Sut Çeviri İspanyolca
681 parallel translation
"Hut-Sut Time On The Rilla-Rye" gibi bir şeydi.
El tiempo era muy bueno en el campo de centeno.
* Hut-Sut Rawlson on the rillerah *
# Hut-Sut Rawlson en el río #
* Hut-Sut Rawls- - *
# Hut - Sut Rawls - - #
* Hut-Sut Rawlson on the rillerah *
# Hut - Sut Rawlson en el río #
* Hut-Sut Rawlson On the rillerah *
# Hut - Sut Rawlson en el río #
* Hut-Sut Rawlson on the rillerah- - *
# Hut - Sut Rawlson en el río - - #
- * Hut-sut Rawl- - *
- # Hut - sut Rawl - - #
Sut nerede?
¡ Kolya! ¿ Por dónde andabas? ¿ Dónde está la leche?
Reçel alabilirsin, kahve, sut, seker, termos, tabaklar. vb. Dusun. uret. Sadelestir.
Se puede comprar mermelada, café, leche... azúcar, un termo, platos, etc.
Gate, Black Harris ve Sut Cole şehrin dışında bir delikte saklanıyor.
Gate estuvo fuera de la ciudad con Black Harris, Sut Cole y el resto.
- sut bile atmamis.
- Para nada.
Şut atabilirler, geride daha iyi oynarım, değil mi?
"Quizá pateen... Será mejor que juegue atrás... ¿ eh?"
SÜTÇÜ A-1 SÜT A-1 TEREYAĞI
PRODUCTOS LÁCTEOS LECHE - MANTECA
Creamwood SÜT ÜRÜNLERİ
PRODUCTOS LÁCTEOS Creamwood
Kaleyi bulmayan bir şut olarak düşün.
Anótalo como un pase incompleto.
Desmond sopayı kaldırdı, topa sağından vuruyor, iyi bir şut oldu.
Lanza con fuerza... iLa ha dado!
SÜT
"LECHE"
- Şut!
¡ Tira!
Hadi bir şut çek dostum.
A ver si marcas un gol.
Hadi bir şut çek.
Vamos, marca un gol.
Lamar Allen'a pas. Dönerek şut atıyor.
La tiene Lamar y de un salto...
Rikowaki hiç markajsız haldeki Asnard'a pasını atıyor. O da ileriye koşuyor ve bir şut pozisyonu buluyor!
Requefiet combina con Assar, desmarcado en la banda, quien ¡ chuta!
Şut!
¡ Y tira!
Bir şut.
Tira. ¡ Es lenta!
Sanchez motorun arkasına geçti. Uzun kavisli bir şut atıyor. Ve gol!
Sánchez se mueve alrededor de la moto, tira un globo. ¡ Ha marcado!
Hadi, şut çek!
Vamos!
Danimarkadan Paul uzun bir şut çekti.
Y Pauls de Dinamarca va hasta el fondo, y patea!
Bull'dan güzel bir şut!
¡ Cyborg, dos contra uno!
Killer'dan bir şut.
Killer trata de meter un tanto, pero es bloqueado. Dispara.
Dragon'dan güzel şut.
Si el equipo de Dragón continúa así seguro que pierden. El tiempo se acaba, Deben acabar ya.
Etkili bir şut!
¡ Un tiro poderoso!
Şut at.
¡ Lánzala!
Devam et, şut at, şut at.
¡ Lánzala! ¡ Lánzala!
Froelich, Armstrong'tan sıyrılıyor, gole gidiyor şut ve gol!
Froelich esquiva a Armstrong se va para la portería pasa el balón por encima del portero ¡ y anota!
Kanatta bir şut daha!
¡ Hace un tiro hacia el otro ala!
Ve bir şut daha!
- ¡ Y hay un tiro!
Az daha. Köşeye doğru bir şut!
¡ Tira a la esquina!
Şut. Mükemmel bir vuruş.
Patea. ¡ Excelente tiro!
MEYVE VE SEBZE LAHANA ÇİĞ SÜT
FRUTAS + VEGETALES COLES - LECHE FRESCA
Şut... ve sayı! İnanılmaz!
Lanza y mete gol. ¡ Increíble!
Şut çek, haydi! # Kaç tane üzgün futbolcu gördün? #
# Quizás cuantas veces verás jugadores tristes... # #... que no ganaron nunca y ya colgaron los botines... # #... y ahora solo ríen dentro del Bar. #
Sana verirsem, sen hemen şut çekersin.
Si te la doy a ti, sólo tiras.
Doğru. Topu ne zaman alsan, şut çekiyorsun.
Cada vez que tienes la pelota, tiras.
Bu Franklin Lisesi'ni son saniyede yıktığım şut.
Con ese lanzamiento mío vencimos a Franklin.
O 198 cm. Asla şut kaçırmaz.
Mide 1.95 y nunca falla un tiro.
Güzel şut, şampiyon.
Buen tiro, campeón.
Seninle şut atmamın sakıncası var mı?
¿ Te importa si lanzo contigo?
Brandon, benin Franklin'i yıktığım şut şanstı.
Brandon, el tiro que hice para vencer a Franklin, fue de chiripa.
Oh, haydi, şut at.
Oh, venga, dale.
Trong ise hem Westinghouse Yetenek Araştırma..... hem de Ulusal Futbol Ligi ödüllü, Pas ve Şut Yarışmasında.
Y Trong ha ganado tanto la Busqueda de Talento Westinghouse y la competicion NFL Punt, Pass and Kick.
Şut çekildi.
El balón está en el aire.