Salak Çeviri İspanyolca
15,151 parallel translation
Şimdi dünyaca ünlü salak Cotton Mather'ı görüyoruz.
Ahora vemos al tonto de fama mundial, Cotton Mather...
Dinle salak.
Escucha, Tontín.
Dinle salak herif, öz kardeşini öldürdün sen, tamam mı?
Escucha, idiota, has asesinado a tu propia hermana, ¿ vale?
O iki kardeş tam salak.
Desagradables, los dos.
Bu tecrübesiz salak, taytının içine bile zar zor giriyor şimdi de tehlikenin can alıcı noktasında.
No, esa idiota sin experiencia a duras penas puede correr con sus mallas, y aún así, ahí está en el epicentro de todo el peligro.
Lütfen bana, davamızdaki tek görgü tanığımızı öldürecek kadar, salak olduğumuzu düşündüğünü söyleme.
Por favor, no me diga que piensa que somos tan tontos como para matar al único testigo en nuestro propio juicio.
Sonra senin küçük salak grubun beni öldürsün. Çünkü onlar benim grubumun kendilerinden daha büyük olduğunu ve onları taşaklarından asarak ağır acılar içinde ölmelerini keyifle izleyeceklerini düşünmek istemezler.
Entonces tu pequeña panda de imbéciles me matará porque no se pararán a pensar que mi panda mucho más grande de imbéciles los dará caza uno a uno, y los colgarán por los huevos, y los dejarán tal cual hasta que se mueran de dolor.
Böyle bir salak olmasaydın, sen onun haftalardır SOC'u ortaya çıkarmaya çalıştığını bilirdin.
Y si no fueras tan idiota, sabrías que ha estado intentando sacar a la luz lo de SOC durante semanas.
Hayır, her zaman salak oğlumun bile gidemediği yerlere gittim.
No, yo siempre eh ido donde todos los demás incluido mi hijo idiota, son demasiado débiles para ir.
Becca'nın şu salak sürpriz bebek partisinde ortalığı kasıp kavurduğumdan beri kıçımın dibinden ayrılmıyor.
Desde que canté en esa estúpida fiesta de Becca, él está atrás mío.
Koy onu cebine seni salak, orospu çocuğu.
¡ Ven aquí, ingenuo y estúpido hijo de perra!
Asıl ben senin kafanı koparmalıyım salak "
Debería estar arrancándote la cabeza, bicho raro "
Seni salak.
¡ Idiota!
Uzun, zayıf, salak.
Es alto, es delgado, es tonto.
Aman Tanrım, çocukları amma salak olacak.
Dios mío, sus hijos van a ser tan tontos.
Salak herif.
Estúpido.
Pekâlâ Lindsers, konuşacak bir avuç konu listeledim hiçbiri de o salak erkekleri içermiyor.
Está bien, Lindsers, Tengo aquí una lista de cosas Hablar, ninguno de los cuales involucran hombres estúpidos.
Seninki bütün gün salak salak mesajlar atıp durdu.
Tu chica ha estado mandándome mensajes de plátanos en el culo todo el día.
Becca'nın salak evinden çıkmam gerekiyordu.
Yo sólo tenía que conseguir de estúpida casa de Becca.
Neyse ne, iş dediğin salak bir şey zaten.
Los trabajos son mudos.
- Bana olan tek şey bu evde tıkılı kalma haliyle başa çıkmaya çalışmak ama sen gidip şu salak fareye takıyorsun!
La única cosa pasando conmigo Es que estoy tratando de hacer debido estar atrapado en esta casa, Y estás obsesionado con este estúpido ratón!
Salak metro seramikleri.
Estúpidas baldosas del metro.
- Salak köpek. Köpeklerin en aptalı.
Estúpido perro.
Şu salak görüşmeyi erteleyebilir miyiz?
¿ Podemos por favor posponer esta estúpida entrevista?
Şu salak evinle ve Boklu Jimmy'yle boktan bir hayat yaşadığı için sefil durumda olan sevgilim dediğin şu odunla hem de!
Con tu estúpida casa y tu novia imbécil, quien es claramente miserable ¡ porque tiene que vivir esta vida de mierda con Jimmy el mierdoso!
Beş aya kalmadan, ben ailemle Disney seyahatine çıkmış olacağım sen de boşanma için mahkemede, birinin sana acıyıp da salak şarkısında düet yaptırdığı zamanları yad edeceksin.
En cinco meses, estaré en un crucero de Disney con mi familia, mientras tú estás en el tribunal de divorcios, pensando cuando alguien se compadeció de ti y te dejó cantar en su estúpida canción.
"Yeni Telefon Aldım, Kimdin?" salak bir şarkı değil.
"New Phone Who'Dis" no es una canción estúpida.
İletişim kurmak istersen o salak ağzınla konuşabilirsin.
Si quieres comunicarte, entonces puedes hablarme con tu estúpida boca.
Yalnızca salak bir emniyet ve sağlık formuydu.
Es sólo una estúpida forma de salud y seguridad.
Millet buna'salak iğnesi'diyordu.
La gente lo llamaba el "tiro estúpido".
- Gel buraya seni salak!
te cogi, idiota!
Peter'ın insanlara laf savuran sarhoş, salak, şişman İrlandalı adamlar gibi olduğunu biliyorsunuz. Bu arada o "küçük gey" de orada.
lo que mas le molesta a Peter es el esteriotipo de un chico Irlandes, gordo, borracho y estupido para señalarlo como "un pequeño gey" esta alli.
Ve siz de isterseniz sizlerle yeniden arkadaş olmak isterim. Çünkü erkekler sana bakarak şişko bir salak olduğunu söylerler. En azından bunu arkandan konuşmadan yüzüne bakarak söylüyorlar.
y si no les molesta me gustaria que seamos amigos otra vez puede que los hombres te hagan sufrir y te llamen un gordo idiota, pero al menos lo hicieron en tu cara.
- Biz hiç arkadaş değildik ki salak!
nunca dejamos de ser amigos, idiota.
Kendini kısırlaştır işte salak!
¡ Cierra las tuberías, loca!
- Bu iki salak da kim? - Üç!
¿ Quiénes son estos dos idiotas?
Üç salak var!
Tres. Tres idiotas.
Resmimde bir moruk ve bir salak gölgesi çıkıyor.
Tengo una sombra vieja y una sombra tonta en mi foto.
O kadar da salak değilim.
Soy un completo idiota.
Salak gibi konuşup duruyorum.
Y yo hablando como un idiota.
At gitsin salak, alüminyum bu.
No sirve. Es aluminio, tonto.
Salak kız ağlama, yatma vaktin geldi.
{ \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } chica muda, no llores, ya es hora de dormir.
Sadece şaka yapıyorum... Ne... salak...
{ \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } Sólo estoy bromeando... { \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } ¿ Qué... que idiota
Salak çocuk sen hatırlamıyor musun, ben QiTianDaSheng,
{ \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } niño mudo, ¿ recuerdas, soy QiTianDaSheng,
- Seni salak kız.
¡ Niña estúpida!
O bir salak.
Entonces es una idiota.
- Ona şifa verdim salak.
Le he curado, idiota.
Bu salak bütün gün o tabelayla uğraşır durur.
A él le va a llevar todo el día, jodido perezoso.
- Ne salak be!
que idiota!
Salak mısın sen?
¡ ¿ Eres estúpido? !
O kadın bent salak yerine koydu
Esa mujer me hace ser un tonto.