English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uykuya daldı

Uykuya daldı Çeviri İspanyolca

594 parallel translation
Adamlar nöbetten sonra ağır bir uykuya daldılar.
Los hombres duermen profundo luego de la vigilia.
- Sonunda uykuya daldı.
- Se ha dormido.
Evet, uykuya daldı.
Sí, está dormido.
Boş evde uykuya daldığım o gece hırsızlığın ve adaletin büyük bir çelişki olduğuna ve 40 yıllık tecrübenin bile bunu değiştirmediğine kanaat getirmiştim.
Esa noche, solo en la cama, en la casa desierta... llegué a una conclusión sobre la justicia que puede resultar paradójica... pero que 40 años de experiencia no han logrado modificar.
Doktorun yasakladığı tüm şeylerden yemiştim ve sonra şey, uzun lafın kısası şöyle diyeyim, farkına varmadan uykuya daldım.
Comí todo lo que el doctor me había prohibido, y entonces... bueno, para no alargar la historia... me quedé dormido sin darme cuenta.
- Kaç saat uyudun? Eğer tam olarak uykuya daldığın dakikayı, uyandığın dakikayı, ve arada uyandıysan ne kadar süre uyanık kaldığını söylersen tam olarak söyleyebilirim.
Dime la hora exacta en que te dormiste, y la hora en que te despertaste, más el tiempo que estuviste despierta entre medias, y te diré...
Uykuya daldım.
Dormí.
Sekiz kaşık dolusu, sonra da uykuya daldı. Harika.
8 cucharadas, y entonces se quedó dormida.
Dokuz küçük Kızılderili oğlan geç vakte kadar oturdu, biri aşırı uykuya daldı ve geriye sekiz kaldı.
Nueve negritos se acostaron tarde, uno no despertó y quedaron ocho.
Bazen araba sürdüğümü hayal ediyorum, uykuya daldığımda kaza yaptığımı fark ediyorum.
A veces quisiera conducir hasta dormirme y estrellarme.
Odamda, o kahrolası gazlı ısıtıcının önünde uykuya daldım. Uyurken ayağımla gazı açmış olmalıyım.
Me acosté frente a esa maldita estufa de gas de mi cuarto... y habré abierto la llave de gas con el pie al dormir.
Diyelim ki uykuya daldınız, ve ani bir duraksama oldu.
Imagine que se quedara dormida, y, de repente, la vida se detuviera.
Uykuya daldım ve bir anlık uyandığımda pencereden baktım. Güneşliğin altında birazcık açıklık vardı, yani her şeyi göremedim.
El estor estaba a medias y no vi todo.
İyi hissediyordum, hatta bir anlığına uykuya daldım.
Me sentía bien. Dormí un instante.
Bacaklarım uykuya daldı.
Se me duermen las piernas.
- Uykuya daldı.
- Está dormida.
Hiçbir şey... sadece uykuya daldı.
Nada, se ha dormido.
Karınları doyunca teşekkürü esirgeyerek uykuya daldılar.
Se han quedado dormidos. Es normal : El cansancio, la comida...
Durumu iyi, hemen uykuya daldı.
Ha vuelto a dormirse. Entonces terminaré esto.
Limonata beni de derin mi derin, harika bir uykuya daldırır mı, anne?
- ¿ Eso me hará dormir profundamente?
bu gece, bu gece bütün dünya uykuya daldığında tutabileceğin bir yıldız bulacağız.
Esta noche, esta noche mientras todo el mundo duerma, encontraremos una estrella
Uykuya daldığımda gidersin.
Cuando esté dormida, puedes irte.
Gece biz uykuya daldıktan sonra onun yanına gitmesi benim için sürpriz olmaz.
No me sorprendería que fuera capaz hasta de casarse con él.
Sonra bir süre kitabımı okudum ve uykuya daldım.
Luego, leí un rato y me fui a dormir.
Eve dönerken, uykuya daldın ve babamın seni taşıması gerekti.
A la vuelta, te dormiste en el tren... y papá te llevó en brazos a casa.
Uykuya daldıktan sonra kendi odana git.
- Después de que se duerma, usted se va a su propio cuarto.
Evet. Uykuya daldı.
- Sí, Se quedó dormido.
Çarçabuk uykuya daldı ve çocukluğuna dönerek Afrika'yı hayal etti.
Se quedó dormido enseguida y soñó con África en la época que era niño.
Birden uykuya daldığını sandım.
Creí que te habías dormido.
Sen uykuya daldığında, şu tünelden geçip gitti.
En cuanto usted se durmió, se fue por aquel túnel.
İki saniyeye kalmadan uykuya daldı.
En menos de 2 segundos se durmió.
Uykuya daldı.
Duerme.
Kötü bir rüya görüp uyandım fakat sonra yeniden uykuya daldım.
Tuve una pesadilla y me desperté, pero volví a dormirme.
Bir bardak süt almaya gittim ve içecek gibi yapıp uykuya daldım.
Fue a traerme el vaso de leche. Y yo fingí tomármelo y dormirme.
O uykuya daldı mı?
¿ Se ha dormido ya?
O uykuya daldı.
Está dormido.
Uykuya daldı.
Está dormido.
Bebek uykuya daldı.
Canción de cuna finalizada.
Tekrar ediyorum, bebek uykuya daldı.
Repito, Canción de cuna finalizada.
Bütün dünya uykuya daldı
Mientras el mundo Cae dormido
Sonu gelmeyen gezintilerimde, 10.000 kişi uykuya daldı.
Esta eternidad de errar 10.000 duermen donde yo caminé.
Sadece derin bir uykuya daldı.
Ella sólo quiere dormir.
Yeni uykuya daldı. Rahat bırakın adamı.
Acaba de quedarse dormido.
Yorgunduk ve hemen uykuya daldık.
Estábamos cansados y nos habíamos dormido rápido
- Sorun nedir? Uykuya mı daldın?
- ¿ Qué ocurre, estabas durmiendo?
Sadece dua ettiler, daldılar yine uykuya.
Pero solamente rezaron y se dispusieron a dormir otra vez.
Bu gece, bu gece tüm dünya uykuya daldığı zaman.
si cierras los ojos.
Uykuya falan mı daldın?
Oiga, ¿ está dormido o algo así?
Uykuya mı daldın?
¿ Qué? ¿ Te has quedado dormida?
Hemen daldı uykuya.
Está dormido profundamente.
Şimdi daldı uykuya.
Aún da cabezadas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]