Tehlike mi Çeviri İspanyolca
483 parallel translation
Tehlike mi?
¿ Bajo su propio riesgo?
Hayati tehlike mi?
¿ Corre peligro físico?
- Tehlike mi? Böyle bir gemide mi?
- ¿ En un buque como éste?
Tehlike mi?
¿ El peligro?
- İkinci tehlike mi?
Doble riesgo.
Yaratık hala bir tehlike mi?
- ¿ La criatura no es todavía un peligro?
Tehlike mi dedin?
¿ tú hablas de peligro, anciano?
Tehlike. Tehlike mi?
Peligro. ¿ Peligro?
Tehlike mi Clodagh?
¿ Estás seguro?
Tehlike mi?
¿ Peligro?
"Mesleki tehlike mi" O da ne?
¿ Gajes del oficio?
Sizi tehlikeye sokuyor. Tehlike mi dediniz?
Peligro, ¿ Vd. cree?
- Sorun ne? - Tehlike mi var?
- ¿ Cuál es el problema?
Bu da bir iş.Bundan para kazanmak için üzerine tehlike mi alıyorsun?
Menudo trabajo. ¿ Te pagan extra por el peligro?
Göründüğüm gibi bir kişi olmadığım öğrenilirse.. .. bütün varlığımın tehlike altına gireceğini anlamalısınız.
Debe darse cuenta que toda mi existencia estaría comprometida... si se supiera que no soy lo que parezco ser.
Burada bulunduğun her dakika yuvam için tehlike arz ediyorsun.
Cada momento que estés aquí mi hogar está en peligro.
Bu akşam korkuyorum. Etrafımda bir tehlike hissediyorum.
Hoy en día tengo miedo Siento el peligro a mi alrededor
Tehlike benim işimin bir parçası.
El peligro es parte de mi negocio.
Vasilik işlemleri sırasında... yeğenimin oğlunun çıkarlarını korumak bir yana... o çıkarlar için tehlike oluşturduğunuza dair tanıklık edeceğim.
En el proceso para la custodia... testificaré que vuestras intenciones no son sólo desfavorables... a los intereses de mi sobrino nieto, sino hostiles a ellos.
Sen de biraz romantiksin, değil mi? Tehlike geçti!
Y usted muy romántico, ¿ no cree?
Ayrıca bağışlanmayı bende aramamalısın. Tehlike içindeki Palmira'nın güvenliği için kutsal Güneş'e, Yılan'a ve ölümsüz ağaca bağışlanmak için yalvarmalısın.
Ni deberías buscar mi perdón sino suplicar el perdón al Sol sagrado a la Serpiente y a todo árbol viviente por poner en peligro la seguridad de Palmyria.
"Tehlike" kelimesini mi kullandı? Evet.
¿ Empleó la palabra peligro?
Tehlike yok değil mi?
¿ No hay ningún peligro, verdad?
Drakula'nın çok tehlike biri olduğuna seni ikna etmem mümkün değil mi?
¿ No puedo convencerlo? Drácula es una persona muy peligrosa.
Açıklayamayacağım bazı önsezilere dayanarak... Tanrı'nın bu tehlike hakkında bir şeyler öğrenmeden zamanı geldiğinde, çilemi olunduruncaya kadar... ölmeme izin vermeyeceğini seziyordum.
Por un presentimiento inexplicable, comprendí también que Dios no quería que muriese sin conocer ese riesgo, para que mi sacrificio fuera total.
- CQD mi, efendim? Bu, tam tehlike demek.
- Es una alerta máxima.
- Tehlike mi? Yapma.
Los únicos que pueden vernos aquí son los niños.
Tehlike gerçekten geçti mi?
¿ De verdad?
- Başsız Süvari'yi kontrol eden babamsa benim için tehlike yok demektir.
¿ Qué peligro podía correr si era mi padre... quien controlaba al Jinete Sin Cabeza?
Bunları yapmayı yararlı buluyorsanız barışta dostluğumuzu sıkıntıda yardımımızı ve tehlike anında gücümüzü sunmayı vaat ettiğimiz bu yeni antlaşma metnini iletmeye hükümetim tarafından yetkilendirildim.
