Ne kızı Çeviri İspanyolca
14,641 parallel translation
Ne yaparsanız yap, iş yerinde kızgın halde olma.
Hagas lo que hagas, no puedes enfadarte en el trabajo.
Şahsen çaylarımızı yudumlayacağımız bir yerde buluşmak isterdim... ama ne yazık ki bu durumda pek mümkün değil.
Personalmente, habría preferido que nos reuniéramos para tomar una taza de té, pero me temo que en este caso resultaba imposible.
Kızını ne sıklıkta görüyorsun?
¿ Con cuánta frecuencia ve a su hija?
Kızıl saçlı fıstık ile uğraşmaya ne dersin?
¿ Qué tal la pelirroja pescando cacahuetes?
O kız burada ne halt ediyor?
¿ Qué coño está haciendo aquí?
Ama ortada kızacak ne var? Dost olacağımız için mi, hepsi bu.
Pero no hay nada por lo que enfadarse, porque tú y yo solo vamos a ser colegas, nada más.
Peter'ın kız arkadaşı konusunda ne alemdeyiz?
¿ Cómo vamos con la novia profesora de Peter?
- Ne? - Tina senin kızın değil.
- Tina no es tu hija.
Son on senedir gördüğü ilk cinayet, ve ek olarak birde eski patronunun kızı. Sen ne düşünüyorsun?
Es su primera muerte en una década, y es la hija de su antiguo jefe. ¿ Cómo crees?
Haklısınız. Ne yazık ki, size bağlanamıyor Dorian Moll saldırıda için.
Lamentablemente, no podemos conectar para el ataque a Dorian Moll.
- Evet. - Geçen hafta Lincoln'daki kırmızı ışıkta yaptığın tutku gösterisine ne demeli?
- ¿ Y qué hay de esa... demostración de afecto de la semana pasada en el semáforo de Lincoln?
Meselenin ne olduğunu söyleyebilir misiniz acaba? Kızının hayatını kurtaran şu böbrek.
Usted importaría decirme de qué se trata?
- O çılgın eski kız arkadaş. - Ne? Hayır, değilim.
- * Es la exnovia loca * - ¿ Yo?
Bayağı bir kötüydü. Ne güzel, birileri şunun bitişine kırmızı bir bez falan bağlasın.
Bueno, alguien amarre una bandera roja a esa cosa.
Ne yazık ki şu anda bunun için zamanımız yok değil mi?
Desafortunadamente, estamos un poco cortos de manos para eso por el momento, no?
Kız gibi giyinmeni bu sağlamazsa ne sağlar bilmem.
Si no te hacen querer travestirte, no sé qué lo hará.
Ne oldu, çamaşır teknesi giysilerini mi yuttu?... tıkladığı her kızın fotoğraf ve internet profili.
Que pasa? Dejaste tu babero en la ducha? Mira lo que tengo sobre Terrence.
Ve randevu dünyası için yapabileceğimiz en iyi şey birbirimizi alıp götürmek. Başka ne borçlular sana? d Bebeğim, bebeğim, bebeğim d d Eve geliyorum d d Sevecen tatlı aşkına d d Sen benim ilk ve tek kadınımsın d d Dünya ağzımda acı bir tat bırakıyor, kızımd d Etrafında olmak istediğim d d Tek kişisin d
Y lo mejor que podemos hacer para el mundo de las citas es sacarnos de mercado nosotros mismos. ¿ Qué más te deben? HISTORIA TRES :
AyrıIıyorsanız, umarım bugün hiçbir iyi işin cezasız kalmadığını öğrenmişsinizdir ama ayrıca, ne kadar kötü bir gün geçirirseniz geçirin vardiyanızın sonunda çıkış yapıp işinizi arkanızda bırakabilirsiniz.
Si te estás yendo, espero que hayas aprendido que ninguna buena obra queda sin castigo, pero, además, sin importar que tan mal día hayas tenido, al final de tu turno marcas tu reloj de salida y dejas el trabajo en la puerta.
Derken aniden, bana dik dik bakan iki kızıl göz gördüm. Fenerimi üzerine çevirdim, ne gördüm biliyor musun?
Y luego, de repente, vi dos ojos rojos... mirando hacia mí, apunte mi linterna justo a ello...
Ne haber kızım?
¿ Qué tal?
Sence William'ın kızına ne oldu?
¿ Qué crees que le pasó a la hija de William?
Belli ki kara sevdalı ama bu kızın... Kendisine, ne bileyim, Lily diyelim. Kaçmak gibi bir alışkanlığı var.
Aparentemente está demente, pero esta chica, vamos a llamarla, no sé, Lily, tiene la costumbre de huir :
Dans etmeye ne dersin utangaç kız?
¿ Qué tal un baile, chica tímida?
- Tamam, Bay Hlavin, ne yazık ki çok zamanımız yok.
- De acuerdo, Sr. Hlavin, por desgracia no tenemos mucho tiempo.
O kız bana ne yaptı bilmiyorum ama o zamandan beri kendimde değilim.
