English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Swan

Swan Çeviri İspanyolca

786 parallel translation
Şu Flying Swan.
Allí está el Flying Swan.
Flying Swan'dan Gloucester'a mektup gönderecek olan var mı?
¿ Hay alguien en el Flying Swan que quiera mandar una carta a Gloucester?
Adı swan song ( Son Şarkı ).
Se titula "Canto del cisne".
- Güle-güle Bay Swan.
- Adiós, Sr. Swan.
Kıyafet Provası Swan Lake, Petrushka
THEATRE ROYAL DE L'OPERA 12 : 00 Ensayo de vestuario. "El lago de los cisnes", Petrushka.
Sonra, Swan'da akşam yemeği yerken, daima çıkarabildiği en yüksek sesle garsona lanet yağdırır.
Entonces, cuando ella esta cenando en el Cisne, siempre llama al mozo con su voz más fuerte.
Swann olmasın?
Swan.
C.J. Swann.
C.J. Swan.
Üniversitede hepimiz "Swann'ın sonu hapis" derdik.
En la universidad decíamos que Swan terminaría en prisión.
- Evet. Swann'dan sıkılmıştım.
Sí, me aburrí del Swan.
- Swann?
¿ Swan?
Swann. Evet, oydu.
Swan, sí, eso es.
Sizi, 26 eylül tarihinde Charles Alexander Swann'ı taammüden öldürmekle suçluyorum.
La acuso de asesinar a Charles Swan el 26 de septiembre.
Swann adındaki bu kişiyle hiç karşılaşmış mıydınız?
¿ Había visto a Swan alguna vez en su vida?
Sadece üç şey benim mektubum, onun çorabı ve Swann'ın üstünde anahtar bulunmadığı için...
De tres cosas. Mi carta, su media y que como no hallaron una llave sobre Swan ella debió dejarlo pasar.
Margot, Swann'ı bu kapıdan içeri almadığını söylüyor.
Margot dice que no dejó pasar a Swan.
O zaman Swann içeri kendi girmiş olabilir.
Entonces Swan podría haber abierto la puerta solo.
Ama 20 yıldır Swann'la görüşmüyorum.
Pero hace 20 años que no veo a Swan.
Bundan faydalanmalıyız.
Swan está muerto. Tenemos que aprovecharlo.
Swann'ın buraya gelip ona şantaj yapmasını ben mi planladım?
¿ Insinúas que hice que Swan viniera para chantajearla?
Swann'ı Victoria istasyonunda görmediğini de söyleyebilirsin.
Puedes decir que jamás viste a Swan en la estación Victoria.
Mesela, Swann'ı böyle bir şey yapmaya nasıl ikna etmiş olabilirim?
Por ejemplo, ¿ cómo podría convencer a Swan?
Bu parayla Swann adındaki adama ödeme yapacaktı. Swann, Bayan Wendice'i öldürdükten sonra.
Era para Swan, una vez asesinada la Sra. Wendice.
Bildiğiniz gibi, bir kaza oldu ve Swann'a para vermeye gerek kalmadı.
Pero, como sabe, hubo un accidente. No tuvo que pagar a Swan después de todo.
Swann'a rüşvet verip karımı öldürmesini istemişim...
Parece que yo quería que Swan matara a mi esposa.
Onu Swann değil de ben çalmışım.
Se ve que Swan no la robó, fui yo.
Swann'a anahtarını buralarda bir yere saklayacağını söyledi... mesela pervazın üstüne.
Le dijo a Swan que escondería la llave aquí afuera. Seguramente en esta repisa.
Swann içeri kendi girdi.
Swan entró solo.
Swann, onun anahtarını kullandıysa öldüğünde hala üstünde olmalıydı.
Si Swan usó esa llave, la hubiera tenido al morir.
O da polis gelmeden anahtarını Swann'ın cebinden almıştır.
Le quitó la llave a Swan antes que llegara la policía.
Swann anahtarı buradan alıp kapıyı açmış olabilir. İçeri girmeden önce de anahtarı tekrar yerine koymuştur.
Swan tomó la llave, abrió la puerta y devolvió la llave.
O gece davetten çıkıp eve gelmemi istediğinde karımı Swann'ın cesedinin yanına çömelmiş, ceplerini karıştırırken buldum.
Cuando volví de la fiesta esa noche la encontré agachada sobre Swan, registrándole los bolsillos.
Tony o gece Swann'ın buraya gelip seni öldürmesini ayarlamış.
Tony hizo que Swan viniera esa noche a matarte.
Swann'a anahtarı merdiven halısının altına koyacağını söyledi.
Le dijo a Swan que dejaría la llave en las escaleras.
Swann öldürülünce, tabii ki anahtarınızın Swann'ın ceplerinden birinde olacağını varsaydık.
Como Swan murió, pensó que seguiría en su bolsillo.
Çünkü Swann aynen sizin öngördüğünüz gibi yaptı Bay Halliday.
Swan hizo exactamente lo que usted sugirió, Sr. Halliday.
Wendice'in Swann'ın cebinden aldığı... -... ve el çantasına geri koyduğu anahtar... - Swann'ın kendi anahtarıydı.
Y la llave que Wendice le sacó del bolsillo era ¡ De la casa de Swan!
Swann'ın üzerinde hiç anahtar bulunmaması beni hep şaşırtmıştı.
Siempre me sorprendió que Swan no llevara una llave encima.
El çantanızdaki anahtarı alıp sevgilisi Bayan Van Dorn'un evine götürdüm ve dairesinin kapısını açtım.
La llave de su cartera abrió la casa de la novia de Swan.
Elbette, bu Swann'ın anahtarı.
Claro, es la llave de Swan.
Bana, Black Swan'i bağlayın.
¿ Me trae el Cisne Negro.
Yaşlı Swainscott seni beklemiyor mu?
¿ La vieja Swan te espera?
İyi denemeydi, Harry.
En el primer volumen, Swan...
Swann, Swann.
Swan... Hay una casa...
"The Swan" mı?
¿ Bar "El Cisne"?
Adının Swan olduğunu, ama sen ne dersen cevap vereceğini söylüyor.
Dice la llaman El Cisne, pero responderá a lo que desee.
Swan, bu ağırlığı taşıyamam.
¡ Cisne, no soporto este peso!
Ben Anrew Swan.
Soy Andrew Swan.
- Sizinle gelmemi ister misiniz Mr. Swan?
- ¿ Quiere que lo acompañe, Sr. Swan?
Bunu sana Andrew Swan'ın adamları mı yaptı?
¿ Los hombres de Andrew Swan te hicieron esto?
Yoksa C.A. miydi?
¿ O C.A. Swan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]