English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Utanmak

Utanmak Çeviri İspanyolca

148 parallel translation
Utanmak ha! Sen mi?
¿ Avergonzado tú?
Utanmak mı? Ondan değil, efendim.
No es que esté avergonzado.
Çünkü yenileceğini biliyor ve utanmak istemiyor.
Sabe que le ganarían y no quiere que le humillen.
Utanmak mı?
¿ Vergüenza?
Hayır, utanmak sonradan geldi.
Y me avergoncé después.
Utanmak mı dedin?
¿ Avergonzarse? Por supuesto que no.
Utanmak mı?
¿ Avergonzada?
Utanmak için bir sebebimiz yok.
No hay motivos para avergonzarse.
Utanmak için doğmadı o!
¡ No nació para la vergüenza!
Utanmak.
Embarazoso
Utanmak.
Embarazoso.
Utanmak şimdi mi aklına geldi?
¿ Y ahora te arrepientes?
Sebepsiz yere utanmak boşunadır.
Sentir vergüenza sin causa es un desperdicio.
Sebep varken utanmak da boşunadır çünkü zamanını, seni utandıran şeyi düzeltmek için harcamalısın.
Estar avergonzado por una causa, también lo es. Pues deberías vivir corrigiendo el mal del que te avergüenzas.
- Kendimden utanmak istemiyorum.
- Debo enfrentarme a mi mismo.
Utanmak mı? Hiç duymadım
Quien se acuerda de la verguenza ahora
- Utanmak mı?
- ¿ Vergüenza?
- Utanmak mı?
- ¿ Avergonzarnos?
Utanmak mı? Ne utanması?
Avergonzarme, ¿ por qué dices que me avergüenzo?
Bundan utanmak korkunç olurdu. Küçümsenin kapısından içeri girmenin.
Era terrible avergonzarse de ella... de entrar en ella por la puerta del desprecio.
Utanmak, softaların insan ırkını sömürmek için uydurduğu... mutsuzluk veren bir duygudur.
La vergüenza es una emoción triste inventada por los devotos... para explotar al género humano.
Utanmak mı?
Vergüenza?
Artık soyumdan utanmak istemiyorum, Kaptan.
Ya no quiero avergonzarme de mis orígenes.
Utanmak mı madam?
¿ Vergüenza, señora?
- "Utanmak" mı "gücenmek" mi?
- ¿ Te gusta "vergüenza" o "disgusto"?
Sonunda babamın mesleğinden utanmak zorunda değilim.
Finalmente, no me avergüenzo del trabajo de mi padre.
Söylesene Skitch, bu gece utanmak mı istiyorsun?
Skitch, ¿ quieres pasar vergüenza esta noche?
Utanmak ne demek?
- ¿ Qué significar "vergüenza"?
Utanmak mı? Hiç de bile!
¿ Avergonzado?
Senin hissettiklerini ben yaşamadım demeyeceğim ama eğer temiz pak giyimli ve Web sayfası olan İrlandalı Katolik beyazlar için burs olsa üstüne atlardım. Alçakgönüllülük etmek yok, utanmak yok.
No voy a pretender que he pasado por lo mismo que tú, pero si hubiera una beca para chicos blancos, irlandeses y católicos con ropa de preparatoria y páginas webs, la tomaría, sin humillación, sin vergüenza.
Ama yatakta utanmak nedir bilmiyor!
¡ Ahora, eso sí : tendrías que verla en el ajo! ¡ Ni vergüenza, ni nada!
Duruşmada utanmak cesur bir adım olur.
Pasen apuros y sus valores se desplomarán.
Sanki utanmak gurur duyulacak bir şey!
Por favor. ¿ La vergüenza es motivo de orgullo?
Utandın değil mi? Utanmak mı?
Estás avergonzado, ¿ verdad?
Utanmak duygularımı anlatmak için yetersiz bir kelime.
Avergonzado es la declaración más modesta del año.
Utanmak mı?
¿ Avergonzado?
Nedimeliğin kötü bir elbise giyip, utanmak olduğunu sanırdım.
Pensé que la idea era usar un vestido feo para que te humillen.
Görüyorsun, utanmak yersiz.
Ya ves, no tienes por que avergonzarte.
- Utanmak kadınsı bir şey mi?
¿ Es sólo cosa de mujeres?
Utanmak için bir neden yok.
No tienes motivo para ser tímido.
- Utanmak
- Mortificada.
-... utanmak zorunda değilsin.
no tenés que estar avergonzado.
- Utanmak mı, Sanju?
- ¿ Vergüenza, Sanju?
Utanmak zorunda kalacağım hiçbir şey yapmam.
No tengo ninguna razón para avergonzarme.
Utanmak mı?
¿ Avergonzarme?
Utanmak zorunda değilsin Ray.
Sabes, no tienes que estar avergonzado, Ray.
Salaklık ve utanmak havalı olmak değildir.
Ser tímido y excéntrico no da buena imagen.
Utanmak mı?
. Bueno, después de todo, soy extranjero.
Utanmak mı?
¿ Pena?
Utanmak?
- ¿ Vergüenza?
Adam utanmak bilmiyor.
Ese tipo no tiene vergüenza.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]