Tehlikedesin Çeviri İspanyolca
313 parallel translation
Lütfen sevgilim, burada olduğun her dakika tehlikedesin.
Cada minuto que pasáis aquí estáis en peligro.
Tehlikedesin.
Estás en peligro.
Nellie seni tanıdıysa burada tehlikedesin.
Si Nellie te reconoció, no estarás seguro aquí.
Tehlikedesin.
Está en peligro.
Burada tehlikedesin Snakeskin.
Tú aquí estás en peligro.
- Snakeskin, burada tehlikedesin.
- Piel de Serpiente. Estás en peligro.
Beyaz. Tehlikedesin, beyaz.
'Blancas'..., cuidado..., hay mucha presión.
Dur, bekle! Tehlikedesin! Bekle!
Espere, peligro.
İnan bana sen de tehlikedesin.
Créeme, estás en la línea de tiro.
Seninle, Linda, durum farklı. - Sen tehlikedesin.
Contigo, Linda, es diferente.
Kardeşim aman dikkatli ol, çok büyük bir tehlikedesin.
Hermano, te aviso que estás parado frente a un gran peligro.
- Sen zaten tehlikedesin.
- ¡ Tu trasero ya está en la línea!
Buraya seni uyarmaya geldim, tehlikedesin.
Vine a advertirlo. Está en grave peligro.
- Çabuk! Tehlikedesin.
- IRápidol Estáis en gran peligro.
Çok büyük bir tehlikedesin bence.
Creo que corres un grave peligro.
Regan, beni dinle. Korkunç bir tehlikedesin.
Te expones al peligro.
Tehlikedesin. Gelfling. Ve seni terketmeliyim.
Estás en peligro gelfling y tengo que dejarte.
- Bu yüzden tehlikedesin.
- Así que estás en peligro.
Sen de tehlikedesin.
Usted también corre peligro.
Sen tehlikedesin!
¡ Están en peligro!
Sandığından daha büyük tehlikedesin.
Corre más peligro del que piensa.
Tehlikedesin. Anladın mı?
Estás en peligro.
Tehlikedesin.
Corres peligro.
- Anne, tehlikedesin.
- Hay peligro.
Eğer yanılıyorsan tehlikedesin. O ne zamandır oradaydı?
- Si, pero ha pasado tanto tiempo...
Büyük tehlikedesin.
¡ con gran peligro!
- Molly, tehlikedesin.
- Molly, estás en peligro.
Molly. Tehlikedesin, kızım.
Molly, estás en peligro, chica.
Çok büyük tehlikedesin.
Estás metida en un buen lío.
Burada tehlikedesin.
Aquí corre peligro.
Hep tehlikedesin.
Arriesgándote.
Hissettiğinden daha öte bir tehlikedesin.
Hay más en juego que tus sentimientos.
Yaşadığı sürece tehlikedesin.
Por el tiempo que le quede de vida.
Haklıysan, tehlikedesin demektir.
Si tienes razón, estás en peligro.
- Tehlikedesin.
Corres peligro.
Artık sen de tehlikedesin.
Ahora tu también corres peligro.
Kısacası : Tehlikedesin.
En resumen, estás en peligro.
Sende tehlikedesin.
Tú también estás en peligro.
- Sen daha çok tehlikedesin..... Jolinar'ın anılarını taşıyorsun. - Ben de kalacağım.
- Me quedaré yo.
Tehlikedesin, burada olmalıyım.
Estás en peligro. Tengo que estar aquí.
Tehlikedesin, canım. Caddenin karşısındaki bina.
El edifico al frente, una estatua.
Brendan, tehlikedesin.
Brendan, estás en peligro.
- Tehlikedesin.
- Está en peligro.
Sürekli olarak tehlikedesin.
Estás siempre en peligro.
Tehlikedesin.
Puede darte una embolia.
Tehlikedesin.
Su vida corre peligro.
- Şimdi sen de tehlikedesin!
Tú también peligras! Dije que te fueras!
TEHLİKEDESİN. HİÇ KİMSEYE GÜVENME.
ESTAS EN PELIGRO, NO CONFÍES EN NADIE
Mesele şu ki şu anda cidden tehlikedesin. O yüzden, düşündüm de... Cédulan yok diye seni götürebilirler, comprende?
Podrían detenerte en cualquier momento.
Tehlikedesin, evden hemen çık.
Estás en peligro, sal de la casa.
- Woody, burada tehlikedesin. Hemen gitmeliyiz.
Debes irte ya.
tehlikedesiniz 19
tehlikeli 173
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikelidir 25
tehlike mi 17
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
tehlike geçti 40
tehlikeli 173
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikelidir 25
tehlike mi 17
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
tehlike geçti 40