English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Ofisimde

Ofisimde Çeviri İspanyolca

1,965 parallel translation
Konuşmaya benim ofisimde devam etsek?
¿ Por qué no vamos los dos a mi oficina?
Haydi, gidip ofisimde konuşalım, dostum.
Vayamos a hablar a mi oficina, amigo.
Ofisimde numarayı ararken, sizinki elimize geçti. O halde arayalım. İçeri girin.
Y tuve a mi oficina buscandolo y encontramos el tuyo entonces... llamémoslo
Neden Andrew Klein hâlâ ofisimde değil?
¿ Por qué Andrew Klein no está aun en mi oficina?
Ofisimde konuşalım.
Hablemos en mi despacho.
Beyler. Sizi ofisimde görmem lazım.
Muchachos, vayan a mi oficina.
Spreyin birazını aldım ve ofisimde koluma uyguladım işe yaradı.
Llevé el aerosol a mi oficina a escondidas me lo probé en el brazo y funcionó.
Geçen hafta ofisimde genetiği ile oynanmış bir koala uçuyordu.
La semana pasada, el koala alterado genéticamente volaba en mi oficina.
peki, James, ofisimde bir kaç dakika
Entonces, James, te gustaría sentarte por unos minutos?
Gel hadi, ofisimde konuşalım.
Anda, vamos a hablar en mi oficina.
Ofisimde değil.
En mi oficina no.
- Benim ofisimde yapacağız.
- De acuerdo. - Será en mi oficina.
- Ayrıca ofisimde o kadar uzun yalnız kalmıştım ki gerçek birisi gibi hissetmek, konuşacak insanların olması çok güzel.
- Qué bueno. - Además llevo tanto trabajando solo que es bueno sentirse una persona real y tener con quién hablar de cosas.
Bana Bob Saget ofisimde sikişebilir mi diye mi soruyorsun?
¿ Me preguntas si Bob Saget puede coger en mi oficina?
Bu adam, bu peri masallarını ofisimde anlattı.
- Papadokoulos. - Este hombre llegó con sus cuentos de hadas a mi oficina...
Ofisimde olanlardan sonra,... ilişkimizin ne olduğundan emin değilim.
Luego de lo que pasó en mi oficina... no estoy segura de lo que somos.
Sadece federallerin ofisimde dolanıp küstahça sorular sormalarını istemiyorum.
Pero no quiero que los federales vengan a mi oficina preguntando impertinencias. Está bien.
Ayrıca ofisimde kendi monitörüm var.
Además tengo un monitor en mi oficina.
Will, birini aramamız gerek ve ofisimde telefon var.
Bajamos las escaleras pero no estaba George.
- Michael! - Evet? Ofisimde bir dakika konuşabilir miyiz?
Michael, ¿ puedo hablar contigo en mi oficina por favor?
Son ofisimde, masamın altına sıkıştırdığım bir mini buzdolabım vardı.
En mi última oficina, tuve una, um, Tenía una mini nevera atorado debajo de mi escritorio.
Ofisimde sahtekâr bir adam var!
¡ Tengo a un timador en la oficina!
Ofisimde çalışıyordum.
Estaba trabajando en mi oficina.
Ofisimde bir pano vardı. İpuçları, resimler...
Tenía una pizarra sobre el caso, en mi oficina llena de pistas, imágenes, rastros.
Ofisimde olacağım.
Estaré en mi despacho
Sadece ofisimde bazı eski eşyalara bakıyordum ve birden Kelly'i düşünmeye başladım.
Estaba revisando algunas cosas viejas de mi oficina. Comencé a pensar acerca de Kelly.
Bundan sonraki görüşmelerin tarafımdan düzenlenip ofisimde yapılmasını önerebilirim.
Propongo que las demás entrevistas sean coordinadas por mí y se efectúen en mi oficina.
İşim bitinceye kadar ofisimde beklemesini söyle.
Dile que espere en mi oficina hasta que termine.
Gidip ofisimde bekle.
Espérame en la oficina.
Ofisimde görüşebilir miyiz lütfen?
¿ Podemos hablar un momento en mi oficina?
Uyuşturucuyu almış olsaydım, sizce ofisimde bırakır mıydım?
Incluso si hubiera tomado la droga ¿ cree que la habría tomado de mi oficina?
Yarın ofisimde devam edelim.
Lo hablamos mañana en mi oficina.
Ofisimde sizin işbirliğiniz çok işimize yarayabilirdi.
Nos vendría muy bien su ayuda en la oficina. Y Reynolds necesita un amigo.
Ofisimde tütün içilmesinden hoşlanmam.
No se fuma en mi despacho.
Ofisimde sigara içilmez.
No se fuma en mi oficina.
Benim ofisimde. - Evet.
Aquí en mi despacho.
Melissa ofisimde salya sümük ağlıyor.
Ey, Melissa está en mi oficina llorando desesperadamente.
Komuta merkezinizi o yüzden burada benim ofisimde, kurdunuz. Tetikteki parmak benimki olsun diye.
Por eso ha dispuesto el centro de mando en mi despacho, lo que de hecho pone mi dedo en el gatillo.
Senin o kıymetli Dr. D.'nin benimle ofisimde yaptığı anlaşmayı duymak ister misin?
¿ Te gustaría saber cuál fue el trato que tu amado Dr. D. hizo conmigo en mi oficina?
Ofisimde köpek dövüşü mü yapılıyor? !
¿ Hay una pelea de perros en mi oficina?
Mr. Pewterschmidt, sabah 9 : 00'da ofisimde ol.
Sr. Pewterschmidt, vaya a mi oficina mañana en la mañana a las 9 : 00.
Ofisimde...
Mi oficina... No, no...
Hiçbir beş kuruşluk pis hippi herif benim oval ofisimde oturup pis parfümümü sıkıp çerezlerimi atıştıramaz!
Ningún sucio hippie barato va a sentarse en mi oficina oval a comer garbanzos y llenarla de aroma de pachuli.
Bak, neden ofisimde konuşmuyoruz.
Mejor hablemos en mi oficina.
- Beş dakika içinde ofisimde olun.
- Lo quiero en mi oficina en cinco minutos.
Ofisimde böyle konuşulmaz, tamam mı?
En mi oficina no se habla así, ¿ entiende?
Teresa Lisbon ofisimde ve konuşuyor.
Teresa Lisbon en mi oficina, hablando.
David ofisimde miydi?
¿ David estuvo aquí? ¿ En mi oficina?
Birinin gelip seni arama ihtimaline karşı ofisimde beklesek daha iyi olur.
A causa de disparos y bombas pero nunca había dejado a nadie atrás.
Ofisimde mi?
¿ En mi despacho?
Benim ofisimde.
Está en mi despacho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]