Serge Çeviri İspanyolca
582 parallel translation
Söyledim işte, hain.
- Ya lo he dicho, traidor. - Ahora, cállate, Serge.
- Sessiz ol Serge. - Sessiz olamayacağım zamanlar vardır.
Ha llegado el momento de no callarme.
Sinirlerin bozulmuş Serge.
Estás muy perturbado, Serge.
Serge Grave nerede?
¿ Dónde está Serge Grave? ¡ Serge! ¿ Dónde estás?
Larue'de, Serge Abramich ile oranın bulaşıkçısı ile tanışmıştım.
Allí conocí a Serge Abramovich... era lavaplatos.
Alışılmadık ve ölümcül bir büyüsü olan yarı Rus yarı Romen bir adamdı.
Mitad ruso, mitad rumano, Serge tenía un encanto muy singular.
3 Ekim'de, gece 11 sularında nefes nefese kalmış iki adam Larue'ye gelip Serge'yi sormuştu.
El 3 de octubre, dos hombres preguntaron por Serge de manera urgente.
Onları mutfaktaki Serge'nin yanına götürmüştüm.
Les acompañé hasta las cocinas y Serge hablo con ellos en el pasillo.
Kısa bir süre sonra Serge ile beraber Şehitler sokağı gibi can alıcı bir ismi olan yerde boş bir kafede oturuyorduk.
Más tarde, Serge y yo tomábamos mesa... en un café de la "rue des Martyrs"... una calle muy apropiada.
O gece Serge'nin bulaşıkları bitirmesini beklemeden ve veda etmeden tek başıma ayrıldım.
Aquella noche no esperé a Serge, me fui sin despedirme al terminar mi turno.
- "Kim o?" - "Serge!"
- ¿ Quién es? - ¡ Serge!
Stefan aklıma geliyor da, Serge de cabası.
Vaya, cuando pienso en Stefan, y no digamos Serge.
Yakışıklı Serge
EL BELLO SERGIO
Serge...
Pero si es serge. ¡ Serge!
- Serge'ye ne oldu?
¿ Qué le pasó a Serge?
Serge'ye ne oldu?
¿ Y qué hay de Serge?
Serge evlendi. Onunla olan ihtiyarı hatırla?
También se casó. ¿ Reconociste al viejo loco que va con él?
Serge onun büyük kızı Yvonne ile evlendi.
Serge se casó con su hija mayor, Yvonne.
Serge neden o kızla evlendi?
¿ Por qué se casó Serge con aquella chica?
Serge'den bahset.
Háblame de Serge.
Serge'ye kıyasla.
Comparado con Serge.
Serge farklı.
Serge es diferente.
Serge ne yapıyor?
¿ Qué hace Serge?
Serge, ben Francois.
Serge, soy yo, François.
Serge, canım!
¡ Serge, viejo amigo!
Hayır, Serge'in nerede yaşadığını bilmek istiyorum.
- Pasa, hombre. - No, quiero saber donde vive Serge.
Serge ile görüşmek istiyorum.
Vengo a ver a Serge.
- Kes şunu, Serge.
- Calla, Serge.
- Serge dinle.
- Serge, escucha.
Serge işte.
Que es así.
Serge ile.Serge değil mi?
Con Serge. ¿ O no fue con Serge?
Serge onun da bilmediğini söylüyor.
Según Serge, ni ella lo sabía.
Serge.
Serge.
Serge sevgilim.
Serge.
- Yavaş, Serge.
- Tranquilo, Serge.
Yvonne, Serge içerde mi?
Yvonne, ¿ está Serge?
Hep Serge beni bekle derdi.
Siempre me decía : "Serge, espérame."
Hayır, Serge tüm hafta boyunca sarhoştu.
No, Serge también ha bebido toda la semana.
Serge'in onu sevmesini istiyor.
Quiere a Serge tal y como es.
Serge onu sevmiyor.
Él no la quiere.
Neden Serge'den konuşuyorsun?
¿ Por qué tienes que hablar con Serge?
Hayır, Serge'yi görmeliyim.
No, debo ver a Serge.
Ben Serge'yi görmeliyim.
Vale, pero sigo teniendo que ver a Serge.
Serge'yi yalnız bırak.Sana ihtiyacı yok.
Déjale. No te necesita.
Hey, Serge.
Oye, Serge.
Serge seni soruyordu.
Serge preguntaba por ti.
Onu izliyor.
A vigilarle. Serge es muy...
Serge gidemez miyiz?
¿ No podemos irnos, Serge?
Ona gösterdin Serge!
¡ Le has dado una lección, Serge!
Boksör olmalıymışsın, Serge!
¡ Deberías ser boxeador, Serge!
Serge!
- ¿ Qué?