Ustad Çeviri İspanyolca
1,273 parallel translation
Burnum parti kokusu almakta ustadır.
Tengo un buen olfato para las fiestas.
Ama her zaman iyi bir ustadır.
Soy deshonesto!
Ve Ustad Akutagawa'yı arkadan bıçakladı...
Y apuñalo al Maestro Akutagawa
İllüzyonda ustadırlar.
Son maestros de la ilusión.
Ustadır düğmeyi vuracak kadar.
Directo al boton de la camisa.
Picasso değiştirmekte ustadır.
Picasso es un agente de cambio.
ımm... Köpekler koku almada... ustadırlar.
Que... los perros tienen un gran... olfato.
Siktir git lan, eğer müziğim hoşuna gitmediyse, git kendine bir araba al göt!
Jodase, dude! Si a ustad no le gusta mi música,
Karım, insanları tanımakta ustadır.
La esposa es buena en naturaleza humana.
- O bir ustadır.
- Ese es el asistente.
Dr. Swanson, imünofloresan tümör lekelerinde meşhur bir ustadır.
El Dr. Swanson es una autoridad en inmunoflorescentes manchas de tumores.
Halkım, enkaz kurtarma konusunda ustadır.
Mi gente es experta en operaciones de salvamento.
Üstad lmtiyaz Ali Khan tanıştırmış. Konserinden sonra sizi gösterip şöyle demiş.
Ustad Ali Khan presentó lmtiyaz usted.
Sınır çizgisi kişilik, çevresindeki kimselerin arasını bozmada, nefret ve kargaşa yaratmada ustadır.
Las personalidades extremas saben desdoblar su conducta... ... creando amargura y conflictos... ... entre los que le rodean.
Üstad Wong, saklanmanız için size güvenli bir yer göstereceğim.
Maestro Wong, le mostraré un lugar seguro donde esconderse.
Dr. Yang, Üstad Wong, akşam yemeği hazır hadi yiyelim.
Dr. Yang, Maestro Wong, la comida está lista. Comamos.
Üstad Fox.
Maestro Fox.
Üstad Fox...
Maestro Fox...
Üstad Wong, tekrar ne zaman karşılaşacağımızı size söyleyemem.
Maestro Wong, quizás cuando nos veremos otra vez.
- Üstad Wong.
- Maestro Wong.
Üstad Fox, Fei-hung ile ilgilendiğin için sağol.
Maestro Fox, gracias por cuidar a Fei-hong.
Üstad Wong da...
El viejo Maestro Wong está también.
Üstad, bakın!
Viejo Maestro, mire!
Üstad, efsane Gene Pingatore görüntüde.
Tienes al gurú, la leyenda, Gene Pingatore.
Üstad Sensai.
M-Maestro Sensai.
Elbette ama... Üstadım, çok garip ama, size nasıl söylesem...
Pero verá, estoy azorado, no sé cómo decirlo, pero...
Üstadım, size bir soru sorabilir miyim?
¿ Puedo hacerle una pregunta?
Üstadım, lütfen beni onaylayın siz de. - Andre! - He?
André, no sé dónde están las velas.
Umarım bana Şarap Üstadı unvanını verirler.
Estoy esperando que ellos me nombren Maitre d'Chai.
Aklımı dağıtmak için Üstad da Vinci'nin atölyesindeyim
Ni siquiera la calma del taller del Maestro Da Vinci es suficiente para calmarme.
Üstad...
¡ Amo!
Evet, Üstad.
Sí, amo.
Hayır, Üstad. Elbette.
No Maestro, claro que no.
Üstad bu Savaşçı Klanımızın yapmış olduğu bir iyi niyet, saygı ve güç göstergesi.
Amo, ésa es la tradición de la Casta Guerrera un gesto de fuerza y respeto.
Üstad Poussin ve evlatlığı Kaspar Weiss.
El maestro Poussin y su protegido Kaspar Weiss.
İzin senindir, Üstad Bra'tac.
Concedido, maestro Bra'tac.
Üstad Bra'tac!
¡ Maestro Bra'tac!
Oğlumuz kaçırılmadan önce, Üstad Bra'tac ile çalışıyordu.
Antes de que se llevasen a nuestro hijo entrenaba con el maestro Bra'tac.
Üstad Bra'tac,..... minnettarlığımızı kelimelerle açıklayamayız.
Maestro Bra'tac, las palabras no pueden expresar nuestro agradecimiento.
Üstad.
- - ¿ Así que no he venido aquí... sólo para verme?
Üstadım. Ne var?
Pero por favor no jugar juegos conmigo.
Üstadım.
Has arruinado mi sueño.
Üstad.
Usted había dicho que lo haría cuidar de su amigo.
Evet Mirçi. Üstad. Şu dostunuzla ilgileneceğinizi söylemiştiniz.
Pero ha llegado a Haji.
Özür dilerim, Üstad Jaffa.
Lo siento, maestro Jaffa.
Üstad Teal'c?
¿ Maestro Teal'c?
Görüyorsunuz, Üstad Teal'c, hatam tekrarlanmayacak.
Como ve, maestro Teal'c, no volveré a cometer el mismo error.
Evet, Üstad.
Sí, maestro.
Evet, Üstad Teal'c.
Sí, maestro Teal'c.
Savaşçılarımı denetlerseniz onur duyarım, Üstad.
Sería un gran honor que pasara revista a mis guerreros, maestro.
Savaşçılarımın çoğu çatışmadalar, Üstad.
La mayoría de mis guerreros están en combate, maestro.