Oscar Çeviri İspanyolca
5,070 parallel translation
Şimdi cidden Oscar, bir tren kullanmak için öldürür müydün?
Ahora, enserio Oscar, ¿ te mataría por usar un buque?
Oscar'ı en hakkıyla kazanan oyuncu bence.
La ganadora del Oscar que más lo ha merecido.
Victoria, Helen Mirren'la bir akademi ödülü paylaştı.
Victoria ganó un Oscar empatada con Helen Mirren.
Ve Oscar, Helen Mirren ve Victoria Chase'e gidiyor.
Y el Oscar es para Helen Mirren. - Y Victoria Chase. - ¿ Qué?
Beraber Oscar kazanacağım çok sevgili Helen Mirren aradığında HBO'da, bir dram dizisinin başrol teklifini kabul etmek üzereydim.
Iba a aceptar el papel protagonista en un drama de la HBO cuando mi querida co-ganadora de Oscar Helen Mirren me llamó.
Lucci'nin kahramanca davranışından ödülü bir Oscar olabilir mi?
¿ Podría un Oscar para Lucci ser...? ¿ Su premio por su acto heroico?
Çok fazla içmiştim, barın ışıkları loştu ve oskarlık bir makyajı vardı.
Había bebido demasiado, la luz era muy tenue, y su maquillaje era digno de un Oscar.
Yakın zamanda Oscar Peterson ve Gloria Dee'yi konuk edeceğiz.
Bueno, vamos a traer a... Oscar Peterson muy pronto y a Gloria Dee.
Tüm bu Oscar saçmalıklarının getirdiği, stresten kurtulmak için tatile gittim.
Me fui de vacaciones porque estaba muy estresada por toda esa tontería de los Oscar.
Yani Oscar kazanma hakkında daha fazla endişeye yer yok!
Y ya no estoy preocupada por ganar un Oscar.
"Helen Mirren, Oscar'ın kesin kazananı mı?"
¿ "Helen Mirren, la apuesta más segura de los Oscar"?
Ne--Daha şimdiden Oscar tahminleri yapıyorlar, ve ben tahmin dışı mı kalıyorum?
¿ Qu... ya están haciendo predicciones sobre los Oscar y no estoy siendo predecida?
Romanlarının filmini yapmaları gerek. Bir çok Oscar'ı bulunan oyuncular bulmalılar. Rolüne kolayca adapte olabilecek gizemli set arkadaşları gerek.
Deberían llevar tus novelas al cine, con una gran actriz con un montón de Oscares para que interpretara la enigmática amiga del pintor... quién podría muy fácilmente añadirse a la trama.
Oscar orda mısın?
¿ Oscar? ¿ Estás ahí?
Oscar!
¡ Oscar!
- Demek Oscar'ın kurbanla bir ilişkisi vardı?
Así que Oscar tuvo una relación con la víctima.
Lastikçiyi beklerken Oscar'la karşılaştım.
Me encontré con Oscar mientras esperaba al mecánico.
Selam Oscar. Bay Solloway.
Hola, Oscar, Sr. Solloway.
Oscar, yazdığım kitapla ilgili bana yardım ediyor.
Oscar esta ayudándome con el libro que escribo.
Oscar polisi aradı.
Oscar llamó a la policía.
Oscar polisi aramış.
Oscar le dijo a la policía.
Oscar bizi ispiyonlamış.
Oscar nos delató.
Oscar'ı polisi ararken mi gördün?
¿ Viste a Oscar llamar a la policía?
Oscar'ı kıçımızın dibinden ayırmak için gereken tek şey o bowling pisti için izin vermekse, verelim gitsin o zaman.
Si lo único que nos quitará de encima a Oscar, es el permiso para esa maldita sala para jugar bolos, que así sea.
Oscar olmasa bile, birisi bir gün...
Si no es Oscar, será otro.
Polis ona bir teklifte bulunursa Oscar bizi hemen ihbar eder.
Si la policía le ofrece un trato a un tipo como ese ¿ qué evitará que nos delate?
- Oscar, bu bizi yavaşlatıyor.
- Es precioso. - Oscar, nos está retrasando.
Ve Oscar gidiyor... \ "12 yılda bir bebek. \"
Y el Óscar va para... "12 años de un bebé."
Babanız Oscar Isaacs Amerika Sosyalist Partisi eski üyesi. Şu an Missouri Eyalet Hapishanesi'nde.
Su padre es Oscar Isaacs, ex-miembro del Partido Socialista de América, residente en la actualidad en la cárcel del estado de Missouri.
12 Years a Slave en iyi film oscarını kazandığı...
Don apos ; te parece, ahora que 12 años un esclavo tiene
Sizin yerinizde olsam Oscar Hodges ile konuşurdum.
Si fuera usted, hablaría con Oscar Hodges.
Oscar için çalışmaya devam edemem.
No puedo seguir trabajando para Oscar.
Git başımdan Oscar.
No me fastidies, Oscar.
Oscar, kimse burda bir bowling pisti istemez.
Oscar, nadie quiere una bolera aquí.
Teşekkürler Oscar.
Gracias, Oscar.
Eğer Oscar işlerini büyütmesi gerektiğini düşünüyorsa, ben onun arkasındayım.
Y si es lo que Oscar cree que tiene que hacer para hacer crecer su negocio, yo lo apoyo.
Demek istediğim, buraya gelen kendisini Doğu Hampton'da sanıyor Navy Sahili ve Oscar'ın önerdiği gibi fiyasko yerler ise bu fikrin oluşmasında en büyük etken.
Quiero decir, la gente que viene aquí, creen que están en East Hampton, por culpa de lugares como el fin y Navy Beach y este fiasco que Oscar está proponiendo.
Oscar, şu an kızgınsın biliyorum ama biz bu kasaba için en iyisi neyse onu istiyoruz.
Oye, Oscar, sé que estás molesto en este momento, pero solo queremos lo mejor para este pueblo.
- Oscar'ın öfke kontrolü sorunu var gibi duruyor.
Parece que Oscar estaba de mal genio.
- Tamamdır Oscar.
- De nada, Oscar.
- Beni sikmek istiyor musun Oscar?
¿ Quieres follar conmigo, Oscar?
- Beni sikmek istiyor musun Oscar?
¿ Qué haces? - ¿ Quieres follarme, Oscar?
Bok ye Oscar.
Come mierda, Oscar.
Oscar nasıl bir şey biliyor musun?
¿ Sabes como es un Óscar?
- Oscar polisi aradı.
- Oscar llamó a la policía.
Oscar Hodges : "Beni özledin mi?"
OSCAR HOGES : ¿ ME ECHAS DE MENOS?
Oscar Hodges : "Helen nasıl?"
OSCAR HOGES : ¿ QUÉ TAL HELEN?
Oscar'ın benden önce haberinin olmasına inanamıyorum.
No puedo creerme que Oscar supiera esto antes que yo.
Oscar kendisi çıkarmıştır herhalde.
Oscar probablemente lo desenterrara él mismo.
- Oscar'dan.
De Oscar.
- Oscar.
Oscar.