English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ V ] / Vucut

Vucut Çeviri İspanyolca

55 parallel translation
vucut yaginin kremsi cokusu.
Quibre cremoso de la grasa.
Ama "Towering Inferno" da daha cok vucut parcalanması var.
Ya, pero "El coloso en llamas" tiene más víctimas famosas.
Zihin bir sıçrama ve bir zıplama algılıyor... fakat bu vucut bunu bir daha tırmanış olarak hissediyor.
La mente percibe un salto y otro salto. Pero este viejo cuerpo considera que ha subido una montaña.
Sana söylüyorum Jackie, bu lanet bir vucut.
Te lo digo, Jackie, ¡ Este cuerpo es una maldición!
Benim, senin en büyük korkun, ibne tarafının vucut bulmuş hali.
Soy yo, tu mayor miedo, tu yo gay encarnado.
Normalde vucut enfeksiyonla savaşır, ama o, yaşamayı istemiyor gibi.
Normalmente el cuerpo combatiría la infección, pero él, se está dejando morir.
Bu saldırı ile beyin ve vucut arasındaki iletişimi değiştirdi.
El cerebro y el cuerpo se comunican a través de impulsos eléctricos.
Gelişmiş nöro-basınç vucut üzerinde büyük birikimler oluşturur.
La neuro presión avanzada puede exigir grandes esfuerzos del cuerpo.
Bu benim olusturdugum vucut zirhi.
Esta es la armadura que he desarrollado.
Vucut ısısını düşürmemiz gerek.
Tenemos que bajar la temperatura de su cuerpo.
Pekala, boşaldıktan sonra, vucut sıcaklığında tutarsan daha uzun yaşıyor.
Se supone que una vez eyaculado vive más tiempo si lo guardas a la temperatura del cuerpo.
De La Mer misafirlerine vucutları sağlığına kavuşurken kafalarını ve ruhlarını tazelemeleri için cilt bakımı, masaj, su kürü ve tüm vucut bakımları dahil beş yıldızlı bir otelde bulunabilecek her türlü imkanı sunmaktadır.
Con todas las comodidades de un hotel 5 estrellas... como tratamientos para la piel, masajes, y servicios de bienestar integral... De La Mer ofrece a sus clientes la oportunidad... de renovar el alma, la mente y el espíritu mientras el cuerpo se recupera.
Modeller bizim ulaşamayacağımız vucut duruşlarına sahipler, reklam ve pazarlama da bunu kullanıyor, ve kalite beklentimize abartılı cevaplar sunuyor, ve dijital çağda bu tutkuyu besliyoruz, ilk toplumlar dahi abartı kültürüyle şekillendi,
Las modelos de catálogo poseen lo que nuestras mentes registran como proporciones imposibles. Las ropa y las imágenes publicitarias hacen lo mismo, nos capturan exagerando cualidades que consideramos importantes. Y en la era digital alimentamos este deseo exagerando las formas y removiendo elementos que en sociedades anteriores fueron exagerados.
vucut çalışıyor musun?
Hace ejercicio?
Zor işti, kuşkusuz. Ama bu işte herzaman cesedlere ait bir vucut vardı.
Cuando hay homicidio siempre hay cuerpo.
Heykel gibi vucut. Bu vücut...
Es un cuerpo bien definido y musculoso.
Vucut dışına çıkan ruh bilincini de fiziksel vücuttan alarak yanında taşır ve enerjide vücutta kalır değil mi?
Un cuerpo de la energía o astral llevan la conciencia del cuerpo físico. Y la energía puede mantenerse cerca del cuerpo físico, ¿ no es así?
Cesnili vucut kremleri.
Cremas comestibles de sabores.
Burada son kalite parçaları olan bir vucut yatıyor.
Tengo un cuerpo lleno de, de partes buenas, de cualidad aquí.
Gülümsemeleri görebiliyorsunuz... Ron Dennis McLaren takım şefi... ama aynı zamanda, garip vucut dilini, Çünkü neler olabileceğinin farkındalardı.
Creo que se podían ver sonrisas pero al mismo tiempo, algunos lenguajes corporales raros a medida que se daban cuenta dónde estaban y qué iba a desarrollarse.
Ron Dennis McLaren takım şefi Açıkça görülüyordu ki Ayrton pistten döndüğünde, davranış şekli, vucut dili kendiyle bir savaş halinde olduğunu gösteriyordu.
Era bastante claro en Ayrton, cuando regresó por su lenguaje corporal sus gestos mostraban que estaba totalmente irritado.
Vucut ısısı düşük.
Está helado.
İnsanların tek vucut olması.
Dos trabajando como uno solo.
- şu kanatlar... ve Sopa gibi bir vucut... - Yusufçuk mu?
- Alas transparentes, cuerpo como un palo... - ¿ Una luciérnaga?
Size daha çok vucut bulurum, yemin ederim.
Te traeré más cuerpos, lo juro por Dios.