Si les parece bien, hacer esas cosas, mi gobierno me otorga poderes... a través del instrumento de este nuevo tratado, para garantizarles nuestra amistad en la paz, nuestra ayuda en los conflictos y nuestra fuerza en el peligro.
Şimdi size soruyorum bir perdenin arkasından birkaç saniye sizi endişeli ve tehlike altında olduğunuzu görmesinin onu rahatlatacağını mı düşünüyorsunuz? Yoksa bu, morali üzerinde olumsuz bir etkide mi bulunur?
¿ Cree realmente que verle durante unos instantes tras las rejas el verla angustiada, expuesta a mil peligros, puede consolarle o más bien incidirá negativamente sobre su moral?
Gerçekte bir tehlike içinde değildik, değil mi John?
No estuvimos en peligro en ningún momento, ¿ verdad, John?
- Size şunu söylemeliyim ki,... yaptığım deneyde risk, hatta tehlike var. Evinize zarar verebilirim.
- Debo decirle que... mi experimento es riesgoso... incluso peligroso.
- Burada hiç bir tehlike yok, değil mi?
- Ya le dije que no. Está en buenas manos.
Tehlike, mesleğimin bir parçasıdır.
La parte peligrosa de mi trabajo.
Yani Juan Madrid'de tehlike altında olabilir mi?
Así que es peligroso que Juan vaya a Madrid?
Orada olanlar bu gemi ve mürettebatı için bir tehlike teşkil edebilir mi?
¿ Lo que ocurrió ahí es un peligro para esta nave y su tripulación?
Mesleki bir tehlike, değil mi?
Son riesgos del oficio, ¿ no?
Bu yaratık gemiye bir tehlike yaratabilir mi?
¿ Podría suponer algún peligro para la nave?
Söyle bakalım, benim gemim için nasıl tehlike arz ediyormuş?
Dígame, ¿ en qué sentido es un peligro para mi nave?
bunca tehlike ve serüven yeter artık durulup evlenme zamanı... karım dikiş dikip bana yemekler yapar hep hizmetime koşar... sonra kafamı şişirip dır dır eder hababam azarlar... sürekli para ister hayatı bana dar eder... en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... evlilik hayatı benim neyime gözüme uyku girer hiç değilse... dünyada hiç kimsem yok ama artık birileri olmalı... acaba nasıl dost kazanıp insanları etkileyebilirim?
"Cuántas tribulaciones Mejor que siente la cabeza y me case " Y mi mujer cocinaría y cosería para mí Me cuidaría y mimaría " Me cuidaría y fastidiaría Me regañaría con el dedo
Tehlike halinde olsak bile mi, Bay Sulu?
¿ Ni siquiera si estamos en peligro, Sr. Sulu?
Başkasını kurtarmak için kendini tehlike atmak bir korkağın yapacağı iş mi?
¿ Ponerse usted en peligro para salvar la vida de otro es un acto de cobardía?
Bir tehlike çağrısı, değil mi?
La senal? ? No fue un pedido de auxilio?
Onlar tehlike içindeyken, kızımın hayatını kurtardığımı... ima ettiğini iddia edebilirlerdi
Reclamarían que tú estabas intimando que estaba salvando el cuello de mi hija con el riesgo de ellos.
"Roma büyük bir tehlike içinde. Evime gel."
"Grave peligro para Roma, ven a mi casa".
Bu iki şey bir araya geldi mi bütün Alman kabilelerini toplasan, bu kadar ölümcül bir tehlike oluşturmaz.
¡ Una combinación más peligrosa que todas las tribus germanas juntas!
Karayolu taşımacılığında tehlike artış göstermedi mi?
¿ No aumenta el peligro por su transporte?
Politik ideoloji mi ya da vatanseverlik mi ya da tehlike dürtüsü ve heyecanı mı?
Digo, ¿ es, ideología política o patriotismo o estímulo por el peligro y la excitación?
Tehlike sona erdi mi?
¿ Falleció el villano?
ABC'nin adamına da söylediğim gibi, "Tehlike benim işimdir."
Como le dije al de "ABC" : "El peligro es mi negocio".