No sé qué me hizo esa chica, pero no estado bien desde entonces.
Weems deniz kızı Nicky'i en son ne zaman gördün?
Oye, Weems, ¿ cuándo fue la última vez que viste a Nicky la sirena?
Daha ne kadar süre o kızın odasına gidip iznini almak zorundayım?
¿ Cuánto tiempo tengo que ir a su habitación del hospital... y conseguir su aprobación?
Ne yapıyorlardı bilmiyorum ancak kız arkadaşı bir otel odasında yaralanmış.
No sé qué estaban haciendo, pero su novia fue herida en una habitación de hotel.
O yüzden ne olur bu kırılgan hassas genci düşünün ve unutmayın oturan sizin evladınız da olabilirdi.
Así que, por favor, consideren a esta susceptible y frágil adolescente y recuerden... también podría ser su hija.
Benim kızım... Ne dediğinin farkında değil.
No sabe lo que está diciendo.
Bir kızın çalışmasının anlamı ne?
Se confirmó su coartada cuando Kim Hye Jin desapareció.
- Sen kızım hakkında ne biliyorsun? Zaman kapsülü mü?
Había rumores circulando de que So Jung enloqueció mientras esperaba... la carta de su donsaeng que estaba en Canadá.
Bebeklerde sarılık var gibi görünüyor. Dr. Karev yoğun bakıma çıkaracak. Ne durumda olduklarına bakacağız.
Los bebés están un poco ictéricos... así que el Dr. Karev va a llevarles a la UCIN... a ver qué puede estar pasando.
- Ne yazık ki bunu yapamayız.
- Me temo que no podemos.
Ne cüretle kızıma el uzatırsın!
¿ Cómo te atreves a poner tus manos sobre mi hija?
- Ölen kızın adı ne?
La chica muerta, ¿ cómo es su nombre?
Asistanlar servisinde çalışacağınız uzmanlar ne derse onu yapın. Yanık bölümünden ya da acilden çağrıldığınızda hemen gidin.
Los residentes quedaos con los adjuntos asignados a menos que os necesiten en la unidad de quemados o en urgencias.
Şu küçük kız hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabe sabe acerca de una niña llamada...
- O çılgın eski kız arkadaş - Ne? Hayır, değilim.
- ♪ Ella es la loca ♪ ex novia - ¿ Qué?
Beyaz kızın burada ne işi var?
Lo que es la chica blanca haciendo aquí?
Açık olayım, ne erkek ne kadınım, bay, bayan ; erkek, kız ve gündüzden akşama kadar değişen tek yanım topuklularım.
Para que quede claro, no soy ni él ni ella, Señor ni la señora, hombre ni mujer, Y la única parte de mí que es la transición
Ve kız ameliyattan çıkana kadar, Listo'nun ne yapacağı belirsiz olacak.
Y Listo será impredecible hasta que salga del quirófano.
- O çılgın eski kız arkadaş. - Ne?
♪ ella es la ex novia loca ♪ qué?
Kızının babasını tercih ettiğini bilmek ne kadar zor biliyor musun?
¿ Tiene usted alguna idea de lo difícil que es al saber que su hijo prefiere a su padre?
Kızlar, babanızın bana ne aldığını gördünü mü?
Chicas, ¿ vieron lo que su padre me compró?
Vay, şu tarz işlerden yani : Sıkıcı, sıkıcı sıkıcı, sonra "Olamaz! Şimdi ne yapacağımız nerede yazıyor?"
Es uno de esos trabajos que son "aburrido, aburrido" de pronto, "¿ Dónde dice qué debemos hacer ahora?".
Açık söylemek gerekirse, şirketin bizim tarafından birinin sabotaj yapmasının ne kadar imkansız olduğunu tartışıyorduk.
En honor a la verdad, estábamos discutiendo lo improbable que es que alguien por nuestra parte de la empresa sería cometer sabotaje.
Pekâlâ kızım, bakalım cebinde ne varmış.
Cielo, a ver qué tenemos.
Ne olur birisi bulsun kızımı.
Que regrese a casa. Por favor, que alguien la encuentre.
Senin DNA'nın kızın arabasında ne işi var?
¿ Cómo llegó tu ADN a su camioneta?
kızım 866
kızı 63
kızıl 90
kızın 46
kızınız 24
kızılderili 47
kızım nerede 44
kızıl saçlı 27
kızın mı 25
kızılderililer 89
kızı 63
kızıl 90
kızın 46
kızınız 24
kızılderili 47
kızım nerede 44
kızıl saçlı 27
kızın mı 25
kızılderililer 89
kızım mı 20
kızıl haç 24
kızıl ordu 26
kızıl farekulağı 20
kızı bırak 28
kızınız mı 18
kızı rahat bırak 18
kızı mı 18
ne ki bu 19
ne kitabı 22
kızıl haç 24
kızıl ordu 26
kızıl farekulağı 20
kızı bırak 28
kızınız mı 18
kızı rahat bırak 18
kızı mı 18
ne ki bu 19
ne kitabı 22