Minnettar kalırım Çeviri İspanyolca
316 parallel translation
Yani, bu bir milyonu bağışlarken ilk bizi göz önünde bulunduracağınıza dair bana bir teminat verebilirseniz buna minnettar kalırım.
Si me pudiera Ud. asegurar que nos... considerará, antes de donar ese millón a otra entidad, se lo agradecería.
O zaman nüfuzunuzu Bayan Random üzerinde kullanabilirseniz buna gerçekten minnettar kalırım.
Bueno, Sr. Peabody... entonces, quizá podría Ud. influir en ella y yo se lo agradecería mucho.
Minnettar kalırım.
Se lo agradeceré.
Bayan Gracie, bir bardak su getirirseniz çok minnettar kalırım.
Escucha, Gracie, haz el favor de traerme un vaso de agua, me muero de sed.
Bu arada, pijamamı çıkarabilirseniz size minnettar kalırım.
Por cierto, si se quitara mi pijama me haría un favor muy personal.
Çok minnettar kalırım.
Eso seria estupendo.
Lütfen. Onunla görüşebilirsem minnettar kalırım.
Por favor, permítame que hable con ella.
Yazdığım özelliklerin yeterli olduğuna inanıyorum. Hızla mütalaa edip, cevap verirseniz minnettar kalırım.
Creo haber indicado con precisión mis cualidades... y apreciaría su consideración y respuesta inmediata.
Size çok minnettar kalırım.
Le quedaría muy agradecido, su señoría.
Mösyö, size minnettar kalırım.
Le estoy muy agradecido.
Biri içini boşaltır ve gemide kalırsa minnettar kalırım.
Si alguine regresa entero y aterriza, yo quedo agradecido.
Gözlerini onun üstünden ayırma, sana minnettar kalırım.
Vigílale bien de cerca, hazlo por mí, y estaré en deuda contigo.
Benim için de bir şey yaparsan minnettar kalırım.
- Quisiera pedirte un favor. - Claro.
Buraya gelip atları iterseniz size minnettar kalırım.
Apreciaría si usted subiese allí e hiciera que los caballos empujaran.
Doktor, eğer olur da, Sam'i toprağa veremezsem cenazeyle ilgilenirsen sana minnettar kalırım.
Doc, si no pudiese enterrar a Sam, le agradecería que se encargara usted.
Ölmeden önce son bir vaaz verebilirse minnettar kalırım.
A mí me gustaría decir algo antes de irnos.
- Ona söyleyeceğim. - Müthiş minnettar kalırım, Sam.
- Te estoy muy agradecido, Sam.
Tabii. Hayatımın sonuna kadar sana minnettar kalırım.
- Te querré el resto de mi vida.
Anlıyorum. Minnettar kalırım.
Ya lo veo. ¡ Agradecido!
Çok minnettar kalırım.
Te lo agradeceré.
Size sonsuza kadar minnettar kalırım.
Le estaré eternamente agradecido.
Çok minnettar kalırım.
Muy agradecido.
Minnettar kalırım.
Te lo agradecería.
Önümüzdeki 3 gün öğle vakti göğe duman yükseltirseniz size minnettar kalırım
Le agradecería que hiciera fuego al mediodía... ... durante 3 días.
Ve eğer zar kabını benim kullanmama müsade ederseniz minnettar kalırım.
Y me pregunto si serían tan amables de permitirme tirar los dados.
Minnettar kalırım.
Le estaria muy agradecido.
Çok minnettar kalırım.
Le estaría muy agradecido.
Çok minnettar kalırım, bayan.
Le estaré muy agradecido, señora.
Kendisine en iyi odanızı verirseniz minnettar kalırım.
Les agradecería que Ie dieran Ia mejor habitación posible.
Evet, bunları parayla doldurursanız size minnettar kalırım.
Le agradecería que llenara esto de dinero.
Teşekkürler. Minnettar kalırım.
Gracias.
İstemiyorsan açıklamak zorunda değilsin. - Minnettar kalırım.
Bueno, no tienes que explicarme nada si no quieres.
Minnettar kalırım, yararlanacağımdan da eminim.
- Gracias, señor. Los buenos consejos no abundan.
Beni otele geri götürme inceliğini gösterirseniz, çok minnettar kalırım.
Si es tan amable de llevarme al hotel, se lo agradeceré.
- Minnettar kalırım.
- Le estaría muy agradecido.
Evet, çok minnettar kalırım.
Se lo agradecería.
Eğer beş dakikalığına içeri girebilirsem çok minnettar kalırım.
Si me dejara pasar cinco minutos, se lo agradecería.
Eğer yardımcı olursan minnettar kalırım.
Tenemos tres confirmaciones. Le agradecería que nos ayudara.
Minnettar kalırım eğer öğle yemeği sırasında mutfağımdan uzak kalırsanız, tamam mı?
Le agradeceria que no entrara en mi cocina a las horas de la comida
Karargâh personelinizle gitme şansı varsa, minnettar kalırım.
Si hay alguna posibilidad de que salga con el personal del estado mayor, le estaría muy agradecido.
Minnettar kalırım.
Se lo agradezco mucho.
Gözün onun üzerinde olursa minnettar kalırım.
Te agradecería que le echaras un ojo por mí.
Haa, ve tabancan, onu da yanında getirirsen minnettar kalırım.
Oh, y su revólver. Estaría agradecido de que lo metiera en su bolsillo.
O yüzden çek nasıl yazılır tekrar gösterirseniz minnettar kalırım.
Así que le agradecería que me enseñara a hacer un cheque.
Bunu ona verebilirseniz size minnettar kalırım.
Le estaría muy agradecido si se la diera.
Eğer burayı imzalarsanız ve davamızı desteklerseniz, çok minnettar kalırım.
Le agradecería mucho si la firmara y nos ayudara a que se atienda nuestra queja.
Bu konuda ne yapabileceğimiz hakkında küçük bir konuşmaya minnettar kalırım.
Hablemos de lo que podemos hacer con él.
Beni hemen öldürürsen, sana minnettar kalırım.
No lo olvidaré incluso estando muerto...
Sanırım, eğer onun üzerinde etkini biraz kullanabilirsen insanlar minnettar kalır.
Creo que tienes la experiencia para manejar gente que es apreciada.
Babasını bulmamıza yardım edenlere çok minnettar kalırız.
Si alguien puede ayudar a encontrar a su padre, lo agradeceríamos.
Eğer yardım ederseniz minnettar kalırız.
Denos eso y estaremos agradecidos.