Ona iyi davran Çeviri İspanyolca
464 parallel translation
Eun chae, ona iyi davran.
Eun-chae, sé buena con él.
Kız kardeşim. Lütfen ona iyi davran.
Ha bebido demasiado.
O benim en eski kiracım. Ben burada oldukça ona iyi davranılacak.
Es mi más antigua arrendataria y está bajo mi protección.
Sen de ona iyi davran.
Y tú sé amable con él.
Ona iyi davranıyor musun?
Bueno, ¿ y tú la estás tratando bien?
Ona iyi davran.
Sé bueno con ella.
- Planlarımız gerçek olsun istiyorsan ona iyi davran. - Bu ikimizin de çıkarına olur.
Si no quieres que fracasen nuestros planes, seré mejor que vayas tras él y repares los dafios causados.
Onu anlamaya çalış ve ona iyi davran, tatlım.
Intenta comprenderla, y sé amable con ella, cariño.
Ona iyi davran, lütfen.
Sé agradable con él.
Ona iyi davran Alice.
Sé amable, Alice.
Ona iyi davranırsan o da sana iyi davranır.
Si lo trata bien, él siempre lo tratará bien a usted.
Benim hatırıma, ona iyi davran.
Por lo que a mi respecta, sólo quiero lo mejor para él.
Ona iyi davran.
Trátala bien.
Ona iyi davran, duydun mu beni?
Trátala bien, ¿ me oyes?
Kırıcı olsa bile ona iyi davran, olur mu?
Sea amable con ella, ¿ lo hará? Incluso si es difícil.
Françoise... ona iyi davran, evet... çünkü o iyilerin en iyisidir.
Sé buena con él... porque es el mejor de los mejores. Hala, hala.
Ona iyi davran!
¡ Móntala bien!
Ona iyi davranırsan, hemen gevşer.
Porque si no lo trato con dureza, se nos vendrá abajo.
Ona iyi davran Shepard. Tepesi atar da çeker giderse savaşı kaybederiz.
Si llegara a enojarse y se fuera, perderíamos la guerra.
"O patronun oğlu. ona iyi davran." Bu bana göre değil.
"Es el hijo del jefe. Tratadlo bien". Eso no es para mí.
Bayan Annie, lütfen ona iyi davranın.
Srta. Annie, yo... Sea buena con ella, se lo ruego.
O bana iyi davranıyor, ben de ona iyi davranıyorum.
Ella me aguanta. Y yo la aguanto.
Ona iyi davranın efendim.
Sea prudente, señor.
Ona iyi davranın.
Así no tendrá mas caprichos.
Ona iyi davran evlat. Eve taşı.
Cógela y éntrala en casa.
- Ona iyi davran.
- Con cuidado.
Ona iyi davran yazıyor.
Que eres bueno para ella.
Ona iyi davranın, yani onun rahat ettiğinden emin olmak istiyorum.
Si quieres que él te trate bien, asegúrate de no ofenderle.
Ona iyi davranıyorlar mı?
¿ Lo han maltratado? No puedo decir nada más. ¡ Por favor!
Ona iyi davranıyor.
- Se porta bien con él.
Federasyon ile Catualla arasındaki antlaşma görüşmeleri kritik bir safhada olduğu için ona iyi davranılması emrini verdik.
Nos han ordenado que le tratemos con delicadeza porque las negociaciones entre la Federación y Catualla están en una fase crucial.
- Ona iyi davran. Tam servis ver.
Servicio completo para ella.
Ona iyi davran.
Su hermano se preocupa por ud.
Ona karşı çok iyi davranıyorsun.
- Eres tan bueno con él.
Ona iyi davran Janet.
- No bromees.
Sizi Bayan Page'e benzetmiş olmalı. Onu görmeye gelmişti. Ona çok iyi davranıyordu.
TENEMOS QUE CAMINAR 10 MINUTOS EN CADA DIRECCIÓN HASTA ENCONTRARLA.
Annem ona bebekten bahsedene kadar bana karşı hep iyi davranıyordu.
Siempre fue bueno conmigo, hasta que mamá le dijo de su bebé.
O, çok inatçı bir kadındı ama sonumuzun böyle olacağını bilseydim ona çok daha iyi davranırdım hayattayken.
Era una mujer muy cabezota... pero de haber sabido que esto pasaría,... habría sido más amable con ella mientras estaba viva.
Ona kendi kızından çok daha iyi davranıyor.
Ni siquiera le habla abiertamente a su hija.
Ona karşı tatlı, nazik ve iyi davranırım.
Seré dulce, amable y buena.
Binbaşı Montagu, ona her ne yapacaksanız bunun iyi ve ona layık bir şey olacağına, bir subay ve bir centilmen sözü verebilir misiniz. İsteğinizi kabul edersem oğlumun bedenine nezaket ve saygıyla davranılacağına, Hıristiyan töreniyle gömüleceğine söz verebilir misiniz?
¿ Puede asegurarme, comandante Montagu... como oficial y como caballero... que esto que van a hacer es merecedor... y digno de él... que si accedo a su petición... el cuerpo de mi hijo será tratado decentemente y con respeto... y que, por último, recibirá cristiana sepultura?
Chernov geldiğinde lütfen ona iyi davran.
Si viene Chernov, se más cortés con él.
İyi davranıyor, ama katlanamıyorum ona.
No, también es bueno conmigo. Eso lo hace más difícil.
Kimin kızı olduğu önemli değil, onu seviyorsan, iyi davranırsın ona.
Ámela. ¿ Y qué si es la hija de su enemigo?
Ona karşı iyi davranıyorsun, Bolie.
En verdad intenso. Soy su íntimo y buen amigo.
Çünkü Komançiler ona sizden daha iyi davranıyorlardı.
Porque los comanches la trataban mucho mejor que algunos de ustedes.
Ona çok iyi davranın.
Durante estas dos semanas, intente ser buena con ella.
Ona lütfen iyi davran, kendisi hamile.
Está embarazada, trátala bien.
Harriet'ı nasıl kızdıracağımı çok iyi bilirim. Evin reisi gibi davranırım ona da ikinci sınıf insan muamelesi yaparım.
Bueno, sé lo que le molesta a Harriet - cuando me comporto como si fuera el señor de la casa... y ella fuera una campesina humilde.
Ona çok iyi davranıyorsunuz. Teşekkür ederim.
Son tan buenos con él.
Ormanda dolaşırlarken, ona bir çok şey gösterdi, ve... çok iyi davranıyorlardı.
Caminaron por el bosque, él le mostró muchas cosas, y llegaron a aquel pozo.