Memurlar Çeviri İspanyolca
2,702 parallel translation
Teşekkürler memur, memurlar.
Gracias por la ayuda. Gracias, oficial... oficiales.
Hakimin parayla tuttuğu kilise memurları vardı. Bunlar yerel loncalar için parayla devriye geziyorlardı. Koşucular onlardı.
Había un condestable parroquial pagado por el magistrado local, estaban los vigilantes pagados por los gremios locales y estaban los corredores.
Tüm müsait polis memurlarının onu aramasını istiyorum.
Quiero a cada uniformado disponible y a la Policía Comunitaria buscándolo.
Polis memurlarıyız.
Oficiales de policía.
Polis memurlarıyız, bayan.
Somos oficiales de policía, señora.
Brady'i sorgulayan memurlar yargıcı bıçaklayanın kendisi olduğunu söylediler onun için de bu yanlış anılar aslında gerçekmiş gibi zihnine kazındı.
Es inflar la imaginación. Los agentes, al interrogar a Brady le dijeron que la apuñaló con un cuchillo, así que ese es el falso recuerdo que formó, pero en realidad no lo hizo.
Ama ben Yurtiçi Memurları Derneği'nin sigorta poliçesine karşı olduğunu görüyorum.
Pero veo que la Asociación de Empleados Domésticos... está en contra de la ley de Seguros.
Yurtiçi Memurları Derneği, muhafazakârdır!
¡ La Asociación de Empleados Domésticos es conservadora hasta la médula!
Memurların yasa tarafından dosyalarına resimlerini koyma zorunlulukları var.
Los empleados estatales tienen que tener su foto en el expediente por ley.
Memurlar!
¡ Oficiales!
Görünüşe göre polis memurlarından biri içeri girip Wyath ile anlaşmaya çalışacak.
Aparentemente, han dejado entrar a un oficial y está intentando razonar con Wyath.
Özellikle polis memurlarının görevi suistimal etmesi.
Específicamente en temas de oficiales negligentes.
İşimi elimden gelen en iyi şekilde yapıyorum ve komutam altındaki tüm memurlarımdan da aynısını bekliyorum.
Hago mi trabajo lo mejor que puedo y espero lo mismo de todos los oficiales bajo mi mando.
Ama bu memurların Fawn ile nasıl ilgilendiklerini gördünüz.
Pero vieron como esos policías se preocupaban por Fawn.
Polis memurları!
¡ Policía!
Senin gibi memurlar ancak benim camızları yıkar.
Oficiales como tu bañan mis búfalos.
Tek endişem, verdiğim her şeyin yozlaşmış memurlar tarafından cebe indirilecek olmasıdır.
Sólo me preocupa que lo que doy sea malversado por funcionarios corruptos.
Ama Miami-Dade Polisi'ndeki memurların mesajımı çözeceğini biliyordum.
Pero sabía que los agentes de la policía de Miami-Dade podrían descifrar mi mensaje.
Laura'nın evinin etrafında araştırma yapan memurlar kızın fotoğrafını tanıyan bir taksici bulmuşlar.
Los agentes que rastrillaron el barrio de Laura dieron con un taxista que la reconoció.
Bir yıllık donanma pilotunun "Tailhook" adıyla anılan kurultay toplantısı. Kıdemli memurlar kurultayın, kadınları hedef alan ve cinsel istismarda bulunan sözde grup, "zırh eldiveni" ni de 1985'ten beri incelemeye aldığını biliyor.
Desde 1985, oficiales superiores han sabido que el congreso incluía el presunto desafío establecido para el propósito específico de acosar y abusar sexualmente de las mujeres.
Fakat 1500 kadar sorgudan sonra Donanma Müfettiş Generali raporunda, soruşturma memurlarına hiçbir şey söylenmediğini belirtti.
Pero luego de 1.500 entrevistas el inspector general de la Marina informó que a sus investigadores les estaban poniendo trabas.
Vergi memurlarından ve soğuklardan nefret ettim.
Ya me he cansado de los impuestos y de las bajas temperaturas.
Vergi memurlarıyla da bir konuşsan iyi olur.
Piensa que es mejor hablar con la gente de impuestos.
- Bunlar polis memurları, bir soygun oldu.
Son oficiales de policía, ha habido un robo.
Bizim memurlar için bir kriket kulübü.
Un club de cricket para policías.
Görevli memurlar Pennybaker'da kalan evsiz hakkında bilgiye ulaşmışlar.
Conseguimos una pista de ese indigente que vivía en el Pennybaker.
L.A.P.D. memurları her vardiyada yardıma ihtiyacı olduğunu bilmeyen insanlara yardım etmeye çabalar.
