English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Ofisinde

Ofisinde Çeviri İspanyolca

3,265 parallel translation
İlçe avukatlık ofisinde çalışıyormuş.
Trabaja en la oficina del fiscal del distrito.
O hukuk fakültesinden yeni mezun olmuştu ve İlçe avukatlık ofisinde çalışıyordu.
Se graduó recientemente en derecho y trabajaba en la oficina del fiscal.
Bay Moray ofisinde değil, efendim.
El señor Moray no está en su oficina, señor.
Sevgilim, seninle ofisinde görüşmem gerek.
Cherie, tengo que verte en tu oficina.
Güzel, FBI ofisinde çağırabilirsin.
Bien, puede llamarlo desde la oficina del FBI.
Ofisinde nerede olduğuna dair bir ipucu verecek bir şeyler var mı bir bakayım.
Veré si hay algo en su oficina que arroje algo de luz sobre su paradero.
- Ofisinde?
- ¿ En su oficina?
Seni ofisinde şaşırtmak istemiştim. O şarkıyı sana o yüzden yazmıştım.
Te sorprendí en la oficina, te escribí esa canción.
Ofisinde, kurbanlara ait notlarını toparlıyor.
Ha vuelto ha su oficina a reunir notas y expedientes de ambas víctimas.
Profesörle konuştun mu? Ofisinde büyükanneme ait bazı şeyler bulmuş ve benim için onları inceleyecek. Çok az.
¿ Hablaste con el profesor?
Massey'in ofisinde buldum.
Encontré esto en el despacho de Massey.
Ve Çinli harem ağasının bütün izleri bir eyalet ofisinde ortadan kayboldu...
Y las pistas sobre ese eunuco chino se desvanecen en una oficina de provincia.
Senin ofisinde de mikrofon olup olmadığını merak ediyorum doğrusu.
Me pregunto si hay micrófonos ocultos en su oficina.
- Şimdi ofisinde misin?
¿ Estás en tu oficina en este momento? Sí.
Dr. Shulman'ın ofisinde ne yapıyorsun?
¿ Qué haces en la oficina del doctor Shulman?
Neden kendi ofisinde çalışmıyorsun?
¿ Por qué no trabajas en tu oficina?
Eyalet Savcılığı Ofisinde Cary'nin yerine birini aldın mı?
¿ Ya ocupaste el puesto de Cary en tu oficina?
Sweets, ofisinde böylece uyuyup kalamazsın.
Sweets, no puedes seguir durmiendo en tu oficina así.
Kampanya ofisinde yardım ederek.
Ayudando en la oficina de la campaña.
Yalnızca kampanya ofisinde mi çalışacaksın?
¿ Y sólo trabajarías en la oficina?
Bunu ofisinde bulduk.
Lo encontramos en su oficina.
Yani bilirsin, sadece, aşağıda olduğun zaman, lisanssız taksi ofisinde ya da alem evinde.
Ya sabes, cuando estés en tu oficina de minitaxis ilegales o en tu garita de crack.
2008'de bu cihazı yapan şirketin sizin eski ofisinde içinde bulunduğu 42 sokaklık alanda alıcısı yoktu.
En el 2008, la compañia que hizo ese localizador no tenia torres de señalización en 42 calles de sus antiguas oficinas.
Evinde veya ofisinde yok, cep telefonu kapalı ama bilgisayarı bizde.
No estaba ni en su casa ni en su oficina, y su celular está apagado, pero tenemos su computadora.
Bu Annunzio'nun ofisinde pencerenin arasında sakladığı uğurlu bir Çin objesi.
Es un amuleto chino de la suerte que Annunzio guardaba en la ventana de su oficina.
Seni eşinin ofisinde gördük. Kahvaltımı orada yapıyorum.
Te vimos en la oficina de tu marido.
Yok. Senin ofisinde değil mi?
¿ No está en su escritorio?
15 gün önce müsteşarlık ofisinde bir ceset bulundu, sorumlu tutulan Kim Bung Do hemen sorgulanmak için tutuklandı.
El 11 ° año del ciclo sexagenario, 1694, 15 de Marzo... Cuando interrogaba a Kim Boong Do, el Rey dijo : Esto es evidentemente un complot de rebelión.
isten sonra, masasinda, koltugunda, ofisinde Ne haltlar yedigimizi biliyor.
Él sabe lo que hacemos aquí en su oficina, después del trabajo, en su escritorio.
Babamin ofisinde bunun fotografini görmüstüm.
Había una foto de él en la oficina de mi papá.
Ofisinde, Bay Sharkey.
Sr. Sharkey, él está en su oficina.
Bölge savcılığı ofisinde çalışıyordum. Bu on iki yıl önceydi.
Trabajaba en la oficina del fiscal esto fue hace 12 años.
Adam Cassidy ofisinde değil.
Adam Cassidy no está en su oficina.
Kendi ofisinde kan kaybından öldü.
Se desangró en su propia oficina.
Bir petrol ofisinde çalışıyorum.
Trabajo en una gasolinera.
Anlıyorum. Onları profesörün ofisinde bıraktım.
Está bien, ya las dejé en la oficina del profesor.
Küçük bir çocukken anne ve babamın ayarlamasıyla güzel günlerimi tozlu bir hukuk ofisinde geçirdim.
Cuando era joven, desperdicié muchos días hermosos en un polvoriento despacho de abogados, por decisión de mis padres.
Tellegio gibi bir mafya asla Plaza Hotel'de buluşmaz ancak avukatının ofisinde.
Un mafioso como Tellegio nunca se reuniría en el Hotel Plaza.
Bayan Wright, Bay Green sizi ofisinde bekliyor.
Srta. Wright, el Sr. Green la espera en su despacho.
Şurada, ofisinde.
Oficina del fondo.
Bradley'yi arıyorsanız, o zaman ofisinde çalışan orospu ile irtibata geçmelisiniz.
Si están buscando a Bradley, entonces deberían contactar... con esa zorra que trabaja en su oficina.
Bunu yapamayacaksan doktorun ofisinde çalış tamam mı?
Si no puedes hacer esto, trabaja en la oficina de un Doctor, ¿ de acuerdo?
Babası hala ofisinde.
Bueno, papá sigue en la oficina.
Seninle bir dakika ofisinde görüşebilir miyiz, John?
Permíteme un minuto.
- Sandy? - Evet? Cornish seni ofisinde bekliyor.
Cornish lo quiere en su oficina.
Amanda bu yaz onun ofisinde çalıştı şimdi mezun olunca onu büyük bir iş bekliyor.
Sí, Amanda fue su pasante durante todo el verano y ahora la espera una carrera prometedora después de graduarse.
George Michael ismi gerçekten de yurtlar ofisinde biraz kafa karışıklığına sebep olmuştu.
El nombre "George Michael" creó confusión en la oficina de alojamiento del campus.
Anlaşılan şu an yönetmenlik yapıyor. Ve seninle Beverly Hills'teki ofisinde görüşmek istiyor. Ron How...
Al parecer ahora está dirigiendo, y quiere reunirse contigo en su oficina en, flipa, Beverly Hills.
Michael, Imagine'in Orange County şubesindeki yeni ofisinde işe başlamıştı.
Michael estaba empezando a trabajar en su nueva oficina del negocio del espectáculo
Reklam ücretlerini bölüşmek istiyorsanız bu gece saat yediye kadar ofisinde olacak.
Si quiere hablar sobre repartir paquetes de publicidad, estará en su oficina esta noche hasta las 19 : 00.
- Bunu ofisinde buldum.
- Encontré esto en su oficina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]