English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Olabildiğince çabuk

Olabildiğince çabuk Çeviri İspanyolca

948 parallel translation
Mümkün olabildiğince çabuk! "
... ¡ Y lo más rápido posible!
Buradan ve senden, olabildiğince çabuk ayrılmak ve 100.000 frankın... beni götürebileceği kadar uzağa gitmek istiyorum.
Quiero escaparme de aquí, de ti. Tan rápido como pueda... y tan lejos como me lleven 100.000 francos.
Ondan olabildiğince çabuk kurtulmalıyız.
Tenemos que librarnos de ella rápido.
Arlington geldikten sonra olabildiğince çabuk yola çıkacağız.
Saldremos lo antes posible, en cuanto llegue Arlington.
- Olabildiğince çabuk.
- Sí, cuanto antes mejor.
Çiftlik konusunda da size olabildiğince çabuk haber vereceğim.
Le haré saber acerca de la plantación tan pronto como pueda
Siz Bayan Amy giyinip hazır bekleyin. Olabildiğince çabuk döneceğiz.
Usted y la Srta. Amy estén listas Volveremos tan pronto podamos
Sevgili ailemin koynuna ulaşmak istiyorum, Kansas City'deki. Hem de olabildiğince çabuk.
Quiero llegar al seno de mí amada familia en Kansas City, Kansas tan pronto como pueda.
Olabildiğince çabuk Lordsburg'e yola çıksak iyi olur.
Es mejor salir hacia Lordsburg cuanto antes.
Olabildiğince çabuk geldim.
Vine tan rápido como pude.
Olabildiğince çabuk.
¡ No se entretengan! ¡ Vamos!
- Teklifin hâlâ geçerliyse seninle evlenmek istiyorum. Hem de olabildiğince çabuk.
- Si la oferta sigue en pie me gustaría casarme contigo tan pronto como sea posible.
Olabildiğince çabuk.
- Lo antes posible.
Olabildiğince çabuk Doktor Watson'dan benimle orada buluşmasını iste olur mu?
Diga al Dr. Watson que vaya allí enseguida.
Hayır, her şey olabildiğince çabuk olmalı.
No, lo antes posible.
"Lütfen köydeki dükkanıma geliniz, " olabildiğince çabuk olsun, Alex MacGregor. "
Por favor, venga a mi tienda lo antes posible.
Olabildiğince çabuk o eve dönsek iyi olacak.
Será mejor que volvamos allí cuanto antes.
Olabildiğince çabuk kaç buradan ama çok da aceleci olup suçlu gibi görünme. ... engerek mağarasıda yürüyormuşcasına... kaplanın kuyruğuna basacakmışcasına.
"Váyanse tan rápidamente como puedan pero no tan rápidamente que les haría parecer culpables más bien, como si caminaran por la guarida de una víbora más bien, como si pisaran sobre la cola del tigre."
Serbest bırakılmadan önce kalıpların bir raslantı sonucu bulunacağından korkmuş ve bunun sonucu olarak da onların yerini suç ortaklarına olabildiğince çabuk bildirmek istemiş olabilir.
Quizás tema que descubran las planchas... antes de ser liberado. De ahí su ansiedad por revelárselo a sus cómplices lo antes posible.
Olabildiğince çabuk döneceğim.
Volveré en cuanto pueda.
Bunu olabildiğince çabuk Amca'ma götür.
Llévalo donde el tío lo antes posible.
Bu işi olabildiğince çabuk bitirmek istiyorum.
Quiero arreglar esto lo antes posible.
Ona bir içki verip, olabildiğince çabuk geleceğimi söyle.
Llévale una copa y dile que bajaré en cuanto pueda.
Olabildiğince çabuk kıyıya yürüyelim.
Vayamos a la orilla lo más rápido posible.
Yeni şarkılar koyacağız, olabildiğince çabuk öğreneceğiz bunları tüm bu çerçöpü çıkarıp atacağız.
Habrá nuevos números que aprender lo más rápido posible... y desalojaremos toda esa basura.
Sabırlı olun. Sizi buradan olabildiğince çabuk çıkaracağım.
Un poco de paciencia, saldremos de aqui pronto.
Olabildiğince çabuk burayı terkediyoruz.
Nos vamos de aquí ahora mismo.
Güzel, olabildiğince çabuk gel ve peşinde kimse olmasın.
Pero lo sabe.
- Olabildiğince çabuk olacağım.
- En cuanto pueda estoy contigo.
Eğer kar yağmaya başlarsa, olabildiğince çabuk eve dön.
Si empieza a nevar te vuelves para casa tan rápido como puedas.
Olabildiğince çabuk.
Tan rápido como pueda, lo prometo.
Ameliyathanede. Ama olabildiğince çabuk bunu ona ileteceğim. Evet.
Está en el quirófano, pero se lo diré cuanto antes.
Olabildiğince çabuk geldim.
Bajé tan rápido como pude.
Gün batınca. Olabildiğince çabuk.
Al atardecer, lo antes posible.
- Olabildiğince çabuk.
- En cuanto pueda. No te olvides de llamarme.
Bildiğiniz gibi zaman çok kısıtlı, efendim. Bu nedenle olabildiğince çabuk harekete geçmeliyiz.
Se da cuenta de que tenemos poco tiempo y debemos ponerlo en práctica lo antes posible.
- Fontaine, olabildiğince çabuk gitmeliydi.
Fontaine debe huir cuanto antes.
Polisi olabildiğince çabuk getirebilir misiniz?
¿ Podría traer a la policía tan pronto como sea posible?
Olabildiğince çabuk gel.
Ven cuanto antes.
Olabildiğince çabuk dönmeye çalışırım.
Volveré lo antes que pueda, abuelo.
Ama kaçmadığı, hatta seninle dövüştüğü zaman onu vur ve bunu olabildiğince çabuk yap.
Pero si uno no huye o se te enfrenta, dispárale y dispárale rápido.
Oldukça sarsıldığını biliyoruz, Polly, ve ondan söz etmek rahatsız edici olabilir, fakat korkarım sana bir kaç soru sormamız gerekiyor, dolayısıyla olabildiğince çabuk olacağım, ve sen de canını sıkmamaya çalış.
Sabemos que está conmocionada y que hablar Ie será desagradable. Pero debo hacerle algunas preguntas. Seré muy breve.
Sadece zaman sınırından ötürü değil, bu aynı zamanda böyle bir öykü için kusursuz zaman... olabildiğince çabuk yazıyorum.
No sólo por el plazo, sino porque es un buen momento... Escribo lo más rápido posible.
Sanırım olabildiğince çabuk buradan uzaklaşmalısın, bu evden,
Será mejor que dejes esto cuanto antes. Lejos de esta casa.
Olabildiğince çabuk bir şekilde kendi yerinde olması lazım.
Necesita una casa lo antes posible.
Olabildiğince çabuk geldim.
Vine en cuanto pude.
Bende olabildiğince çabuk buraya gelmek istedim.
Eso ha hecho que me resultara más fácil venir.
Olabildiğince çabuk.
No se entretengan.
Olabildiğince çabuk gelmeye çalıştım.
Vine en cuanto pude.
Olabildigince çabuk Wyatt'i bul da yardim etsin.
Busca a Wyatt cuanto antes y consigue ayuda.
Bana telefon etti. olabildiğince çabuk geldim, kuşkusuz, fakat bir anda her şey bitmişti.
Me llamó y vine tan pronto como pude.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]