Onaylıyorum Çeviri İspanyolca
355 parallel translation
Bu adamlarıın asılmasını kastediyorsan, evet onaylıyorum.
¿ Se refiere a si quiero ver a esos dos tipos colgados? Sí.
- Tamamen onaylıyorum.
- Aprobado.
Evet. Tamamen onaylıyorum.
Sí, yo también lo creo.
Söylemeliyim canım, tercihini kesinlikle onaylıyorum.
Querida... apruebo sin reservas tu selección.
Peder, tüm planlarınızı onaylıyorum.
Sr. cura, apruebo todas sus ideas.
Evet, onaylıyorum. Satın alın.
Si, confirmelo.
Ben 10 haftalık gösteriyi onaylıyorum sonrasında Sarasota'ya dönülecek.
Yo voto por 10 semanas y volver a Sarasota.
Öyle ve bu meydan okumayı da şu anda çek defterimle onaylıyorum.
Si, y estoy listo para respaldarlo con un cheque ahora mismo.
Ben içtenlikle onaylıyorum.
Prueba aprobada.
Onaylıyorum.
¿ Quién es la dama?
Şimdi onaylıyorum. Birinin kapatması olmak saçma!
Ser sólo amante no sirve de nada.
Bu yüzük ile, evliliğimi onaylıyorum.
Con este anillo, te desposo.
Önceki çağırımı onaylıyorum 27. Rıhtım'a acilen sürat teknesi istiyorum!
Confirmo llamada anterior que la motora vaya rápido al embarcadero Nº 27...
Madem Gestapo karargahı buna çok sevinecek, onaylıyorum.
El Cuartel Central de la Gestapo sin dudas estará gustoso de confirmarlo.
- Ben onaylıyorum. Nasıl kaçırabilirsin?
- Lo apruebo. ¿ Cómo podrías perder?
Kaptan Kirk, konuşuyor Onaylıyorum.
Soy el capitán Kirk. Tiene confirmación.
Emrimle okuduğunuzu onaylıyorum.
Certifico que te ordené leerlo.
Çünkü bir Fransız olarak onun yaptıklarını onaylıyorum.
Porque, como francés, apruebo en cierto modo lo que hace.
İki rezervasyonu da onaylıyorum.
Confirmo ambas reservas.
Ben, bilmemkim, bu senedin doğruluğunu onaylıyorum. Yazıp beyan edin...
Yo, Fulano de Tal, confirmo la fidelidad de la carta de crédito y declaro...
Bunu onaylıyorum.
Apruebo esto.
Sayın Bay, Boşanmamızı onaylıyorum.
Estimado señor le concedo nuestro divorcio.
Hayır, yani devrime hizmet eden hemen her şeyi terördür, kundaktır, cinayettir, onaylıyorum tabii de...
Al contrario. Apoyo el terrorismo la destrucción y el asesinato. Todo Io que promueva la revolución.
- Ben de onaylıyorum.
- Yo también.
Gözlerime bakın, içlerinde sadece bir gerçek var. Bunu da huzurlarınızda onaylıyorum.
No tengo más que una certeza, que he probado ante vosotros.
Rahat bir şekilde onaylıyorum.
Lo concedo.
Majestelerinin hareket tarzını onaylıyorum, ama Kabine karar vermiş.
Bien, pero ha habido una deliberación del Consejo. El pueblo debe sublevarse contra ella.
Onaylıyorum.
Sí lo estoy.
Ve ben... Ve ben onaylıyorum kayıtsız şartsız.
Y yo... y yo lo apruebo incondicionalmente.
Yine de, erteleme talebinizi onaylıyorum.
Sin embargo, le concederé un aplazamiento, como ha solicitado.
- Onaylıyorum.
- Lo apruebo.
- Çok güzel, onaylıyorum!
¡ Bien, lo apruebo!
Seni seviyorum. Bu, yaptığını onaylıyorum demek değil.
Te quiero. o lo que he hecho yo.
Majestelerinin hareket tarzını onaylıyorum, ama Kabine karar vermiş.
Bien, pero ha habido una deliberación del Consejo.
Ne onaylıyorum, ne de haberim var.
Ni lo he aprobado ni tenía noticias.
# Ben, Amsterdam noteri Barchman, ifadeyi onaylıyorum, 05 Haziran 1642.
P. Barchman, notario de Ámsterdam, el 5 de junio de 1642.
- Onaylıyorum.
- Entendido.
Ve onaylıyorum.
Y me parece bien.
Kesinlikle onaylıyorum. Senin gibi insanlarla IFB'de röportaj yapmalıyız.
Deberíamos estar entrevistando a gente como Ud. en el cif.
- Evet. Onaylıyorum.
Si, confirmo la identificación.
Söylenenleri onaylıyorum ve destekliyorum.
Confirmo y mantengo lo dicho.
Eleştirmiyorum. Onaylıyorum.
- No te critico, lo apruebo.
Şey tabi, onaylıyorum.
Bueno, claro, me inclino por eso.
Bir kez daha, ikimizin ayrılmasının ne kadar hayırlı bir iş olduğu onaylıyorum.
Sólo estaba confirmando lo que es una suerte de cosa era lo que usted y yo nos separamos.
" Gerçekten de iki erkeğin çözülmüş olduğunu onaylıyorum.
TV... " Quiero confirmar el hecho de que ambos varones TV... han sido deshibernados.
Onaylıyorum.
La apruebo.
Ziggy'nin veri kurtarma devrelerinin tamamen işlevsel olduğunu onaylıyorum.
Confirmo que los circuitos de recuperación de datos sean funcionales.
- Katıksız domuz olduğunu onaylıyorum.
Yo certifico que sois un puro puerco. De acuerdo, soy un puro puerco.
Sorgulamıyorum, karargâha sormak istedim. Onaylı emirler rütbemdeki subayların sorumluluğunda değildir.
Es una responsabilidad muy grande para un oficial de menor rango.
Elbette onaylıyorum.
Claro.
- Onaylıyorum, efendim.
- Sí, señor.