Math Çeviri İspanyolca
116 parallel translation
Math, istesen de istemesen de, bazı sorunların var.
Las matemáticas te gustan o las odias.
- Matt, çocuğun başına bela açma. - Evet, kapa çeneni, Matt.
- Math, para de causar problemas.
Çünkü aracın tuvaleti yemeğin artıklarını barındıracak kadar büyük değil.
- Por que los baños del lugar, no podrian aguantar las repercuciones despues de Math.
Matt'in dediğini duymadın mı?
- Escucharon lo que Math dijo?
Hey, Matt, gerçek bir fıkra dinlemek ister misin? Pekala.
- Hey Math... quieres escuchar una broma?
Matt, yola bak!
Math... mira la ruta.
Matt, Matt!
- Math... Math
Matt!
- Math...
Joe yaralandı. İçeri gel.
Math, Joe esta herido vengan aqui...
Az olması, hiç olmamasından iyidir, Matt.
- Algo de entrenamiento es mejor que, no tener entrenamiento Math.
Matt hangi cehennemde?
- Donde diablos esta Math? Math!
- Tanrı aşkına, Matt!
- Dios mio, Math...
Sevgilim Matt'le tanıştın zaten.
- Y... ya conociste a mi novio, Math.
Yürüyüp gitme, Matt. Bunu yine yapmana izin vermeyeceğim.
No me dejes hablando sola, Math.
Matt sayesinde yakında yola çıkarız.
- Estoy segura que gracias a Math nos iremos muy pronto.
Matt?
Math?
- Burada ne arıyorsun?
Math... que estas haciendo aqui atras?
Matt! Matt, ne yapacağız şimdi?
Math, que se supone que hagamos.
Üstüne birkaç battaniye ört, onu sıcak tut. - Math.
Ponle algunas frazadas y mantenlo caliente.
- Lilly, her şey yoluna girecek.
- Math... Lily, todo va a salir bien.
Matt'le öpüşüp barıştınız anlaşılan.
Al menos parece que tu y Math se arreglaron.
- Ona daha söylemedin mi?
- Y, ya le dijiste a Math?
- Matt'den mi?
Es de Math?
- Tabii ki ondan!
- Por supuesto que es de Math.
Matt?
- Math?
- Matt'in nerede olduğunu söyleyeceksin, hemen şimdi!
Que pasa? Quiero saber donde esta Math... ahora mismo.
Yüzünü gördüm. Matt değildi.
Estaba tan cerca que casi podia tocarlo vi su rostro, no era Math.
- Matt olamaz.
No puede ser Math.
Matt bu!
Es Math.
- O duyduğumuz Matt değildi yani.
- Asi que no fue Math, al que escuchamos.
# Ama burada oturmuş hesap yapıyoruz #
But here we sit debating math
Buna "Math-ketball" deniyor.
Este se llama "mate-cesto".
Evet, ve sonrasında Math-Ketball'da aydın olurdun.
Sí, y te podrías haber destacado en mate-cesto.
Aslında yıldızların yılını Math. Aslında gelirken sana bir dinazor yumurtası getirdim. Güzel ortağım ve sevgilim Holly Cantrell'in taşımakta çok yardım ettiği bir yumurta.
Te traje un huevo de dinosaurio, el cual mi hermosa socia y amante Holly Cantrell recogió.
Deniz biyologu Tooni Math bu gizemi çözmemize yardım edecek.
La bióloga marina Tooni Mahto ayudará a descubrir su secreto.
Ertesi gün okul var. Araman gerekirdi. Cate, sakin ol.
Eh, solo quería comentarte que Math me ha invitado a casa de Baze en Acción de Gracias.
Eğer kullanmazsan, cep telefonun olmasının ne manası var ki?
- ¿ Y vas a venir? - ¿ Qué podía hacer? Math sabía que iba a estar solo y no lo iba a dejar pasar.
Bu bir devrim.
El Sr. Daniels está aquí sólo porque Math le invitó.
Bunu daha önce düşünmediğime inanamıyorum. Pekala, senden n'aber?
Puede que Math le haya invitado, pero no es por eso por lo que está aquí.
Arkadaşlarının içkiden uzak durduğundan emin ol, tamam mı?
- Hola, Math. - Feliz Acción de Gracias. Es estupendo verte.
Kim Math?
Auch, ¿ quién, Math?
Math oldun.
Eres... Math.
Ama Math'e söyleme.
Pero no puedes contárselo a Math.
- Matt!
- Math....
Matt!
Math?
- Matt nerede?
- Donde esta Math?
Bu Matt.
Es Math.
Math-ketball.
Mate-cesto.
Bu bir üç sayılık "Math-ket" ti.
Es una mate-canasta de tres puntos.
Demek istediğim, nerede olduğunu bilmiyordum. Söyledim sana, Baze'le beraberdim.
Seguro, porque Math no podría presionar ni un corte con papel.
O, Math'in.
Lo que sea.