English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Turu

Turu Çeviri İspanyolca

1,783 parallel translation
Ayrıca mühendislik bölümünde bir açık büfe var. Kampüsün tarihi bir turu siberuzay ve metapolitik hakkında özel bir ders akşam yemeği sonra da yatak.
Y luego habrá una exhibición en el Departamento de Ingeniaría, tenemos un paseo histórico por el campus, una conferencia especial del ciberespacio y la metapolítica, la cena, y luego a acostarse.
Şahane. Arenada zafer turu atıyor.
Una vuelta victoriosa alrededor de la pista.
Bir kaç gün sonra bu kartlardan ilki Hamburg'dan kızından gelmiş. Diyor ki ; Ani bir hevesle Avrupa turu yapmaya karar vermişler.
Recibió la primera de estas tarjetas un par de días después de su hija desde Hamburgo, diciendo que de improviso decidieron irse de paseo por Europa.
Universal Stüdyoları Turu'na bile katılmam yasaklandı.
De hecho, yo... no soy bienvenido en el tour de los Estudios Universal.
Onu "Don Turu" nda mı kazandın.
¿ Donde los ganaste, en el Tour de pantalones?
Ayrıca, şu Avrupa turu da yaklaşıyor.
- Además, tenemos cerca el viaje a Europa. - Whoa, whoa, whoa.
6 aylık Dünya turu 15 sene bunu bekledim...
Un viaje de seis meses por el mundo, he estado esperándolo durante 15 años,
Ne turu?
¿ Qué viaje?
Yakınlarda bir üniversite turu varmış.
Pronto tiene una visita a la universidad
Bir kitap turu yapmayı hiç istemediklerini de biliyor musun?
¿ Sabes que ellos ni siquiera querían hacer una gira?
Sadece... Bir kitap turu yapmayı hiç istemediklerini de biliyor musun?
¿ Sabes que ellos ni siquiera querían hacer una gira?
Bolivia turu. Kim bilirdi ki?
Es popular en Bolivia. ¿ Quién diría?
En çömez adam için çöplük turu.
La basura para la novata.
Zafer deliği turu için avantaj yakalayan, şampiyonumuz Kevin Biggins'in yanındayım.
Estoy con el campeón actual, Kevin Biggins que llegó a la Etapa del Agujero de la Gloria.
Ama sattığımız arabayla, Camden turu bile atamamış.
Pero el auto que le vendimos ni siquiera estaba para un viaje a través de Camdem.
Yani boğaz turu gibi bir şey aslında.
Es como dar un paseo por el Bósforo.
Her gece o turu sorunsuz bitirirdi.
Hacía ese recorrido cada noche sin problema.
Heroes dünya turu!
¡ La Gira Mundial de Heroes!
Romantik turu yapamadığımız için ben gerçekten mutlu oldum.
En realidad, yo estaba contenta que la escapada romántica no llegó hasta el final.
Avrupa öğrenci değişim turu hayatın içinde bir dersanedir.. ... Ögrenciler dünyanın kalanını tanıma şansı bulacak ve öğrenme hevesleri artacaktır.
dos semanas en Europa, con boleto de ida y vuelta los estudiantes tendrán la oportunidad a saber el resto del mundo y aumentar el entusiasmo para el aprendizaje.
Bir tane deniz turu kalmış, o da temmuzda.
Queda un crucero que parte en julio.
Ama ben gerçekten bot turu yapmak istiyorum
- Realmente quiero ir a navegar.
Şehir turu atmıyoruz!
No estás paseando...
Hadi gidelim. Zafer turu.
¡ Vamos al carril de la victoria!
İlk turu bitirmeye yakınız ve bir takım yarışa hakim görünüyor.
Al acercarnos al final de la primera etapa, un equipo ha dominado.
Nancy ve ben emekli oluyoruz ve benim teknemle dünya turu yapacağız.
Nancy y yo vamos a retirarnos y a navegar por el mundo en mi barco.
Ve Jackie Moon zafer turu atıyor! Kaçıyor!
¡ Y Jackie Moon saluda al público!
Ayrıca bu hafta sonu olan kampüs turu.
¿ Y la visita al campus este fin de semana?
Kevin, buna göre kampüs turu yarın öğlen 12 : 30'da.
Bien, Kev, acá dice que la visita al campus es mañana a las 12 : 30.
Bu, onun kampüs turu.
Es la visita al campus.
Bond turu.
Recorrido Bond.
Şarap aramana veya limuzinle şehir turu aramana göre değişir.
Depende de si buscas una botella de vino o dar una vuelta por la ciudad en limusina.
Şimdi, turu bitirmeden birşey daha var.
Hay una parada más en la visita guiada.
Bisiklet turu nasıldı?
¿ Qué tal fue la carrera de bicis?
Ben sadece karımı ve çocuklarımı her gün görmeye çok alıştım ve bir ofis turu daha yapmak için talepte bulundum ve kabul edildi.
Yo solo... me acostumbré a ver a mi esposa e hijos diariamente, y... Así que hice una solicitud para otro turno de oficina, y me fue otorgado.
Dünya turu yapmayı seviyor ve uslu durursam beni bazen yanında götürüyor. Maceralarını benimle paylaşıyor.
Le gusta viajar por el mundo y si me porto bien a veces me lleva con él y comparte sus aventuras conmigo.
Limuzininde şehir turu yaparken içip içip sakso çekiyordum.
- Paseos en limusina, bebiendo... y chupándole la verga.
Kendi Fransa Bisiklet Turu'nu.
Su Tour de Francia.
Koca Oğlan, gelmiş geçmiş en büyük ayyaş olmanın hayalini kurduğundan, tasarladığı yarışma, Fransa Turu gibi uzun süreliydi ve yalnızca birayla sınırlı değildi.
Porque Beefcake quería ser el bebedor más exitoso, su carrera se hubiera prolongado durante un número de días, como el Tour, y no se limitaria solamente a la cerveza.
Fransa Turu'nun etaplarında olduğu gibi üç farklı forma kazanılabiliyordu.
Al igual que en el caso de las etapas de el Tour, tres camisetas se podía ganar.
HABER TURU
RESUMEN DE NOTICIAS
Pekâlâ, gecenin son turu.
Ok, es el último intento de la noche.
Peki bu kaktusun turu nedir?
- ¿ Y cuál es el plural de cactus?
Oradan hemen kurtulmak için örnek öğrenci oldum, ama çok başarılı olunca beni Bonus Turu'na gönderdiler.
Quería salir de ahí lo antes posible así que fui una estudiante ejemplar. Pero me fue demasiado bien. Me pusieron en una etapa de bonus.
Bonus Turu'na ekstra bir katılımcımız oldu! Teşekkür ederiz!
¡ Uno más para la etapa de bonus!
Turu bitirdiniz mi?
- Creo que porque mataron a alguien.
Neden bu turu ben almıyorum?
¿ por qué no me dejas esta ronda?
BİR KÖPEK İÇİN KÜÇÜK, KÖPEK TÜRÜ İÇİN BÜYÜK BİR ADIM
UN PEQUEÑO PASO PARA UN PERRO, UN SALTO PARA EL GÉNERO CANINO
Bonus Turu da ne?
¿ Qué es una etapa de bonus?
Bonus Turu'na gönderiyorlar.
Las pondrán en la etapa de bonus.
Bonus Turu mu?
¿ Etapa de bonus?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]