Motor Çeviri İspanyolca
10,559 parallel translation
Motor üzerinde çalıştığını söyledin sanıyordum.
Pensé que habías dicho que ibas a trabajar en el motor.
Ve, motor!
¡ Y acción!
Bu yüzden bu yıl "Motor Trend - Yılın Spor Arazi Aracı" seçildi.
Por eso es el Utilitario Sport Motorizado del Año.
Motor! Neler oluyor uzay aşkına?
¡ Por todo el espacio!
Motor!
Acción.
Plastiğin altında ya da belki motor onu yakıt olarak kullandı.
No está. Está debajo del plástico o quizá el motor ha intentado usarla como combustible.
Elektrik sistemine fazla yüklendik ve esas aküyü tükettik.
Hemos sobrecargado el sistema eléctrico y roto la batería del motor.
- Birkaç saat bekleyip birincil akünün yeniden ayarlanmasını umut edebiliriz.
Podríamos esperar un par de horas y esperar que la batería del motor se resetee ella sola.
Motoru, ikincil aküye bağlayıp, çalışmasını bekleyebiliriz.
Vuelvo a conectar la batería secundaria al motor y esperemos que pueda arrancar.
Ben de ayak uydurdum, neden ayak bağı olasın ki?
Así que enciendes el motor, porque bueno, ¿ por qué pisar el freno?
Motor nöronları gazlamadan gelen tüm silindirleri ateşliyor.
Sus neuronas motoras están al máximo por la corriente.
Şu motora biraz gaz verelim mi ne dersin?
Oye, ¿ qué dices si le damos un empujón a este motor?
Güçsüz bir gemi. Makinesinin sesi zor duyuluyor.
Es de poca potencia, apenas puedo oír su motor.
Ne çekici ne ilaç sadece ikimiz sekiz silindirli motor ve açik yol.
Sin remolcadores, ni medicinas... solo tú y yo, un motor V8 y la carretera.
Neden bunu motorlu bir tekneyle yapmıyoruz?
- ¿ Por qué no hacemos esto con un motor?
- Son yaptığın motor yağı gibiydi.
- Tu último bote sabía a aceite de motor.
Sen çeneni kapa da motor yağını iç.
Cállate y bébete tu fango.
- Turboluymuş.
- Es un motor turbo.
Başka sitede var mıdır diye Kullanıcı adını arama motorunda arattım ve bu profili buldum.
He buscado su nombre de usuario en un motor de búsqueda, para ver si salía también en alguna otra página y he encontrado este perfil.
"Eğer taşıt parkına transfer edilirsem çoğunlukla sipariş kısmında olacağım ve genelde konvoylara mühimmat ve diğer gereçleri tedarik etmek için uğraşacağım."
"Si me traslade a la piscina de motor, Voy a la mayoria solo a ordenar partes, y de vez en cuando ir a lo largo de los convoyes para entregar la municion y otros suministros".
Sanırım "Motor!" diye bağırmanızı bekliyorum.
Entonces esperaré a que grite "Acción".
Trilafon almaya başladığında doktor... "Yıllar içinde, motor becerilerini etkileyecek. Dili dolanmaya, piyano çalma becerisi azalmaya başlayacak" demişti.
Empezó a tomar el Trilafon, y el médico dijo que, con los años, le afectaría la habilidad motriz, la voz se le empezaría a patinar y su habilidad en el piano disminuiría.
Kontağı kapatacağım.
Voy a apagar el motor.
Ve motor!
¡ Acción!
Ve motor!
¡ Y... acción!
Çoğumuz kayıkta kürek çekmek yerine dizel motor kullanıyor, ama yıllar sonra bile işim çok değişmedi.
La mayoría de nosotros llevamos un diesel en vez de remar en un esquife, pero mi trabajo no ha cambiado mucho a lo largo de los años.
Motorlardan söz etmiyorum.
No... estoy hablando del motor.
Bu motor becerileri de etkilenecek anlamına geliyor.
Significa que sus procesos motores, también lo están.
- Motor.
- Motor.
- Ne?
- ¿ Motor?
Charu Saraswati ji bu motoru çalıştırmak için daha neyi altüst etmek gerekiyor?
Charu Saraswati ji. ¿ Qué más debo girar para que funcione este motor?
Ama bu motor nasıl?
Pero este motor.. ¿ cómo?
Tüm yapman gereken buharı motora takmaktı.
Todo lo que necesitaba era hacer girar el valor de vuelta al motor.
Benzini dökünce motor çalışmaya başlayacak.
Cuando le ponga gasolina, el motor comenzará rugir.
Saat 10 : 22'de güneş ışınları 48 derecelik 3 açı oluşturacak ve benzin motorda kaynayacak.
A las 10 : 22, los rayos del sol harán un triángulo de 48 °. Y la gasolina hervirá en el motor.
Uçağımı uçurduğumda motordan çıkacak tek bir sesi duyacaksınız.
Cuando vuele mi aeroplano.. .. no habrá ningún sonido de ruido "duk-duk" ( motor ).. .. sólo se escuchara un sonido..
Yarın herkes tek bir ses duyacak.
Mañana no habrá ningún sonido de ruido "duk-duk" ( motor )..
3 yıl önce NASA 125 yıl önce Shivkar Talpade'nin aynısını yaptığı cıva ile çalışan motor geliştirebilen bir program oluşturdu.
Hace 3 años atrás, la NASA encargo a un programa desarrollar un motor de.. .. mercurio similar al que Shivkar Talpade hizo hace 125 años atrás.
Bence motor dairesine ya da yük ambarına yakın bir yere koydular.
Diría que los habrán puesto cerca de la sala de máquinas o la bodega.
Altımda 17 hp gücünde, arka tekerlere güç veren elektrik motoru besleyen bir batarya pakedi var.
Debajo de mí están las baterías. Que le dan poder a un motor eléctrico de 17 caballos, en su tracción trasera.
Artık 2.4 litre motoru var. Bu gövde parçaları var. Trafik konilerinin ve tekne koruyucularının yapıldığı... maddeden yapılmış.
Tiene un motor de 2.4 litros y todos esos paneles ahí, son hechos del mismo material de los conos de tráfico y parachoques de lanchas, así que esa cosa es indestructible.
"Bilmiyorum." "Şimdi motorunuzu durduruyoruz."
"No lo sé". "Vamos a apagar el motor"
Artık bunlarla işim bitti. Çünkü ortadan motorlu araçlar konusunda, daha olgun ve bilgeyim.
Estoy algo, harto ahora, a como saben, ya que soy maduro y sabio, de los autos con motor central.
Tam içeri girerken kamyonun motoru çalıştı ve oradan ayrıldı.
Mientras estaba entrando el motor aceleró y el camión se fue.
Motor 81, Ekip 3, Ambulans 61, bina yangını, Washington ve Kedzie.
Camión 81, Escuadrón 3, Ambulancia 61, fuego en una estructura, Washington y Kedzie.
Motor 81 başka yere yönlendirildi.
El camión 81 esta siendo re asignado.
Motor 64 iki dakika mesafede.
Camión 64 está en dos minutos afuera.
Merkez, burası Motor 81, Kedzie ve Washington'ın köşesinde ikinci bir ambulansa ihtiyacımız var.
Central, camión 81, vamos a necesitar otra ambulancia en Kedzie y Washington.
Motor gitti.
El motor se ha estropeado.
Anladım.
[Puertas de coches de cierre ] [ motor gira más] Bueno.
Sanat ve fizyoterapinin yardımıyla afazi neredeyse düzeldi, motor kabiliyetlerin de öyle.
Con la ayuda del arte y la fisioterapia...