Orası olmaz Çeviri İspanyolca
187 parallel translation
Hayır hanımefendi, orası olmaz.
No, mademoiselle, allí no.
Orası olmaz.
Queda descartada.
Yok, orası olmaz.
No, eso no.
- Niye orası olmaz?
- ¿ Por qué no aquí?
Orası olmaz. Orada çocuklar uyuyor.
Ahí duermen los chicos.
Oturabilir miyim? - Orası olmaz!
- ¿ Podría sentarme?
Beni şurada bir yerde indirebilirsin. Ama orası olmaz!
Me puedes dejar en cualquier parte, pero ahí no.
Hayır, orası olmaz!
No, no aquí!
Orası olmaz, Ekselansları. Hamkyung Eyaleti'ne gitmelisiniz.
No su majestad, a la provincia de Hamkyung.
Orası olmaz.
No, ahí no, ahí no.
Orası olmaz.
Ahí no.
Orası olmaz! Burası olmaz!
¡ Ahí adentro no!
Orası olmaz.
Ahí, no, Sr. Joâo.
- Sid'in odası olmaz. Orası olmaz. - Hayır!
Al cuarto de Sid no.
Hayır Zack, orası olmaz.
Zack, no, eso no va a hacer.
- Orası olmaz. Yine etrafından dolaşıyorsun. Hayır, hayır, burası!
Bueno, no es... estas dando la vuelta otra vez.
- Hayır! Orası olmaz.
- Una perrera no.
Orası olmaz, biraz daha yukarı. - yukarı?
Ahí no, un poco más arriba. - ¿ Arriba?
Orası olmaz, buraya... Bunu yapamam.
Aquí no hacemos eso.
Orası olmaz, bir dolu şey var...
Está bien, no aquí, por las cosas...
Orası olmaz.
No, ahí no.
Orası olmaz. O zaman TV'ye ulaşamayız.
No lo pongas ahí, que no puede ver la tele.
- Kesinlikle Ernie'nin orası olmaz.
A Ernie's no. Definitivamente no.
Hayır, orası olmaz!
¡ No, ahí no!
Orası olmaz! O da orada!
¡ Está ahí!
Orası belli olmaz...
Bueno, eso depende.
Orası hep öyledir, bir yazın buz olmaz.
Siempre está igual, salvo en verano.
Yapabilirsem erken çıkarım, ve karşıdaki postaneden postalarım. - Orası kalabalık olmaz.
Me iré antes y las llevaré a la oficina de correos que hay delante de mi casa.
Olmaz orası kodamanlarla, yargıçlarla falan dolu...
Eso está lleno de peces gordos, jueces...
Orası belli olmaz.
- No lo conoces.
- Orası belli olmaz.
Eso depende.
- Olmaz, orası yasaklı bölge.
- No, es zona restringida.
Orası belli olmaz.
Ya veremos.
- Orası belli olmaz.
- Ya veremos.
Olmaz, orası karanlık.
No. Está oscuro...
Olmaz, orası patlayıcı cıvatalı kapağın yeri.
No, ahí va la escotilla con pernos explosivos.
( Çavuş Dedektif James "Sonny" Crockett - Burnett kılığında ) Orası hiç belli olmaz..
Tomaré precauciones.
Olmaz hayatım, orası çok rutubetli.
Oh, no, querida. Demasiado húmedo.
olmaz, orası erkeklerin odası.
Yo no, es el vestuario de hombres.
Eğer kapıyı açtırırsan, eğer herkes öğrenirse... orası artık gizli bahçe olmaz.
Si les dices que abran la puerta, si todo el mundo se entera, ya no será un secreto.
Yoksa orası o şeyi saklamak için güvenli olmaz.
O no sería un lugar seguro para guardar lo que tú ya sabes.
Orası sıcak olmaz. Üstünüze bir şeyler almanızı öneririm Albay'ım.
Hace frío, abríguese, coronel.
Orası kesinlikle olmaz. Orada hiç işaret yok. Trafik vardır.
¿ Por que Io mandas por ese trafico?
Ah-ah... orası olmaz!
¡ Ah... eso no! ,
Orası olmaz!
No ahí!
Yüzbaşı Carter, Tollan'daki durumu yakından takip etmenizi istiyorum... orası güvenli olur olmaz, bu insanlar gitmiş olsun.
Capitana Carter, controle la situación en Tollan. En cuanto pase el peligro, quiero que se vayan.
Biraz daha yakın olmaz mıydı orası?
¿ No te queda más cerca?
Orası da olmaz.
Tampoco ahí.
Orası hava karardıktan sonra güvenli olmaz. Kes!
Ese sitio es peligroso de noche.
Aslında orasını hemen birileri satın alırsa hiç fena olmaz.
La forma en que la vi, estará bien para mí si alguien la compra antes.
Olmaz, orası kimsesi olmayanlar için.
No, eso es para la gente que no tiene a nadie.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
orası 177
orası öyle 25
orası neresi 58
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
orası 177
orası öyle 25
orası neresi 58