Merkez çemberi işgal etmek demek karşı tarafın çemberini ele geçirmek demektir. Vucut, merkez çember pozisyonunda.
Al ocupar la línea central podrás adelantártele y tendrás su cuerpo en la línea central.
Ama Benny gibi musterek bahiscilerle buradaki Silver Street Boxing Gym'in kafesinde bulusuyor, vucut calistiktan sonra.
Pero se reune con los "clientes" - como Benny aquí, en un café de la calle Silver junto al gimnasio de boxeo después de entrenarse por la mañana. - ¿ Eso es todo?
Siz de biliyorsunuzdur, diyabetik hastalarinda bu tarz sakatliklar pek normal degildir. Vucut bunu kaldirmaz. Kemiklerim enfeksiyon kapti ve dokular olmeye basladi.
Tú sabes, los diabéticos, nuestros cuerpos no manejan las heridas muy bien, los huesos se infectan, comienzan a morir, en especial los pies, y el tratamiento es muy caro.
kendini öldürmeden önce bir hafta beş başsız vucut ile burada yaşadını söylüyorlar.
Dicen que vivió aquí con 5 cuerpos sin cabeza por una semana hasta que se suicidó.
Yani, tabi ki, taş gibi vucut ve ilginç olmak güzel bir ikili olur, ama değilsen, oyunun dışında mı kalıyorsun?
Y digo, obviamente tener un cuerpo espectacular y ser interesante, sería el mejor paquete, pero si no, ¿ simplemente estás fuera del juego?
Demek istedigim, iki vucut yasemin agacinin altinda ask yasiyor.
Quiero decir, dos personas enamoradas bajo un arbol de jazmin.
# Birleştiğimizde güçlüyüz # # daima tek vucut olarak dövüşürüz. #
¡ Unidos, somos fuertes! ¡ Lucharemos para siempre como uno solo!
Muhteşem üst vucut kuvveti olan küçük enerji deposu, uzun kirpikleri olan.
Uno pequeño energético con una tremenda fuerza y largas pestañas.
Chuck ile Vucut Çalışma. 80,000'in üzerinde izleme ve sürekli artıyor.
Cuerpo en forma por Chuck. Más de 80.000 visitas y contando.
acaba youtube izleyicilerin neler düşünecek vucut geliştirme uzmanlarının tam bir yemek orospusu olduğunu görünce!
Me pregunto cómo se van a sentir tus usuarios de YouTube cuando descubran que su gurú de entrenamiento y salud es una puta amante de la comida chatarra!
Aciliyet sırasına göre önce baş ve vucut sonra kol ve ayak.
Cojan primero las hemorragias, pecho y cabeza, después piernas y sepsis.
GÖLGELER LİMANI'NDA PARÇALANMIŞ BİR VÜCUT BULUNDU CESEDİN MAURICE BREVIN'E AİT OLDUĞU BELİRLENDİ
"EL MUELLE DE LAS BRUMAS" EL MAR DEVUELVE EL CUERPO MUTILADO
GÜZEL VÜCUT
El Cuerpo
VÜCUT - Komikti, değil mi?
Los otros premios son, dos años por violación a domicilio... una caja de órdenes de registro, una camiseta... y un fin de semana para dos personas con el cabeza rapada que elijan.
VÜCUT DİLİ - İyi seyirler -
ENTRADA Y SALIDA
1. BÖLGEYE VÜCUT SIKIŞTI
DESPEJAR ATORAMIENTO DE CUERPO EN ÁREA 1
"SEKSİ" VÜCUT
CUERPO ARDIENTE
VÜCUT DÜNYALARI
MUNDOS DEL CUERPO
VÜCUT TARAMA Robot!
ESCANER CORPORAL Robot.
BÖLÜM 2 ( VÜCUT ) Fiziksel Zorluk, Aci ve Dayaniklilik
NIVEL 2 ( CUERPO ) Reto Físico, Dolor y Aguante
Hazır mısın? Üç, iki... ÖN TOPUK SALTO 540 VÜCUT DÖNÜŞÜ CAB 7 AYVA TUTUŞU
Tres, dos...
bu mermer heykel guzellik ortadan kalkar... kımse benı kolayca alamaz... brad pıt gıbı vucut ıle hip hop dansı ogrenmek Abracadabra!
¡ Abracadabra!
Vûcut, bilinçli akıl redederken karar verir.
El cuerpo toma una decisión a la que la mente conciente se niega.
VÜCUT DURUŞU : % 32 DAHA DİK GÖZLER :
CASEY ROOKS
VÜCUT DURUMU ÇİZELGESİ
CUADRO DE CONDICIÓN CORPORAL
- Başlayın! BÖLÜM 2 ( VÜCUT ) Fiziksel Zorluk, Acı ve Dayanıklılık Andy, 2. raunda hoşgeldin :
- ¡ Tiempo! Bien, Andy, bienvenido al nivel 2 :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]