Unutuyorsun Çeviri İspanyolca
1,256 parallel translation
Benim ismimin Ted olduğunu unutuyorsun.
¿ Hmm? Oh, lo siento, Sra. Doyle.
Beni vurduğunu unutuyorsun.
Olvidas que tú me disparaste.
Yani unutuyorsun.
Y por eso se te olvida.
Sütün ekşidiğini unutuyorsun.
No olvides que la leche siempre se agría.
Bir şeyi unutuyorsun, Blade.
te olvidas de un detalle, "Blade", no estás en Japón
Neden bu bademleri hergün unutuyorsun?
¿ Por qué te olvidas de las almendras cada día?
Evleneceğimi unutuyorsun.
Te olvidas, voy a casarme.
- Onun benim kızım olduğunu unutuyorsun
- Te olvidas de que es mi hija.
Bu hikayeyi hemen unutuyorsun!
¡ Esto ahora es una historia olvidada! ¡ - no!
Kendi geçmişini ne çabuk unutuyorsun.
¿ Quieres negar tu herencia?
- Unutuyorsun. Ben kılık değiştirebilirim. - Nasıl unutabilirim?
soy el amo del disfraz.
Evet ama müdürün burada bizim yanımızda olduğunu unutuyorsun.
Sí, pero están olvidando que el director aquí, está de nuestro lado.
Öyle başlıyorsun, ama birkaç kez bozguna uğratıldıktan sonra.. .. aldatıcı fikirlerini unutuyorsun ve hayatına giren şeyi kabulleniyorsun.
Uno comienza así y después de que te engañan algunas veces uno olvida las ideas ilusas y acepta lo que llegue en la vida.
Anlaşmamızın şartlarını unutuyorsun.
Se olvida de las condiciones de nuestra rendición.
Bir şeyi unutuyorsun Morden.
Parece haber olvidado algo, Sr. Morden.
Las Vegas'ın şimdiki gibi boktan olmadığı zamanları da olduğunu unutuyorsun.
Sí, es fácil olvidar la época... en que Las Vegas no era el lugar vulgar de hoy.
Bu kadını tanıdıktan 10 dakika sonra, bunları unutuyorsun.
Pero eso se olvida luego de pasar 10 minutos con ella.
Ama unutuyorsun biz Titantis'e sahibiz.
¡ Pero te olvidas que nosotros tenemos a Titantus!
Bir şey unutuyorsun.
Estás olvidando algo.
Beni unutuyorsun.
A tres. Te olvidaste de mí.
Sita'ya "evet" dememe gelince şunu unutuyorsun ki hayatımı cehenneme çeviren sen ve Biji'ydiniz.
olvidas que Biji y tú hicisteis de mi vida un infierno.
Bir insan-yiyen saldırıyor, ve sen öyle bir soytarısın ki, bundan bahsetmeyi neredeyse unutuyorsun.
¡ Un comehombres! ¿ Y eres tan payaso que se te olvidó mencionarlo?
Babanın zengin bir işadamı olduğunu unutuyorsun.
Te olvidas de que tu padre era un negociante rico.
- Kim olduğumu unutuyorsun?
- ¿ Y esto? - ¿ Ahora qué pasa?
Bal mumu müzesini de unutuyorsun.
Y olvídate que esto es un museo de cera.
Anlaşmamızı unutuyorsun herhalde.
Creo que te olvidas de nuestro trato.
Daha düşünmemiz gereken Hank ve Charlie var. Onları unutuyorsun.
Todavía están Hank y Charlie.
Hayır, aynı değil mon ami. Bir şeyi unutuyorsun, Madam Daubreuil ya da Jeanne Beroldy'nin maskeli adamlar hikayesini uydurmasının üstünden on yıl geçti. Şimdi komşunun yerini alan biri var :
No, no, mon ami, se olvida que hace diez años, desde que madame Daubreuil o Jean Beroldy, como se llamaba entonces, se inventó la historia de los intrusos enmascarados y ahora es su vecina, madame Renauld.
- Liste henüz tamamlanmadı. Tripp kız kardeşleri unutuyorsun.
Una lista incompleta, faltan las hermanas Tripp.
Naj'la olan sorunumu unutuyorsun Frasier.
Frasier, te estas olvidando mi problema con Noge.
Minikler ligi denemelerini unutuyorsun galiba?
Evidentemente, no recuerdas tu prueba de Ligas Menores.
Belki de unutuyorsun Binbaşı, Cardassianlar, Kahinlerin sözlerini öğreten tüm Bajoranları tutuklamıştı.
Quizá hayáis olvidado que me detuvieron por predicar las enseñanzas de los Profetas.
Unutuyorsun, savaşçı arkadaşını çarpışırken gördüm.
Te olvidas que he visto a tu amiga guerrera en acción.
Kiminle konuştuğunu unutuyorsun.
Te olvidas con quién estás hablando.
Sana katılıyorum Cinque ama bir şeyi unutuyorsun.
Estaría de acuerdo, Cinque, pero se le ha olvidado algo.
Öğrendiğin hareketleri unutuyorsun.
¡ Siempre te olvidas!
O gün görevde yanında kim vardı unutuyorsun.
¿ Olvidas quién estuvo junto a ti en mil misiones?
Ne kadar aptal olduklarını unutuyorsun.
Te olvidas lo tontos que son.
Birşeyi unutuyorsun, Tee.
Se te olvida una cosa, Tee.
ani bu evlilik işine giriyorsun, ve sonra... Sonra bu bir an oluyor, ve kendin seçtiğini unutuyorsun.
Quiero decir que uno se compromete a una boda y luego todo marcha aceleradamente y olvidas que lo elegiste.
Evet, ama birşeyi unutuyorsun Nick.
Nick, no te olvides.
Billy Loomis'le ilgili bir şeyi unutuyorsun.
- Olvidas una cosa sobre Billy Loomis.
Ama patron, sen birşeyler unutuyorsun.
Pero, jefe, estás olvidando algo.
Kravatını burada unutuyorsun.
Te olvidas tu corbata aquí.
- Ama son botumuzu dışarı... -... attığını unutuyorsun aptal.
¡ Tú tiraste la última bota, idiota!
Lisede iki dönem Dağarcık Kulübü'nün kelime uzmanı olduğumu unutuyorsun.
¿ No recuerdas? Fui electo dos veces en la secundaria. como Gran Archipámpano del Club de Vocabulario.
Ve kim olduğunu da unutuyorsun!
Mátala.
Sadece Klingon savaşçısı olmadığımı unutuyorsun Yıldız Filosu subayıyım ve Yıldız Filosunun açıklama almaya hakkı var.
¿ Le gustó el programa? Aceptable.
Deniz kuvvetleri dördüncü taburdayken McGinty ile olduğumu unutuyorsun.
No sabe una mierda.
Birşeyi unutuyorsun.
Olvidas una cosa, Nick.
- bi saniye evlat, bişey unutuyorsun.
Olvidas una cosa. - ¿ Qué?