English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sandi

Sandi Çeviri İspanyolca

68 parallel translation
Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Dekani seni Rodin'in ögrencisi sandi.
El decano de la Escuela de las Bellas Artes... pensó que ya eras aprendiz de Rodin.
Beni hayalet sandi.
Pensó que era un fantasma.
Aslında Sandi...
- ¿ Sabes, Sandi?
Sandi, giysilerin tamam mı?
Sandi, ¿ vas a vestuario?
Sandi?
- Sandi...
Büyükannem sandi ki, sen benim müstakbel...
La abuela pensaba que eras mi...
Dondurmalı sandi.
Una copa de helado.
Sandi Fortunato, kafasından çıkan bir "alete" benziyor diyor.
Sandi Fortunato dice que parece un pene saliendo de su cabeza.
Sandy bir numaradır.
Oh, Sandi es el mejor.
Günaydın Sandi.
- Buenos días, Sandi.
Son konuşmamızda prensesin atı Sandy'nin yılanlardan ürktüğünü söylemiştin.
La última vez que hablamos, mencionaste que el caballo de la princesa Mia, Sandi, se espanta cuando ve una serpiente. Démosle un buen susto.
Diş kayıtlarına bakılırsa adı Sandi Jane Willis.
Sus registros dentales dicen que es Sandi Jane Willis.
Ya da yüzüğündeki desen Sandi Willis'i öldürdüğünü ispatlayabilir.
O la impresión de su anillo podría probar que mató a Sandi Willis.
Görüyorsun ya Dale,.. ... o yüzükle Sandi'nin kafasına vurduğuna inanıyorum.
Verás, Dale. creo que tu golpeaste a Sandi en la cabeza con ese anillo.
Sandi'yle Julie arasında şöyle bir fark vardı : Julie senden kurnaz çıktı ve elinden kurtuldu.
La diferencia, Dale entre Sandi y Julie es que Julie fue más lista y escapó.
Sandi'nin annesiyle mi görüşüyorum?
¿ Es usted la madre de Sandi?
Bayan Willis, ben oradaydım. Sandi acı çekmemiş.
Sra. Willis yo, yo estuve allí, y Sandi Sandi no sufrió, ¿ está bien?
Eğer Hyde hayır derse, seninle bir arabaya atlar, kumlu sandaletlerimizle Amerika turu yaparız.
Si dice NO, Entonces tu y yo tomamos una van, y las Zandalias Sandi se van de tour.
- Sandi.
Sandi.
Oğlu Sandi, beyaz bir adam gibidir ama daha da yakışıklıdır.
Sandi, su hijo es como un hombre blanco pero más apuesto.
Karın, Sandi'yi uzun süredir tanır. Ona sor.
Tu mujer conoce a Sandi desde hace tiempo.
Onunla evlenirken insanların attığı kahkahaları duymamış olman için sağır olman gerekir.
Debes haberte quedado sordo de todo lo que se reía la gente cuando os casasteis. Ella empezó con Sandi.
... ya örgüt yapti ya da Fahri Mine'yi muhbir sandi, polis sandi, o yapti.
o Fahri pensó que Mine le iba a delatar y lo hizo él.
Sandi.
Sandi.
- Sandi de kim?
- ¿ Quién diablos es Sandi?
Ma'Dere, bu Sandi Whitfield, gelinin.
Mamá, ella es Sandi Whitfield, tu nuera.
Yeşillikleri dene Sandi. Ben pişirdim.
Prueba estas verduras, Sandi.
Cezalandırılıyorum Sandy.
Estoy siendo castigado, Sandi.
Bunu muhabbet acmak icin harika bir soru mu sandi nedir?
Lo preguntó como si fuera un gran tema para empezar a conversar.
Sanirim ilk baslarda gercek oldugunu sandi agacin bir gecede meyveyle dolup tastigini sandi sonra da sanirim ananaslari falan gordu ve kahkahalara boguldu, hic duymadigimiz kadar sert kahkahalara.
Creo que al principio creyó que era real que había florecido en una noche y creo que después vio las piñas y comenzó a reírse a carcajadas como nunca antes lo habíamos oído.
Sandy Everest komitesinden çizimleriyle birlikte 1922 yapımı bir set göndermelerini istedi.
Sandi le pidió al comite del Monte Everest Que le enviara un set de 1922, además de los dibujos.
Sandi...
Sandi..
Ben sana hiç yalan söylemedim, Sandi.
Nunca te mentí, Sandi.
Yemin ederim, sana hiç yalan söylemedim, Sandi.
Te juro que no te he mentido, Sandi.
Evet, Sandi'yle ben de aynı şeyi düşünüyoruz.
Sí, y Sandi y yo pensamos lo mismo.
Sandi... Sandi, dur.
Sandi... párate.
Sandi, orada buluşuruz işte.
Sandi, te veoy allí.
Sandi, lütfen içeri git ve Jay Goldman'ı ara.
Sandi, por favor ve a dentro y llama a Jay Goldman.
Üzgünüm, Sandi.
Lo siento, Sandi.
Az önce Sandi aradı.
Escucha, Sandi acaba de llamar.
Teşekkürler Sandy, buraya gel.
Gracias, Sandi, ven aquí.
Redwater, Mississippi, yeterince iyi degildi O kendisinin yeterince iyi olmadigini sandi, yeterince iyi olmadigini.
Redwater, Mississippi no era suficiente, que ella no era suficiente, solo que no lo era.
Sandin.
- Sandi.
Babam bu sözü, "Bankaya dogru ilerlemeye devam edin" sandi.
Mi padre pensé que eso significaba... "seguir adelante para el banco".
Oyuncaklarindan birini caldim sandi ama calmamistim, sadece oynuyordum.
Pensó que le había robado uno de sus juguetes. Yo no lo robé. Solo estaba jugando con él.
Kahrolasï aristokrat seni 3500 $'a alabilecegini sandï.
El maldito aristócrata creía que podía comprarte por 3.500.
Dünyanin sonu geldi sandi.
Creyó que era el fin del mundo.
- Evdekiler televizyona âsik oldugumu sandi.
Mis padres creían que estaba enamorado de la TV.
Sandi ki...
El siente... el sintió..
Sandi Willis.
Esa es esa es Sandi Willis.
Ailemize hoş geldin Sandi.
Bienvenida a la familia, Sandi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]