English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Okuyabiliyorum

Okuyabiliyorum Çeviri İspanyolca

450 parallel translation
Senin gözlerinden de, ona aşık olduğunu okuyabiliyorum.
Puedo ver en sus ojos que también Io ama a él.
Evet, o eski kitapların çoğunu okuyabiliyorum.
¡ Sí, sé leer! Muchos libros antiguos.
Evet, önemli, kesinlikle ama artık görünce okuyabiliyorum
Sí, también es importante.
Evet, buradan bile okuyabiliyorum.
Sí, desde aquí leo tus pensamientos.
Düşüncelerinin çoğunu okuyabiliyorum.
Sé leer muchos de sus pensamientos.
Ayrıca, onun düşüncelerini okuyabiliyorum.
- Leo los pensamientos de la dama.
Bazen aklından geçenleri okuyabiliyorum Danny.
Casi puedo leer en tu mente.
Hepinizin içindekileri okuyabiliyorum, kendiminkileri bile!
Pero yo veo a través vuestro, ¡ incluso a través de mí mismo!
Teşekkürler, okuyabiliyorum.
Sé leer, gracias.
10 yıldır ilk defa gözlüklerim olmadan okuyabiliyorum.
Por primera vez en diez años, veo bien sin las gafas.
ve ortadaki kıvrımlara baktığımda... adınızı hemen hemen okuyabiliyorum.
Y en la rúbrica del centro... casi logro leer tu apellido.
Gözlerinden okuyabiliyorum.
Puedo verlo en tus oios.
- Gözlerin de askı okuyabiliyorum evlat.
Mírate. Tartamudeas como un enamorado.
Evet, birkaç dili okuyabiliyorum.
Sí, varios idiomas.
Fakat tabelayı rahatlıkla okuyabiliyorum.
Puedo leer la lista fácilmente.
Aklından geçenleri kolaylıkla okuyabiliyorum. Bir aynada imişcesine net gözüküyor.
Puedo leer su mente con facilidad tan claro como una imagen sobre un espejo
Yıldızlarda okuyabiliyorum.
Bien molido.
- Bal gibi de okuyabiliyorum!
Claro que sí.
Okuyabiliyorum.
Sé leer.
Sadece isimlerini okuyabiliyorum.
- Sólo entiendo los nombres.
Biraz öğrenmiştim bir parça okuyabiliyorum hâlâ ama daha iyi öğrenmek istiyorum.
He aprendido algo, aún puedo leer un poco, pero quiero perfeccionarlo.
Sen dürüstsün, bunu gözlerinde okuyabiliyorum.
Eres sincero, lo veo en tus ojos.
Yüzüne baktığımda karakterini okuyabiliyorum.
Cuando miro esta cara, veo el carácter que tiene.
Haritadan okuyabiliyorum.
Oye, conozco el mapa.
- İçinizi okuyabiliyorum, Columbo.
Usted es tan transparente, Columbo.
Aklınızı okuyabiliyorum, Müfettiş.
También puedo leer sus pensamientos, Inspector.
Atladığım... - Merhaba, David. yerleri okuyabiliyorum.
Me gusta ponerme al día.
Evet. Yüzünden okuyabiliyorum.
Sí, se puede ver en tu cara.
Yol boyunca, bana yetecek kadar sayfa okuyabiliyorum.
Mi trayecto corresponde a la dosis que me gusta leer sin interrupción.
Belki yazamıyorum, ama en azından okuyabiliyorum.
No, yo no sé escribir pero sé leer.
O kadar kötü yazmışım ki kendi yazımı zor okuyabiliyorum.
Escribo tan descuidadamente que no entiendo ni mi propia letra.
Gözlerinizden okuyabiliyorum.
Lo veo en sus ojos.
- İngilizce okuyabiliyorum, tamam.
- Puedo leer inglés bien.
Okuyabiliyorum. Yani, iyi koşuyor mu?
Sé leer. ¿ Es rápida?
Okuyabiliyorum.
Gracias, se leer.
Bunu gözlerinizden okuyabiliyorum.
Lo puedo ver en su rostro.
Rüyamda Dünyaların Kitabı'nı okuyabiliyorum.
En mi sueño leía el Libro de los mundos.
- Okuyabiliyorum dedim!
- ¡ Dije que puedo leer!
Evet okuyabiliyorum, yüzbaşı. O bir amatör değil.
Él no es un recluta.
Düşüncelerinden okuyabiliyorum bunu.
Lo leí en sus pensamientos.
Seni gözlerinden okuyabiliyorum.
Lo veo en tus ojos.
Burada en azından okuyabiliyorum.
¿ Para qué demonios voy a mi casa? Al menos aquí puedo leer.
İlk iki satırı okuyabiliyorum ve ikinci sayfada, ortadaki cümleleri ve birkaç tane de son sayfada.
Bueno, puedo leer las primeras dos líneas, y éstas en la mitad de la segunda página... y una o dos al final, quiero decir, están tan claras como si fuera de imprenta.
Şey, bilgisayarın ne yaptığını bir şekilde okuyabiliyorum.
Bien, puedo saber lo que una computadora está haciendo.
Neredeyse dudaklarını okuyabiliyorum.
Casi le leo los labios.
Bunu yüzünden okuyabiliyorum.
Lo podía leer en tu cara.
Vucüt dilini okuyabiliyorum.
Puedo leer tu cuerpo.
Saçlarındaki dalga... " Evet okuyabiliyorum.
Si, lo puedo leer.
Çoğu zaman aklından ne geçtiğini okuyabiliyorum.
A veces puedo leer tus pensamientos.
Cahilim ama biraz okuyabiliyorum.
Yo soy ignorante, pero he leído algunos libros.
- Okuyabiliyorum.
- Sé leer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]