English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tövbe

Tövbe Çeviri İspanyolca

836 parallel translation
Bence tövbe etmek için hazır!
¡ Creo que esta lista para abjurar!
Tövbe etmemiş bir ruhla öldü Kilise de ona Son Ayin yapmayı kabul etmedi.
Marguerite Chopin fue toda su vida un monstruo con aspecto humano. Murió sin arrepentirse y la Iglesia le negó en la hora de su muerte los sacramentos.
Tövbe etmenizi söylediğimde güldünüz.
Rieron cuando hablé de salvación.
... tövbe edip ruhunuzu kurtaracak mısınız, ben Tanrı'nın inayetinin aracıyım.
... arrepiéntanse y sálvense, porque yo soy la voz de la Providencia.
Onlara bir şans vermezsen çocuklar nasıl tövbe eder?
¿ Cómo se arrepentirán si no les das una oportunidad?
TANRI'NIN GAZABINDAN SAKININ TÖVBE EDİN GÜNAHKÂRLAR
CUÍDENSE DE LA CÓLERA DE DIOS ARREPIÉNTANSE, PECADORES
Tövbe etmezseniz acımasızca yakalanacaksınız.
Y lo pagarán caro si no se arrepienten y lo hacen aprisa.
Acele tövbe edin. Cehennem ateşi sizi bekliyor.
El fuego del infierno les espera.
Tövbe et yaptıklarına, yarın olacakları önle. Gübre koyma kötü otların köküne, büyürler.
Rehuid lo que ha de venir,... y no abonéis la cizaña para que medre.
Tövbe etmeyi kabul etmezse onu sivil makamların ellerine bırakırız.
Y si se niega de nuevo a abjurar, la abandonaremos y se la confiaremos a las autoridades civiles.
Günahlarına tövbe ettikten sonra, aykırı düşüncelerin bir kez daha yüreğinde yükselmesi ne utanç verici!
Es una lástima que después de haber abjurado de tus errores la herejía haya surgido de nuevo en tu corazón.
İçkiye tövbe etmiş olmasından korkmaya başlamıştım.
Empecé a temer que se había vuelto súbitamente abstemio.
Eğer tövbe edersem taştaki yazının silinmesi için bana yardım et.
Ayúdame a borrar esta lápida si me arrepiento.
Ve tövbe ediyorum, tövbe diyorum!
Y me arrepiento. ¡ Me arrepiento!
Tövbe edin.
Arrepentios.
Bense günahın kökünü kazımak, insanlara tövbe etme imkanı sağlamakla görevliyim.
Me ha sido encomendado que limpie el pecado... que ofrezca el arrepentimiento a quienes escuchen.
Ama tövbe etmek istediğime inanmıyorsun.
Pero no cree que quiera arrepentirme.
Bazı insanların sürekli tövbe edip hiç günah işlemedikleri aklına gelmiş miydi?
¿ Alguna vez se le ocurrió que alguna gente podría ser puro arrepentimiento?
Elinizde bir dükkân dolusu tövbe var, ama müşteriniz yok.
Está atrapada en una tienda llena de arrepentimiento y sin clientes.
Tövbe edecek günahkârlar olmadıkça tövbenin ne anlamı var?
Sin pecadores que se arrepientan, ¿ qué es el arrepentimiento? No existe.
Tövbe edip etmemeleri sana kalmış.
Si se arrepienten o no, depende de Vd..
"Rabbim, tüm kalbimle tövbe ediyorum."
Se me ha olvidado. Señor, me arrepiento de todo corazón....
Tövbe eden silahşor daha önce de gördüm.
He visto pistoleros reformados antes.
Ben tövbe ettim, teşekkürler.
No, lo he jurado.
Kilisenin otoritesine itaat et Ivan! Tövbe et!
Sométete a la Iglesia, Iván.
O putperest kadını tövbe ettir.
Que esa mujer renuncie a su idolatría.
TÖVBE ET
ARREPENTÍOS
Yıllardır burada tövbe ediyor.
Ya hace años que está aquí haciendo penitencia.
Tövbe edip Tanrıyı seveceksin.
Te arrepentirías y amarías a Dios.
Son kez söylüyorum, tövbe et!
¡ Por última vez, arrepiéntete!
Yaptığın yanlışlar için tövbe et ve ruhunla bedenin, tanrının isteğiymişçesine harap olmaktan kurtulsun.
Juana, reconozca sus errores. De ése modo, usted recuperará su alma y salvará..... a su cuerpo de la destrucción que Dios indudablemente no desea.
Tövbe et, yoksa yakılacaksın.
Si no se reforma, será quemada.
Tövbe et ve bu kağıdı imzala. Sonra serbest bırakılacaksın.
Retráctese y firme ese documento, si lo hace, será liberada de la prisión.
Tövbe etmesine izin ver.
Póngala en penitencia.
Peki ya insanların önünde tövbe etmen?
Pero luego, ante el pueblo, usted abjuró.
Tövbe etmeliyim, merhamet dilemeliyim, affedilmeyi istemeliyim.
Debería arrepentirme, rezar por clemencia... pedir perdón.
Bana tövbe etmem gerektiğini söylerdi, anlıyor musun?
Mi decía que debía de arrepentirme ¿ sabes?
Tövbe için Tanrı bilir kaç kere dua etmem gerekiyordu ve ben sadece "evet" derdim.
...... y que debía rezar no sé cuantas oraciones en penitencia y yo le decía que sí.
Tövbe bu işe evet demez. Mümkünü yok bunun.
Sé que ella no estará de acuerdo.
Tövbe tövbe...
Señor, perdóname.
Çünkü hakkını koruma hakkını Tanrı sana veriyor....... Ne zaman ki tövbe edip günahlarında sıyrılırsa.
Y después, perdonarle como Dios le perdonará si se arrepiente de sus pecados.
Lord Gilbert buna karşılık olarak... ne pişmanlık göstermiştir, ne de tövbe etmiştir. bize tanınan haklar çerçevesinde... hepimiz buraya toplandık.
Lord Gilbert no ha ofrecido... ningún acto de contrición o arrepentimiento... y está en estos momentos libre en el país, aquí y ahora lo separamos... del precioso cuerpo y sangre de Cristo... y de la comunidad de todos los cristianos.
TÖVBE
ARREPENTÍOS
Tövbe!
¡ Arrepentíos!
- Tövbe!
- ¡ Arrepentíos!
Meşhur "Tövbe, Tövbe, Tövbe."
El viejo del "Arrepentíos, arrepentíos".
Tövbe, tövbe, tövbe.
Arrepentíos, arrepentíos, arrepentíos.
Çek ellerini sabah sabah yoksa gerçekten tövbe edersin.
Manos fuera, o te arrepentirás de verdad.
" Sefil ve yalnız Pişman ve etmiş tövbe
'Triste y solitaria, arrepentida y abatida
Senin odanda uyandığım sabah bu işlere tövbe ettim.
La mañana que me desperté en tu cuarto cambié de vida.
Tövbe et.
Arrepiéntete.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]