English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uzunlar

Uzunlar Çeviri İspanyolca

117 parallel translation
- Şişmanlar, uzunlar, inceler.
- Gordas, altas, delgadas...
- Daha uzunlarını da gördüm.
- Los he visto más grandes.
Işıklar uzunlar kısalar...
Faros Luces cortas
Ne kadar uzunlar.
Qué largas son.
Olympia yarışması uzunlar sınıfına beklenmedik bir katılımcı çıktı.
Un participante inesperado en la categoría alta del Olimpia.
Sonunda uzunları yaktı ha?
Oí que ella realmente es buena para excitar, ¿ no?
Bir kafa kadar uzunlar.
Toda una cabeza más altos.
İşte 24 dansçı, en uzunları 42cm.
24 bailarines : el más alto mide 42 cm.
Kırkayaklar gibi, ama daha uzunları.
Como ciempiés, pero más largos.
Kısalar öne, uzunlar arkaya. İşte bu.
Pequeños hacia el frente, los altos hacia atrás.
En azından uzunları söndürebilirdi.
Esto no está bien. Debería bajar las luces.
Kendi kısa ya, uzunlar onu deli eder.
Es como si lo irritaran porque él no es grande.
En uzunlarından iki kişi onları tutacak.
pondremos a dos de nuestros tipos más altos a sujetarlos.
Uzunlar mı?
¿ Son altos?
Dört tane solungaçları var ve daha uzunlar.
Sus aletas son largas. ¡ Y tienen cuatro!
Uç uça mı eklenmişler, yoksa krep gibi uzunlar mı?
¿ Están en fila, o una sobre otra, como panqueques?
Nepal'dekiler, en uzunları. 6 metreye ulaşıyorlar.
Estos, en Nepal, son los mas grandes de todos, erguidos 6.5 metros.
Uzunları aç.
Apague las luces.
- Garip şekilde uzunlar.
- ¿ Sí? Son extremadamente largas.
Piç uzunlarını yakmış. - Kahretsin
Ese cabrón lleva las largas.
Bu uzunları göndermelerinden nefret ediyorum.
Lo odio cuando mandan esos tan largos.
Çakır'dan Uzunların Hüseyin'dir bu.
- Debe ser Huseyin.
- Uzunları severim.
- Me gustan altos.
Uzunlar, inceler, şişmanlar...
Altas, delgadas, gordas.
Uzunlar karnımda, kısalar dizimdeydi.
Los más altos me llegan al ombligo.
Yine de uzunlar kıçına tekme atmış. Sizin için ne yapabilirim?
Suficiente como para romperte la cara. ¿ Qué queréis?
Biri onları uyarmak için uzunları yakıp söndürürse de, onu öldürürler.
Y cuando alguien los alumbra para avisarles, lo matan.
Sonunda biri uyardığında U dönüşü yaparak takip etmeye başladı. Uzunlarını yakıp söndürüyor ve gülüyordu.
Cuando finalmente pasó uno... dio la vuelta... y comenzó a perseguirlo... haciendo señales con las luces y riendo.
- Vinny'den uzunlar.
- Son más largas que las de Vinny.
- Çok uzunlar.
- Cuelgan demasiado.
Bir daha kimse uzunları yakamayacak.
Nadie volverá a cortarme el paso.
Uzunlar hezaren.
Las altas son delfinios.
- Uzunlarından alma.
- No las de 30 cm.
Uzunları yak
¡ Scotty, los reflectores!
- Daha uzunlar.
- Son más altas.
Sanırım burda uzunların popüler olduğu söyleniyor.
Bueno, creo que esto dice chicos altos son populares.
Uzunlarını kapat, serseri.
Baja los faros, cretino.
Çok uzunlar!
¡ Son tan altos!
Gerçekten uzunlar.
Son larguísimos.
Kısalar önde, uzunlar arkada.
El más pequeño al frente y el más alto atrás.
Evet, ama bu iki iz o izler için çok uzunlar...
Si, pero hay dos marcas y son muy largas para ser de una llave.
Çünkü çok uzunlar.
Porque son muy largas.
Çok uzunlar, yakında kestirsem iyi olacak.
Está demasiado largo, pronto tendré que cortármelo.
Hey, uzunlarını kapat gerzek!
¡ Oye, luces altas, idiota!
Uzunlar.
Uh...
Ben uzunları seviyorum.
Me gustan redondas.
- Uzunlar kimdi?
- Eso no lo sé.
En uzunları yarım saati bulabilir.
... el más largo, quizás media hora.
Çok uzunlar.
Son muy altos para ser Vietnamitas.
Arabanın uzunları yok mu?
¿ Tienes luces altas?
Çok uzunlar.
- Kilómetros y kilómetros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]