair delil.
Pruebas de que un par de matones llamados Martinelli y Krause dejaron muerto a Johnny Preston en la carretera de Tarpon Springs.
- Öyleyse bu adam, Martinelli...
- Entonces fue ese Martinelli...
- Evet, Martinelli.
- Sí, Martinelli.
Martinelli'nin odasında, her yanda, ışıklar sönmeden hemen önce.
En el despacho de Martinelli, antes de que cayera sin sentido.
Martinelli'nin odasındaki yasemin kokusu yoğundur.
El olor a jazmín es muy fuerte en el despacho de Martinelli.
Martinelli'ye dayanabilirdim, ama sen de aleyhime dönünce...
Hubiera hecho frente a Martinelli, pero te pusiste en contra mía...
Martinelli'yi ziyaretten sonra, yola çıkıyoruz. Ana hat üstündeki ikinci durağa.
Después de una llamada a Martinelli, cogeremos la autopista hasta la próxima estación de ferrocarril.
Martinelli bize ne olduğunu asla öğrenemez.
Martinelli nunca sabrá de nosotros.
Martinelli o silahı vermez.
Martinelli no te dará la pistola.
Martinelli'ye tekrar gitmemem için başka neden var mı?
¿ Hay otra razón por la que no deba ver de nuevo a Martinelli?
Martinelli'nin odasının arka kapısını açmanı istiyorum.
Te necesitaré para abrir la puerta de atrás del despacho.
Johnny'yi öldürdüğünü kanıtlayınca polis Martinelli için dırdır etmez.
La policía no llorará por Martinelli cuando probemos que mató a Johnny.
Bugün çalışmam gerektiğini düşünmüyorum, Dr. Martinelli.
Creo que hoy no voy a trabajar, doctor Martinelli.
Sen çıktıktan sonra, Dr. Martinelli aradı.
El doctor Martinelli llamó. Después de que se fuera.
Sinyora Martinelli'ye... doğuma gitti.
está con la señora Martinelli que va a tener un niño.
- Sinyor Martinelli de çok hasta.
- Y el señor Martinelli es un hombre muy enfermo.
Doktor, Sinyora Martinelli'nin yanında. İkizleri, belki de üçüzleri olacak.
El único médico que tenemos está con la señora Martinelli que va a tener gemelos, quizás más.
- Martinelli'nin ismindeydi.
- Se llamaba Ma- - Martinelli.
- Martinelli
- ¿ Martinelli?
Martinelli'nin yeri. Hatırlamıyor musun?
Martinelli. ¿ No lo recuerdas?
Fernand Ledoux, Akim Tamiroff, Elsa Martinelli, Thomas Holtzmann...
Max Haufler, Romy Schneider, Fernand Ledoux... Akim Tamiroff, Elsa Martinelli...
- Bir sorunu varmış, Bay Martinelli.
Tiene problemas, Sr. Martinelli.
Nick Martinelli fıtık ameliyatı için hastaneye yattı.
Nick Martinelli se reventó una hernia.
Eğer yine tıkanırsam. Benim Martinellimi kullanmana izin verebilirim.
Si me vuelvo a bloquear, le prestaré mi Martinelli.
Onu denerken, neden benim Martinellimi de almıyorsun?
Y ya que está pruebe mi Martinelli.
Martinelli'yi mi?
¿ La Martinelli?
Martinelli'ye ne oldu?
¿ Qué le pasó a la Martinelli?
Martinelliye ihtiyacım olacak.
Voy a necesitar mi Martinelli.
Biz, Bill'in evine gidip Martinelli'yi alacağız.
Bill y yo iremos a su casa por la Martinelli ahora. Yo iré con Bill.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]