English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yanıldım

Yanıldım Çeviri İspanyolca

2,261 parallel translation
O zaman bugün belki bu konuda yanıldım.
Y hoy.... Tal vez estoy equivocada sobre todo esto.
Belki de yanıldım.
Tal vez me equivoqué.
Yanıldım, işi şansa bırakma.
Estaba equivocado. No tomes esa chance.
Sen haklıydın. Ben yanıldım.
Tú tenías razón, yo estaba equivocado.
Evet, yanıldım.
Ya, estaba equivocado.
Yanıldım.
Estaba equivocado.
Yanıldım.
Estaba equivocada.
Onun hakkında yanıldım.
Estaba equivocado acerca de ella.
Hayır. Ben yanıldım.
No.
Yanıldım. Herkes mutlu oldu mu?
Estoy equivocado. ¿ Contentos?
Açıkçası yanıldım.
Claramente, estaba equivocado.
Peki, yanıldım.
Mi error.
- Molly ve sen hakkında yanıldım.
- Me equivoqué sobre ti y Molly.
Senin hakkında yanıldım.
- Por Dios. - Me equivoqué sobre ti.
Bunu biliyorum, çünkü daha önce yanıldım.
Lo sé porque estaba equivocado antes.
Ama aldığım kredi parçalara bölünerek bankalara, serbest yatırım fonlarına ve dünyanın dört bir yanındaki yerel yönetimlere satıldı bile!
Pero mi préstamo ya ha sido vendido en piezas a bancos, fondos especulativos y ayuntamientos por todo el mundo.
Bir dahaki sefere tropik bir adaya kaçırıldığımızda ve sonra da o tropik adada kaçırıldığımızda, bunu da yanımızda getirelim diye düşünüyorum.
Pienso que la siguiente vez que nos secuestren a una isla tropical... y que nos secuestren en esa isla tropical... llevemos uno de estos.
Daha yeni Başkan'ın yanından ayrıldım.
Acabo de dejar al Presidente.
İki günlüğüne yanınızdan ayrıldım anında saha ajanı mı oldu?
Me voy dos días y ella sale al campo?
Dr. Foster'ın benim hakkımda yanıldığını mı söylüyorsun?
¿ Dices que la doctora Foster se equivoca conmigo?
Wallowski senin hakkında yanıldığımı söylüyor.
Wallowski dice que estaba equivocado sobre usted.
Santa Barbara'ya gelmeseydim ne yapıyor olurdum bilmiyorum. Ama nerede olursam olayım, sırtımı sana dayamak için yanımda olmanı dilerdim. Beysbol sopamı mantarladığım için küçükler liginden ilk kez atıldığımda yaptığım gibi.
Si no hubiera vuelto a Santa Barbara, no sé lo que estarías haciendo, pero dondequiera que estuviera, estaría deseando tenerte ahi para apoyarme, justo como la primera vez que me echaron de la liga juvenil por ponerle corcho a mis bates,
Burada yanıldın işte, bayım.
Ha! Ahi es donde usted se equivoca, señor.
Fakat çok geçmeden yanıldığım ortaya çıktı.
Pero pronto me dí cuenta que me equivoqué.
Daha önceden de yanıldığım oldu.
Me eh equivocado antes.
- Yanıldığımı kanıtla.
- Pruébame que estoy equivocado.
- Yanıldığımı söyleyerek haklı olduğumu kastediyorsun.
- Y por tan equivocado quieres decir que estoy en lo cierto.
Bana bakıp yanıldığımı söyleyebilir misin?
¿ Puede mirarme y decirme que estoy equivocado?
Biraz karamsarlığa kapıldım, onları da alabilirdim yanıma.
Pero tenía el furtivo deseo de que debía llevarlos conmigo.
Nerede yanıldığımı söyle.
Dime dónde me equivoco.
Yaptığım şey etik değildi, fakat bu yanıldığım anlamın gelmiyor.
Lo que hice fué poco ético pero no significa que esté equivocada.
Plant'ın yanına bomba koymak... Sen çıldırdın mı!
¿ ¡ Estás loco!
Bunu yanıldığımı kanıtlamak için bir fırsat olarak düşün ve başını beladan uzak tut.
Mira esto como una oportunidad de mostrar que me equivoqué. Y no te metas en problemas.
Dinleyin, yanıldığımı anlayacak kadar yürekliyim.
Escucha, soy lo suficiente hombre para saber cuándo me equivoco.
Bu benim Lucas hakkında yanıldığım anlamına gelmez. Lucas mı?
No quiere decir que esté equivocada respecto a Lucas.
Yaptığım şey etik değildi,... fakat bu Lucas hakkında yanıldığım anlamın gelmiyor.
Lo que hice fue poco ético, pero no significa que esté equivocada acerca de Lucas.
Yanıldığımızda bunu kabul etmeliyiz.
Reconocemos nuestros errores.
Şimdi seni öpeceğim, çünkü hakkında yanıldım.
Ahora te daré un beso.
-... bu da yanıldığımızı gösterir.
Exacto.
- Yanıldığının göstergesi olarak mı? - Evet.
- ¿ Es su forma de admitir que se equivocó?
Hayır, yanıldığımız anlamına geliyor.
No. Significa que estábamos equivocados.
Ben haklıydım, sen yanıldın!
Yo tenía razón y tú no.
Yanıldığımı söyle.
- Dime que me equivoco.
İyi, yanıldım.
Estaba equivocado.
Pradodan aldığım safir yıldızın yanında güzel durur diye düşündüm.
Creo que luce bien junto a la estrella zafiro que tomé del Prado.
Yanıldığımı ispatla.
Pruebame que estoy equivocada.
Neden dünyanın dört bir yanından bu kadar çok antik kültür, aynı takım yıldızı hakkında benzer mitlere sahiptiler?
¿ Por qué tantas culturas antiguas alrededor del mundo tienen mitos similares sobre la misma constelación?
Postaneden bir arkadaşım, kız kardeşiyle çocuğunun evlerinden çıkarıldığını ve bir süre benim yanımda kalıp kalamayacaklarını sordu. Ne söyleseydim?
El amigo de la oficina de correos preguntó recientemente si su hermana con un niño podían compartir la morada conmigo durante algún tiempo, como ella había sido echada a la calle. ¿ Qué más debería decirle?
Yanıldığımı hiç gördün mü?
¿ Alguna vez mis pensamientos han estado equivocados?
Portville'de yan hatta sapmanızı istiyoruz. Anlaşıldı mı?
Desvíense al apartadero en Portville, confirme.
Keşke bu özel günde sizin yanınızda olabilseydim debriyaj pedalım kırıldı.
Quisiera poder estar con Uds. En este día especial pero se me descompuso el clutch.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]