Olabildiğinçe Çeviri İspanyolca
4,407 parallel translation
Tamam, şimdi olabildiğince geniş sallayın.
Bien, ahora deberá balancearlo hacia los lados.
Şansımı olabildiğince zorluyorum.
Cada vez tengo que ir más lejos.
Olabildiğince erken söyleceğim.
Tan pronto como pueda. De acuerdo.
Bu çetelerin bölgesinden olabildiğince uzaklaşmam gerekiyor.
De acuerdo. Pero el caso es este. Tengo que alejarme cuanto pueda del territorio de esta banda.
Umarım pisti olabildiğince çabuk temizlerler.
Espero que limpiar la pista y lo hacen rápidamente.
Babam ve ben direnişe yardım için olabildiğince hızlı yol aldık.
Mi padre y yo viajamos tan rápido como pudimos para ayudar a la resistencia.
- Olabildiğince hızlı buraya gel.
Vuelva tan pronto como pueda.
Yapabildiğince ertelemiş ama lütfen olabildiğince uzağa gitmek zorundasın.
- Lo sujetó cuanto pudo. Pero por favor. Tienes que huir lo más lejos posible.
Olabildiğince çabalıyorum işte!
Voy tan rápido como puedo.
Elini yumruk yap ve olabildiğince sert bir şekilde suratına yumruğu patlat.
Solamente toma el puño, y golpéate en la cara tan duro como puedas.
Olabildiğince hızlı yap.
Tan rápido como puedas.
olabildiğince az sözünü keseceğime söz veriyorum.
Le prometo que hare las menores interrupciones posibles.
Olabildiğince hızlı.
Lo más rápido posible.
Bundan olabildiğince faydalanmanı isterim.
Te aliento a que utilices tantas como puedas.
Olabildiğince çabuk geleceğim.
Vendré tan pronto como pueda.
Olabildiğince çabuk gelecek.
Vendrá tan pronto como pueda.
Bu işi olabildiğince çabuk yapalım, tamam mı?
hagamos eso lo antes posible, ¿ OK?
Olabildiğince çabuk çıkmalıyız buradan.
Tenemos que salir de aquí, lo más rápido posible.
Oraya olabildiğince çabuk varmak istiyorum.
Sólo quiero llegar lo más pronto posible.
Olabildiğince çabuk döneceğim.
Volveré lo más pronto posible.
Olabildiğince çok propaganda elde etmeye çalışıyoruz.
Nos esforzamos por obtener la mayor publicidad posible.
Sadece beni olabildiğince yayında tutun.
Sólo tienes que mantener en el aire tanto tiempo como puedas.
O şeyle aranda olabildiğince mesafe koymaya çalışıyorsun.
Intenta poner la mayor distancia posible entre tu y él.
Testislerinden tutup olabildiğince nazikçe çekti.
Lo agarró de las bolas y las jaló suavemente.
Doktor olabildiğince beynini dinlendirmemiz gerektiği söyledi.
El doctor dice que tenemos que mantener... tu cerebro tan descansado como sea posible.
Selam Bengie, olabildiğince hızlı geldik.
Hola, Bengie. Vinimos lo más rápido posible.
Bildiğiniz gibi olabildiğince tehditkâr günler yaşıyoruz.
Como todos sabemos, difícilmente podría ser peor.
Yarın olabildiğince hızlı bir şekilde geleceğim.
- Regresaré mañana temprano. - ¿ Puedo tomar un baño con Shuusei y Aoi?
Olabildiğince güzele benziyor.
Eso es realmente bonito.
Olabildiğince fazla insan tarafından görülebileceğimiz bir yere gideceğiz, tamam mı?
Vamos a llegar a algún lugar donde podamos ser vistos por tantas personas como nos sea posible, ¿ de acuerdo?
Olabildiğince dikkatli davranmaya çalıştık.
Hemos tratado de ser lo más cuidadosos posible.
Bunu duyduğumda... topu bıraktım ve koşmaya başladım olabildiğince hızlı oraya gittim.
Cuando escuché eso Solté el balon y corrí y llegué tan rapido como pude.
Olabildiğince çabuk gel.
Ven tan pronto como puedas.
O zaman benden olabildiğince uzaklaşman lazım.
Luego hay que llegar lo más lejos posible de mí.
Amaçları olabildiğince çok hayvanı kurtarıp iyileştirmek ve denize bırakmaktı.
Su objetivo es rescatar, rehabilitar y liberar tantos animales como sea posible.
Olabildiğince çabuk.
Lo antes posible.
Ondan yaranın üzerine olabildiğince koy. Gazlı bez.
Jam como mucho de eso en la herida posible.
Olabildiğince yaklaştım.
Me acerque bastante.
Olabildiğince yakına girmek istiyorum böylece, arabanın arkasını yanaştırabilirim.
Quiero acercarme lo más posible para que pueda echarme en reversa.
Olabildiğince çabuk burayı terk etmeliyiz.
Debéis iros lo antes posible.
Olabildiğince hızlı.
Tan rápido como puedas.
Olabildiğince çok bilgi toplamaya çalış Katja.
Consigue la mayor información que puedas, Katja
Belki de... Ona ilişkiyi anlatıp, olabildiğince... uzağa gitmesine izin vermeliydim.
Tal vez... debí haberle dicho lo de la aventura y luego dejar que se alejara de él todo lo posible.
Telefonu kapadım ve olabildiğince hızlı enstitüye gittim.
Colgué y fui lo más rápido que pude hasta el Instituto.
Bir araba kiraladığını biliyoruz ama tam olarak nereden olduğunu bilmiyoruz biz de olabildiğince çabuk Winnipeg'e gidip havaalanındaki bütün yerlere bakıp...
Sabemos que alquiló un auto, pero no exactamente de donde, Tan pronto lleguemos a Winnipeg, Iremos a todos las agencias de renta del aeropuerto y veremos si alguien lo reconoce.
Olabildiğince hızlı geleceğiz.
Estaremos allí tan rápido como podamos.
Hem de olabildiğince uzağa.
Tan lejos como sea posible.
Hepimiz olabildiğince yardım etmeliyiz.
- Todos debemos ayudar en lo que podamos.
Bildiğiniz gibi raflardan alman ürünlerini kaldırıp yerlerine olabildiğince ingiliz ürünleri koyduk.
Como saben, estamos quitando todo lo alemán y reemplazándolo por productos británicos.
İngiliz keteninde bir kampanya varsa olabildiğince faydalanmalıyız.
Si hay promoción de lino británico, deberíamos sacar el mayor provecho.
Ama olabildiğince hızlı yap.
Pero hágalo tan rápido como sea posible.
olabildiğince 16
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21