Los policías de L.A. pasan cada turno tratando de ayudar a la gente que a menudo no saben que la precisan.
Bryan ve Dimitri'nin şartlı tahliye memurları aynıydı değil mi?
Bryan y Dimitri tenían el mismo oficial de libertad condicional, ¿ no?
Dostumuz Alex Elmslie, Los Angeles'ta ABD memurlarıyla bu dava üzerinde çalışıyordu.
Nuestro amigo, Alex Elmslie ha estado aquí en Los Angeles trabajando con los oficiales de EE.UU sobre el caso.
Memurlar.
¡ Agentes!
Yan odada polis memurları var. Lobide de birkaç tane var.
Ahora, tenemos varios oficiales en la habitación contigua tenemos algunos abajo.
Senin gibi memurlar asla Azad'ın dengi olamaz.
Oficiales como tú, no son rivales para Azad.
Bölge memurları, dün gece saat 22 : 00'de onu burada gören bir iş arkadaşıyla görüştü adı Dave Bisping.
Los polis locales hablaron con un compañero de trabajo, Dave Bisping, que lo vio aquí a las diez anoche.
Köprü Yüksek Memurları!
Oficiales de alta en el puente!
Anladığımız kadarıyla Portland'da şu zamanda... insanlar polis memurlarını sıkıntı olarak görmeye başladı.
Entedemos que a llegado un momento en Portland donde las personas consideras a los policias una molestia.
Hayır, Bayan Winston polis memurlarına obje attığı için.
No, porque la Srta. Winston arrojó objetos a los agentes de policía.
Gümrük memurları içine bakmazlar.
Los empleados de aduanas no pueden registrarlas.
Goldibucks'ı soyanların polisleri taklit ettiğini ya da yasa dışı işler yapan polis memurları olduğunu düşünüyoruz.
Creemos que la gente que robó en Goldibucks son o bien, personas que fingen ser policías o agentes de policía que actúan de forma ilegal.
Jerry'nin sabıkası ya da şiddet eğilimi yok. Ve Raydor ona polis memurlarının bu işe karışmış olabileceğini söyledi.
Jerry no tiene antecedentes criminales o violentos, y Raydor ha estado diciéndole que podría haber agentes de policía involucrados.
L.A.P.D. memurları her vardiyaya zor bir seçim yapmak için bir anlık zamanları olduğunu bilerek başlar.
Oficiales de L.A.P.D comenzad cada turno sabiendo que sólo podéis tener una fracción de segundo para tomar una difícil elección.
Cassidy diğer memurlar ile yalnızca ev toplantılarında konuşurdu.
Cassidy solo hablaba con otras oficiales durante las reuniones de la casa.
Memurlar 7 / 24 dışarıda nöbet tutuyor.
Tenemos agentes en la puerta todo el día.
- Çıkmazdım Carla,... ama yetkili memurlar ile problemler yaşandı.
- Lo habría hecho, Carla, pero hubo un problema con las autoridades.
Bütün bu uyuşturucular, silahlar, polis memurlarını öldürmeye teşebbüs.
Son tantas drogas y armas, y el intento de asesinato de oficiales de la policía.
Polis memurları arasında vurulma oranı ana kuzularında en azmış.
La tasa de uniformados que consiguen un puesto en homicidios, es menos entre los niños de mamá.
Kendimizi polis memurları olarak tanıttık, silahlarımız çektik,... onu yere yatırdık, onu peronun sonunda gördüğüm zaman, bize doğru elinde silahla ilerleyen bir adam vardı.
Dijimos que éramos oficiales de la Policía, sacamos nuestras armas, lo tiramos al suelo y ahí fue cuando vi... al final del andén, a un hombre que avanzaba hacia nosotros con una pistola.
Kendinizi polis memurları olarak tanıttınız değil mi?
¿ Se identificaron como Policías?
Memurların bu kararı almasında ve kurbanın bu karara dahil edilmesinde ırkçılığın bir rolü var mıydı?
¿ El color de la piel de los oficiales y de la víctima tuvieron algo que ver con la decisión?
Polis memurlarını, kendilerini tanıtmadıkları,... silahsız bir adamı vurdukları ve izlerini örtmek için de muhtemelen buluntu bir silah yerleştirmekten dolayı suçluyoruz.
Reprobamos a los Agentes por no haberse identificado, disparando a un hombre desarmado, y posiblemente colocando un arma en su mano para cubrir sus huellas.
Çalıştığınız adam hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışıyorum. Memurlarım bir süredir Bay Cilenti'yi izliyorlar.
- Trato de saber cosas de su jefe.
54, memurlar yolda. Konumunuz nedir?
54, hay oficiales respondiendo.