Stick Çeviri İspanyolca
331 parallel translation
Hynkel'in özel tercümanı olan İngiliz gazeteci Hanry Stitch, tam konuşma metninin gelmesini bekliyor.
El intérprete inglés, Hyndrich Stick, su traductor personal, leía aparentemente un texto preparado.
Ferahlatıcı kokusuyla stik veya roll-on olarak kullanılabiliyor.
pulverizador y en stick.
- # # Their value is intrinsic - # # Surpass any mint stick
Su valor, téngalo en cuenta Superan cualquier palo de menta
# # A gentleman's got a walking stick, a seaman's got a gaff
Un caballero usa un bastón Un marino usa un arpón
- # # A flier in an aerial plane - # # He steers it with a stick
Un piloto en un avión Conduce con una palanca
CobbIer, stick to your Iast!
¡ Trágate la última!
Sen penisi ufak, şehvetli bir yumuşaksın.
You're a faggy little leather boy with a smaller piece of stick.
# Then stick on it just like glue...
Y pueda pegarme bien a él...
Yüksek sopa, adam sopayı alıp şöyle yaparsa olur.
Es cuando el tipo coge el stick y hace así.
Eldiveni, sopayı attı, uyarmadı Chiefs'e meydan okudu.
Sin guantes, el stick bajo, sin avisar. Desafiándonos.
Dr Hook diye tanınan McCracken, sopayı neşter gibi kullanma becerisiyle ve bir bilek fiskesiyle adamın gözünü oymasıyla biliniyor.
Apodado Dr. Hook por usar con destreza el stick como bisturí, como cuando sacó un ojo con un giro de muñeca.
Küçük sopasını alıp diğer çocuğu haşat etti.
Agarró su stick y atizó al otro niño.
Onunla yıllar önceki bir görüşmemi hiç unutmam, Bizon, kendi hokey sopasına "Savaş Baltası" dediğini açıklamıştı.
No olvidaré la entrevista que le hice hace unos años, cuando Buffalo dijo que llamaba a su stick "La gran hacha".
Senin Berlin seyahatin nasıl gitti, Stick?
¿ Como te fue en tu viaje a Berlín, Stick?
Stick, seni tanıyormuş gibiydi.
Stick, ella pareció conocerte
Stick haklı! Bu adamda farklı bir şeyler vardı.
Stick tiene razón, había algo diferente acerca de ese hombre
Neydi hani şu "Yürüyüş Sopası" şarkısı?
¿ cómo era esa, "Walking Stick", que solías tocar?
"Yürüyüş Sopası" mı?
¿ cuál "Walking Stick"?
- Sargılı sigara mı?
¿ Tied stick?
# You know that feelin'only lasts a little while # # You just stick with us #
# Deseo volver ahí # # con las cosas ahora conozco. #
# Tutkal gibi yapışırız birbirimize #
♪ ♪ We stick together like glue ♪ ♪
Sopan yatakta nasıl?
¿ Cómo se te pone el stick en la cama?
"Cyclone City", "Dream Angel", "Hell-bent for Texas" "Love on a Pogo Stick", "Moth and Rust", "Earthrise" "Crème de la Crème", "Tall Man from Tennessee" "Chicken at the Wheel", "Sea Dog" "Invasion of the Pickle People" "Odyssey of Pain", "The Pagan Plunder" ve onun en son, en büyük fantezi sinema filmi "Gece Rüzgarı".
Ciudad Ciclón, Angel de Ensueño, Decidido a ir a Texas Amor a los Saltos, Polilla y Moho, Elevación Terrestre Crème de la Crème, El Alto de Tennessee Gallina al Volante, Lobo de Mar La Invasión de la Gente en Salmuera Odisea del Dolor, El Botín Pagano y su última y más espectacular obra cinematográfica Viento Nocturno.
Benim adımı da listeye ekler misin Taffy?
Stick mi nombre allí también, vas, Taffy?
Eğer Frasier onaylarsa, buralarda olurum ve garson sorununu atlatmanda yardımcı olurum.
Si Frasier aprueba, I'll Stick Around, y ayudar a usted a través de su problema de camarera.
- Stick'in yavrusuna bir bakın.
- Miren lo que tiene Palo.
- Stick!
- ¡ Palo!
Ira ve Stick adını verdiğimiz uzun sıska arkadaş Tweedledum ve Tweedledee gibiler.
Un alto y flaco al que llamamos'Palo'e Ira son casi idénticos.
Lizard Weiner On A Stick te iş bulmuş.
Lizard encontró un trabajo en el Weiner-On-A-Stick.
Weiner-On-A-Stick te.
Weiner-On-A-Stick.
Teşekkürler dostum. Weiner-On-A-Stick?
Gracias, hombre Weiner-On-A-Stick?
Haydi, masaya çık.
Hola. Stick, tenemos que irnos.
- Stick, gitmeliyiz. - Bir şey sormak istiyorum.
Una pregunta.
Henüz teyit edilmedi ama kaçak mahkum Richard Stick Montgomery'nin cesedinin bu araçta olduğu sanılıyor.
Aurn rno está cornfirmado. pero creemos que el cadáver del prisiornero fugado Riclhard "Stick" Morntgomery aurn está atrapado aderntro.
Hakem baksana, faul yaptı!
¡ Árbitro, carga con eI stick!
# Kick off your sneakers Stick around for a while
Tenemos de todo en la UHF
Ferahlatıcı kokusuyla stik veya roll-on olarak kullanılabiliyor.
Printil existe en atomizador, pulverizador y en stick.
Sonunda'Ink Stick'e bilet alabildim!
Finalmente las conseguí. Las entradas para Ink-sticks.
Bu topu size atıyorum ve bu oyuncu, elinde bir sopayla ikimizin arasında duruyor bir çubuk ve bu çizgilerin arasında topa vurmaya çalışıyor.
Yo le tiro la pelota a usted el otro jugador se sitúa entre nosotros, con un bate un stick, y él... Él trata de golpear la pelota entre estas dos líneas blancas.
Ratland deli doludur, Stick.
- ¡ De acuerdo!
Unut onu.
Vamos Stick.
Dümen ve manivela mı?
¿ Stick and Rudder?
Ne, Stick?
¿, Qué, Stick?
Stick doğduğunda hazırdı.
Stick nació listo.
Manivela mı, dümen mi?
¿ Stick o Rudder?
Kumanda kolunu aşındırmaya çalışıyor.
Trata de agotar a Stick.
"... and still he'll stick his fingers in the fan... "
"... and still he'll stick his fingers in the fan... "
Stick!
Stick
Stick!
Stick.
Stick!
¡ Stick!
- Çekmecemde deodorant var.
Stick en mi escritorio.